Mimar: Hakan Dölgen – Ezgi Kurban Kahraman
Dünyada en çok göç alan ülkelerden olan Amerika`da, New York şehri, 1800`lü yıllardan itibaren göçmenlerin ülkeye ilk ayak bastığı liman olma özelliğine sahiptir. 1855 ve 1890 yılları arasında New York Battery Park`ta bulunan Castle Clinton, göçmenlerin Amerika`ya girişlerinde ilk kontrol noktası olarak kullanılmıştır. 1892 ve 1954 yılları arasında ise Castle Clinton`un yerini, günümüzde müze olarak kullanılan, New York`taki Ellis Adası almış ve bu ada yine göçmenlerin ülkeye girmeden önce toplandıkları bir kontrol bölgesi olmuştur. Ellis Adasında bulunan binalar, 1950`li yıllara kadar olan göç hareketinin temsilcisi olarak, restore edilmiş ve müze olarak yeniden kullanıma açılmıştır.
Arquitectum`un açmış olduğu New York 2007 Uluslararası Mimarlık Yarışması`nın konusu 1960`lı yıllardan sonraki göç hareketini temsil eden anıt-müze tasarımı, çok kültürlülüğü, kültürlerarası etkileşim ve toleransı yansıtması açısından ayrı bir önem taşımaktadır.
Anıt-müze için belirlenmiş alan, Manhattan yarımadasının güney ucunu oluşturan ve göçmenler için önem taşıyan Castle Clinton`un yer aldığı, Özgürlük Heykeli ve Ellis Adası ile görsel ilişkide bulunan Battery Park`tır. 100 m yüksekliğinde tasarımı istenen anıt-müze yapısının, Battery Park`taki II. Dünya Savaşı Anıtının önünde ve deniz üzerinde olması istenmiştir.
Öneri projede göç-ayrılık-özlem-ulaşabilmek gibi kavramlar soyut bir ifade ile ele alınmaya çalışılmıştır.
Geçmişte, göçmenlerin, Ellis Adasında yapılan sağlık, yetenek ve zeka testlerine göre ülkeye girip giremeyeceği değerlendirilmiştir. Bu testlerden en ilginci “ bir mücevher çizebilir misin?” sorusu, tersinden ele alınarak, “onlar belki mücevher çizemediler ama şimdi Amerika’nın kendi mücevheri oldular “ yorumu tasarımı başından itibaren etkilemiş bir kavram olmuş ve hep akılda tutulmuştur
Binanın genel formunda kıyıya yanaşan bir gemi ve üzerindeki insanların New York’u heyecan içinde izlemeleri imajı yorumlanmıştır, konumlanışı işe, Castel Clinton, Broadway ve Özgürlük anıtının kesişim noktasıdır.
Bu genel yaklaşımın alt açılımlarında geliştirilen düşünceler ise şöyledir:
• Her zaman nereye gittiğini bilmediğimiz bir yol vardır, (Bu düşünce denizin altına doğru uzanan iskele-yol ile somutlaştırılmıştır.)
• Her zaman ulaşılamayacak bir yer vardır, (Denizin ortasına konulan adanın sadece uzaktan izlenebileceği ve ona hiç bir zaman ulaşılamayacağı duygusu yaratılmak istenmiştir)
harika olmuş hanımefendi. teknik resim dersinde autocad ödevi verecektim öğrencilerime sitede tesadüf gezerken gördüm bu tasarımı. perspektifin gölgelerndirilmesine bayıldım.
göğe yükselen bir sanat eseri….
Nursel KURBAN hocamızı internette ararken kızı Ezginin bu eşsiz tasarımı bizi büyüledi sizin şahsınızda Kavak ilçesinde bizim yetişmemizde çok büyük katkısı olan Anneniz Nursel Kurban’a çok teşekkür ederiz. Sizin de nice başarılara imza atacağınıza inanıyoruz. Samsun Kavak ilçesi Merkez ilkokulu Öğrencileri Adına başarılar dileriz.
Tasarım güzel. Bu çalışma sizlere aynı göçü alan İstanbul ( Amerikaya nazaran çok çok dar alanda büyük büyük göç alan ve güzellikte Newyork’a el öptüren sahipsiz şehir) içinde aynı çalışmanın yapılmasını düşündürmüyormu?
Sanatcı mimarları kutluyorum.
Bir şiir gibi. Bakışınızın sonunda görsel bir kafiye kendisini duyumsatıyor. Aklımıza giren ve bizde ynsımlar bırakan bir çığlık gibi olmuş. İçinde ne çok anlam gizli… Yrekli tasarımınız için kutlarım.
dogunun felsefesiyle batida yelken acmak buyuk seruvendir.
bu gunlerde dunyaya soluk aldiran dogulu beyinlerin sinir tanimaz gucuyle neler yaratabilecegine oldukca anlamli bir mesaj olarak aldim bu yapiti.
sevgili meslektaslarim,
akliniza saglik..
kalpten tebrik ediyorum sizi.
yokunuz acik olsun.
Güçlü bir anlatım ve sade form bileşimi harika. Akılda kalıcı, tek defalık bir yaratım sanki. Kutlarım.
tebrik ediyorum gerçekten başarılı bir çalışma…
yalnız bana gemi motifinden daha çok:
çook uzaklardan kıyıya yorgun ulaşmış bir canlı ifadesi yakalamış objeniz. ve gerçekten iskeleye dayanmış, sıkısıkıya tutunmuş bir canlı. o uzaklardan göç azmini ve ifadesini yaklamışsınız.belkide sanatın bu şekliyle çok yönlü farklı açılardan yorumlanabilmesi sanat değerini arttırıyor.
proje heyecan verici. kutlarım.
newyork siluetinde bir virgül ve göç eden iki insanın kuvvetli çalışması
tebrikler ilham verici.
Soyutlama düzeyi yüksek ve titiz bir çalışmadan dolayı kutlarım.
Çok yaratıcı bir tasarım olmuş.İskeleye yanaşan gemi fikri çok hoşuma gitti.Şehrin kurulduğu günlerdeki tarihsel atmosferi çok iyi ifade ediyor bence.Kendi adıma çok gururlandım.Güzel çalışmalarınızın devam edeceğine kanaatim sonsuz – yarışmada başarı dileklerimle…
Sevgili Hakan,
Gündemimize hep ürünlerinle geliyorsun. Yazılarınla… Bu kez projenle geldin. Bizden sadece mesafe olarak uzaktasın ve yaptıklarınla açıkçası kıvanıyoruz.
Projen ve tasarım kurgun yukarıda arkadaşların da belirttiği gibi güçlü ve yumuşak. Evrensel bir uyum ve yumuşaklığı Göç Müzesi tasarımında hissediyoruz.
Daha fazlasını bundan sonra bekliyor, başarılarının devamlı olacağına inanıyorum.
Sevgiler değerli dostum,
Hasan
Projenin kavramsal düzeyden konuyu ele alışı, soyutlamayı kurduğu düzlem ve buradan biçime dönüşmesi çok kuvvetli.
İyi bir çalışma açıkçası.
Başarılarınızın devamını dilerim
canım ezgicim muhteşem olmuş, harikasınız. yapmak istediğiniz şeyleri çok çok iyi ifade etmiş ve gerçekten tasarlamayı başarmışsınız. eminim şansınız çok yüksek olacak! senin adına ben de çok heyecanlandım:) hepimiz seninle gurur duyuyoruz ve duymaya devam edeceğiz!!! tekrar çok tebrikler ezgicim ve bol şanslar!
canım kızım proje bence harika olmuş bu projeden cok şey öğrendiklerini düşünüyorum. secim yaparken cok zorlandıklarından eminim.bu proje senin başarına katkı koyacaktır.seni projeye teşfik ettiği için hakan beyi kutluyorum başka projelerdede yinebuluşmanız dileğiyle başarılar diliyorum.
“Her zaman nereye gittiğini bilmediğimiz bir yol vardır” diyorsunuz ya, projede bu yol kanımca çok iyi anlatılmış. Biçim ve anlam bütünlüğü, seçtiğiniz sıradışı kule çok heyecan verici. Elinize firinize sağlık. Bizi böyle heyecanlandırmaya devam edin…
canım arkadaşım
ana tema gerçekten harika ve fikrin projeyle örtüşmesi de başarıyla sağlanmış bence. nereye gittiğini bilmediğimiz yol ve ulaşılmazlık…aslında çok da güzel bir vista oluşturuyor image lerden birinden anladığım kadarıyla, yani aslında hem her noktadan ulaşılabilir ama yakınına geldiğinde erişilmez….harika bence; bol şans canım arkadaşım ezgi ve hakan bey..