Tamer Başbuğ – Hasan Özbay – Baran İdil
TH & İDİL 1987 yılında firma ortaklarının farklı tasarım alanlarındaki birikimlerini bir araya getirip, geniş bir alanda hizmet vermek amacıyla kurulmuştur. Böylece imar planı, kentsel tasarım ve mimari ölçeklerde tasarım ve müşavirlik hizmetleri veren ülkemizdeki ilk firmalardan biri ortaya çıkmıştır.

TH & İDİL tasarıma bütüncül bir anlayışla yaklaşmakta ve konuları “planlama, kentsel tasarım, mimari projelendirme, yapı denetimi” ölçeklerinde ele almaktadır. Araştırma, ekonomi, rasyonel anlayış, modern düşünceye bağlılık yanısıra formel zenginlik ve avant–garde yaklaşımlar TH & İDİL’in tasarım çerçevesini oluşturmaktadır.Yarışmalar firmanın çalışma alanı içinde önemli bir yer tutmaktadır. 100’ün üzerinde yarışmaya katılınmış, 14’ü birincilik olmak üzere 50’nin üzerinde ödül kazanılmıştır. Bu süreç TH & İDİL’e çeşitli konu ve ölçeklerde araştırma yapma ve deneyim kazanma olanağı sağlamıştır. TH & İDİL mimari hizmeti salt proje hizmeti olarak görmemekte, nitelikli yapı ve çevre elde etmeyi esas hedef olarak almaktadır.

KURUCU ORTAKLAR

Tamer BAŞBUĞ

  • 1953 yılında Adıyaman’da doğdu.
  • 1980 yılında ADMMA Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu.
  • 1983 yılında Hasan ÖZBAY ile TH Mimarlık grubu’nu; 1987 yılında Hasan ÖZBAY ve Baran İDİL ile birlikte TH&İDİL Mimarlık Ltd. Şti.’ni kurdu.
  • Girdiği 100’ün üzerinde yarışmada 12’si birincilik olmak üzere çeşitli ödül ve (biri uluslararası olmak üzere) mansiyonlar kazandı.
  • 1980-1994 yılları arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölümünde, 1996 yılından buyana İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Bölümünde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışıyor.
  • 1994 – 1996 yılları arasında, aynı zamanda kurucu üyesi olduğu Türk Serbest Mimarlar Derneği’nde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldı. 2006 yılında istifa etti.
  • Birçok ulusal yarışmada ve Ulusal Mimarlık Ödülleri programında jüri üyeliği yaptı.
  • Mimarlar Odası’nın çeşitli kurullarında görevler üstlenen Başbuğ, serbest mimarlık çalışmaları ile birlikte 2002 – 2008 yılları arasında 3 dönem boyunca İzmir Mimarlar Odası Şube Başkanlığı görevi üstlendi.

Hasan ÖZBAY

  • 1957 yılında Ankara’da doğdu.
  • 1979 yılında ADMMA Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. ODTÜ’de yüksek lisans yaptı.
  • 1983 yılında Tamer BAŞBUĞ ile TH Mimarlık Grubu’nu; 1987 yılında Tamer BAŞBUĞ ve Baran İDİL ile birlikte TH&İDİL Mimarlık Ltd. Şti.’ni kurdu.
  • Girdiği 100’ün üzerinde yarışmada 12’si birincilik olmak üzere çeşitli ödül ve (biri uluslararası olmak üzere) mansiyonlar kazandı.
  • 1986 – 1988 yılları arasında Mimarlar Odası’nda Genel Sekreter, 1988 – 1990 yılları arasında ise Merkez Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Oda’nın “Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri” programının kurucularından oldu ve 5. dönem çalışmalarını “Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri Komitesi Başkanı ve Üyesi” olarak yürüttü.
  • 1987 – 1988 yıllarında ODTÜ’de yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalıştı.
  • 1996 – 1998 yılları arasında Türk Serbest Mimarlar Derneği’nde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldı. 1991 – 1998 yıllarında TSMD “Mimar” Dergisi’nin Yazı İşleri Müdürü olarak ilk 12 sayının yayımlanmasında rol aldı.
  • 1990 – 2000 yılları arasında Eskişehir Anadolu ve Eskişehir Osmangazi Üniversiteleri Mimarlık Fakültelerinde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak görev yaptı. 2000 yılından buyana Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak görev yapan Özbay, halen serbest mimarlık çalışmalarını sürdürüyor.

Baran İDİL

  • 1934 yılında Niğde’de doğdu.
  • 1960 yılında İTÜ’den Y. Müh. Mimar ünvanıyla mezun oldu.
  • 1960 – 1967 yılları arasında İller Bankası Şehircilik Bölümü’nde ‘Planlama Şefi’ olarak çalıştı.
  • 1967 yılında kendi bürosunu kurduğu günden buyana, 40 yıldır planlama ve kentsel tasarım ağırlıklı serbest meslek faaliyetini kesintisiz olarak sürdürmektedir.
  • 1973 – 1978 ve 1992-2006 yılları arasında (eski adıyla ADMMA) bugünkü adıyla Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde yarı-zamanlı öğretim görevlisi olarak hizmet verdi.
  • 1987 yılında Tamer BAŞBUĞ ve Hasan ÖZBAY ile birlikte TH&İDİL Mimarlık Ltd. Şti.’i kurdu.
  • Girdiği yarışmalarda 6’sı birincilik olmak üzere çeşitli ödül ve mansiyonlar aldı. Çok sayıda yarışmada asli jüri üyesi olarak görev yaptı. Pek çok kentin imar planını hazırladı. Öğrenciliğinden itibaren Mimarlar Odası çalışmaları ile aktif olarak ilgilendi.
  • 1972 – 1973 ve 1991 – 1993 dönemlerinde iki kez Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanlığı görevini üstlendi.
  • 1987’de kurulduğundan buyana TSMD üyesidir ve Dernekte pek çok çalışma grubu, komite ve komisyonda faal görev üstlenmiştir.
  • 1994’de Mimarlar Odası Kayseri Şubesi’nce “Mimar Sinan Ödülü”ne; 2004’de
  • Türk Serbest Mimarlar Derneği’nce “Mimarlık Ödülü”ne layık görülmüştür.

Aslı ÖZBAY

  • 1964 Ankara doğumlu.
  • 1988 MSÜ Mimarlık Fakültesi mezunu. Restorasyon Bölümü’nden yüksek lisans derecesini ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde tamamladı.
  • 1987-1996 arasında 8 yılı profesyonel olarak Mimarlar Odası Genel Merkezi ve Ankara Şubesi’nde çalıştı. Bu dönemde, Mimarlık Dergisi yayın yöneticiliği yanı sıra, Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri, Çağdaş Türkiye Mimarlığı Sempozyumları ve Mimarlık Müzesi projelerinin yürütücülüğünü üstlendi.
  • “Mimarlık Meslek Yasası” çalışmalarının Oda gündeminde yoğun olarak yer aldığı 1992-96 döneminde, Genel Sekreter Yardımcısı olarak çalıştı.
  • 1990-92’de YEM (Yapı-Endüstri Merkezi) Ankara Şube Müdürü; 1996-97’de Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı Genel Sekreteri olarak görev yaptı.
  • 1997-1999 arasında, “Türk Mimarları 2000”, “Erkut Şahinbaş” ve “Merih Karaaslan” kitaplarının editörlüğünü yaptı.
  • 1999’den buyana çalışmalarını TH & İDİL bünyesinde sürdürmektedir. Ekip içinde ağırlıkla restorasyon ve yayın projelerini üstlenmiştir. Eskişehir’de Seyyid Battal Gazi Külliyesi ve Sücaeddin Veli Külliyesi, Kütahya’da Takvacılar Camii ve Pirinç Han ile Kapadokya’da çeşitli konakların rölöve- restorasyon projelerinde görev aldı.

BÜRO EKİBİ
TH&İDİL grubuna, 1987’den buyana 50’nin üzerinde mimar katkıda bulundu. Bunların arasında, meslek hayatının başından sonuna dek ekibin içinde olan ve 2005 yılında emekli ettiğimiz Arife Özçelik ve 18 yıldan buyana büro yönetimini üstlenen Gül Zerecan Işık’ın özel yerlerini vurgulamalıyız. Bugün farklı kamu kurumlarında çalışıyor olmalarına rağmen, uzun yıllar ekibin bir parçası olmuş Betül Güler Gülsoy, Selçuk Özhan ve Songül Özkök Bayram’ı da sevgi ve şükranla anıyoruz. Büromuzdan emekli olmasına rağmen halen bizleri yemekleriyle besleyen Mengen’li Safiye Kayakoparan, 25 yılın ardından bugün de bizlerle çalışmayı sürdürüyor.

ekip1.jpg

YARIŞMA BİRİNCİLİKLERİ
• BURSA FUAR VE KÜLTÜR PARK I.ÖDÜL 1958 (B + 2,3)
• YALOVA SAHİL SİTESİ (Sınırlı) I.ÖDÜL 1968 (B + 7)
• DESİYAB GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Sınırlı) I.ÖDÜL 1981 (TH)
• GAZİOSMANPAŞA HÜKÜMET KONAĞI I.ÖDÜL 1984 (TH)
• BOLU DEVLET HASTANESİ I.ÖDÜL 1985 (TH + 11)
• GAZİANTEP BELEDİYE BİNASI I.ÖDÜL 1985 (TH)
• ELAZIĞ FUARI (Sınırlı) I.ÖDÜL 1988
• MASLAK ASKER HASTANESİ I.ÖDÜL 1990
• ANTALYA KALEKAPISI ve ÇEVRESİ I.ÖDÜL 1990
• ANKARA KENTİ, İZMİR GİRİŞİ I.ÖDÜL 1993
• HARRAN ÜNİVERSİTESİ KAMPÜSÜ I.ÖDÜL 1995

T = Tamer Başbuğ / H = Hasan Özbay / B = Baran İdil
PROjE ORTAKLARI
1 = Cihat Fındıkoğlu
2 = Yavuz Taşçı
3 = Öztürk Başarır
4 = Ersen Gömleksizoğlu
5 = Eren Boran
6 = Kazım Pehlivanoğlu
7 = Attila Polat
8 = Orhan Tunçalp
9 = Gürkan Gezim
10 = Emre Çekiç
11 = Erdal Sorgucu
12 = Cem Açıkkol
13 = Mürşid Günday
14 = Hayri Anamurluoğlu

GAZİOSMANPAŞA HÜKÜMET KONAĞI (Ulusal yarışma, 1. ödül, 1984)

Hükümet konakları halkla sıkı ilişkide olan yapılardır ve yoğun kullanılırlar. Programın temel unsurları olan adliye, maliye, tapu, nüfus ve emniyet (programa göre karakol gibi de çalışacaktır) bu yapının içinde bağımsız çalışan birimler olarak tasarlanmışlardır. Bu durum, birimlerin bağımsız çalışabilecek girişlerle irtibatlandırılmasını da gerektirmiştir.

Arazideki eğimin değerlendirilmesi sayesinde çok sayıda bağımsız giriş gereksinimini karşılayan 3 giriş katı elde edilmiştir. Bunlardan alt zemin servislere ve emniyete; zemin tapu, maliye ve adliyeye; üst zemin ise yumuşak bir merdiven-rampa ile hükümete ve kaymakamlık girişine hizmet verecek şekilde farklılaştırılmıştır. Tüm halk girişleri ana arter üzerinden, meydanla ilişkili olarak konumlanmıştır.

Yapı, İstanbul’un bu yoğun yapılanmış gridal bölgesinde, plan sistemine uymayı reddeder: Diagonal konumu, yakın çevresiyle arasında üçgen bahçeler oluşmasını sağlar.
Yapınının çevreye yabancı kalmaması için çevredeki yüksekliklere bağlı kalınmış ve alçak katlı bir kütle hedeflenmiştir.

ESKİŞEHİR KÜLTÜR MERKEZİ Ulusal yarışma, 1. ödül, 1984

Uygulanma olanağı bulamayan yapının konumu kent merkezinde, özellikle idari tesislerin (vilayet, adliye vb.) yoğun olduğu iki önemli arterin kesiştiği kavşak noktasındaki, Reşadiye Cami’nin yanıdır.

Yarışma projesinde, opera, tiyatro gibi işlevleri de içeren kültür tesislerinin, yalnızca sınırlı toplum kesimlerince kullanılıyor oluşu bir endişe olarak tespit edilmiş ve bu soruna mimari aracılığıyla çözüm önerilmiştir. Yapının yaşanan bir mekan olmasını sağlamak üzere kurgulanan ve dış mekanla ilişkilendirilen ‘iç mekan’ bu yaklaşımın temel uzantısıdır. Sokağa açılan bilet gişeleri, geniş sergi yüzeyleri, kentsel mekanın kullanıcılarını içeriye çekmeyi amaçlar. Yapı, etrafında dolaşılan, görsel bir nokta olarak değil, içine girilen, çepeçevre dolaşılan bir mekan olarak tasarlanmıştır.

T.C. İSLAMABAD BÜYÜKELÇİLİĞİ Ulusal yarışma, 1. ödül, 1984

Tasarımımız “yurtdışında Türkiye’yi temsil edecek bir yapının mimari ifadesi ve kimliği nasıl olmalıdır?” sorusu etrafında gelişir. Genel kabul gören bir eğilim olan kiremit çatılı, saçaklı, kemerli ‘milli mimari taklitleri’ katılmadığımız bir tavırdır. Yapının hedefi, 20. yüzyıldaki modern cumhuriyeti temsil etmek, ancak kaynaklandığı kültür ile bağlarını da koparmamaktır.

Programın ana bölümleri olan büyükelçi evi (rezidans) ile bürolar (kançılarya) tek bir form altında birleştiren “duvar” tasarımın ana kurgusunu oluşturur. Tüm ıslak hacimler, çekirdekler ve servis mekanları “duvar”a eklemlenir. “U” formundaki duvarın dışa karşı yalın ve kapalı duruşuna karşın, bahçe tarafındaki yapı yüzeyleri parçalı ve dinamik bir yapılanmaya sahiptir. Giriş mekanlarını tanımlayan iki tonoz duvarı delip iç mekana doğru uzanarak, giriş mekanlarının vurgusunu artırırlar.

MAÇKA TEKNİK LİSESİ EK TESİSLERİ Ulusal yarışma, 1. ödül, 1985

İstanbul – Maçka’da deniz manzarasına hakim bir noktada, İtalyan mimar G. Mongeri tarafından İtalyan Elçiliği olarak tasarlanan, ancak inşaatı yarım kalan; daha sonra ise teknik okula dönüştürülerek tamamlanan yapının reorganizasyonu ve ek yapılarla (eğitim tesisleri, sosyal tesisler ve lojmanlar) genişletilmesi tasarımın konusudur.

İdari ve kültürel birimlerle Dekorasyon Bölümü’nün yerleştirileceği eski binanın çok katlı; ek tesislerin yerleştirileceği alanın ise dar olması programın temel sorunudur. Özellikle arsanın darlığı bir okul binası için çok gerekli olan açık alanlara olan ihtiyaç nedeniyle daha da önem kazanmaktadır.

Ek tesisin tasarımı manzarayı kapatmayan, olabildiğince alçak katlı (giriş katın 3 kat altında ve üstünde) bir blokla çözülmüştür. Çok amaçlı kullanılacak olan açık alanlar, yer yer yapıların altlarının boşaltılmasıyla genişletilmiş ve manzaraya yönlendirilmiştir. Eski yapının anıtsal ve simgesel karakterine saygılı ek yapıların alçak kalması sağlanmış ve ‘silme kotu’ aşılmamıştır.

Eski yapıdaki vurgulu biçimsel ögeler olan kemerler yeni yapıda kapalı teneffüshaneleri örten ve aydınlatan tonozlarla ilişkilendirilmiştir. Eski yapının kemerli giriş aksı ile yeni yapının tonoz aksı çakıştırılarak bu sembolik anlam birliğinin güçlendirilmesi amaçlanır. Bu proje uygulanma olanağı bulamamıştır.

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Ulusal yarışma, 1. ödül, 1985

ANTALYA KALEKAPISI VE ÇEVRESİ Ulusal yarışma, 1. ödül, 1990

Antalya’nın tarihi yerleşim bölgesi olan Kaleiçi’nin kent merkezi ile temas ettiği yer olan ‘Kalekapısı’ oto trafiği ile parçalanmış ve kent ile ilişkileri zedenlenmiş; ayrıca bu alanda gecekondulaşmaya varan sağlıksız bir yapılaşma oluşmuştu. Bu iki bölgenin ölçeklerinde temel bir problem gözlenir: Kaleiçindeki 2-3 katlı yapılaşmaya karşın, yanıbaşındaki kent merkezinde 4-7 katlı bir yapılaşma vardır.

Tasarımda Kaleiçi ile kent merkezi arasındaki mekansal ilişkinin yeniden kurulması amaçlandı: Kalekapısı’na uzanan Şarampol Caddesi yayalaştırıldı ve kıyı boyunca uzanan caddenin altından Kaleiçi’ne bağlantı kuruldu. Bağlantı noktası olan Kalekapısı önünde düşük bir meydan yaratılarak, etrafında çevre yapıların ölçeğini kontrol eden alçak katlı platformlar oluşturulmuş ve mekan çelik bir saçak ile gölgelendirildi. Kebapçılar Çarşısı’nın bulunduğu alanda ise ölçeğin yeniden kurulması amacıyla oluşturulan alçak katlı ‘sur-yapı’ aracılığıyla ve Kaleiçi-kent ilişkisi yeniden kurgulanmak istendi.

Bu proje, sınırlı da olsa, yer yer uygulanma olanağı bulmuş, ancak tasarımın hedefleri eksik bırakılmıştır.

URFA HARRAN ÜNİVERSİTESİ KAMPÜSÜ Ulusal yarışma, 1. ödül, 1995

Harran Üniversitesi Kampüsü’ndeki temel hedef, lojmanlarda yaşayanların pastoral istemlerini öğretim mekanlarından itibaren tatmin edilebilmelerini sağlamak ve öğretim mekanlarını, akşamları yaşamayan alanlar olmaktan kurtarmaktır. Diğer bir hedef, akademik birimler ile konutların birbirlerinden bağımsız olarak gelişebilirliğinin sağlanması, ancak genel yerleşim strüktürünün bozulmamasıdır. Böyle bir makro-formu belirlemede en önemli ölçütlerden biri, yürüme mesafelerinin minimize edilmesidir. Bu öncelik, iklim açısından Harran için çok önemlidir. Bu nedenle 6-10 dakikalık yürüme süresini esas alan 600 metre yarı çaplı bir daire, kampüs alanını tariflemede ölçüt alındı.

Kuşkusuz bu yaklaşımda toplu yaya yollarının kısalığı kadar yaya topluluklarını bu akslara çekecek cazibe noktalarının yaratılması da önem taşır. Kampüs içi yaya hareketlerinin azami ölçekte öne çıkarıldığı bu yaklaşımda motorlu taşıt ulaşımının yaya ulaşımından olabildiğince soyutlanması temel hedeflerden biridir.

Kampüsün mimari dilinde yöresel kültür ile ilişkilenme çabasında kimi yaklaşımlar öne çıkmaktadır.

• Taklitçiliğin tuzağına düşmeden ve temelde çağdaşlıktan uzaklaşmadan yöresel ve geleneksel kültürden yararlanmak;
• İklim koşullarıyla de desteklenen gölgeli mekanlar (avlu ve arkadlar) yaratmak;
• Yöresel taş kaplamanın sokak döşemeleri ve cephelerde değerlendirilmesi;
• Duvar ve saçak elemanlarının insancıl dış mekanlar oluşturmadaki etkinliğinden yararlanmak;
• Kampüs bütününde “kendini öne çıkarma yarışına” girmeyen bir tavır;
• Su kıyısının şekillendirilmesinde “Urfa Balıklı Göl” örneğinden yola çıkan özgün bir tasarım.

ANKARA – DESİYAB GENEL MÜDÜRLÜĞÜ /DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI ve YENİ EKİ (sınırlı yarışma, 1. ödül, 1981)

Yapı, 1981’de sınırlı bir yarışma ile Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB) için tasarlanmış ancak, 1987’de Dışişleri Bakanlığı mülkiyetine geçmiştir.

Eskişehir ve Konya karayollarının kesiştiği kavşakta bulunan yapı 20.500 m² kullanım alanına sahiptir. Programı Banka Genel Müdürlüğü’nce belirlenmiş ve zaman içerisinde gelişebilmesi öngörülmüştür. Program genel müdürlük, bağlı müdürlükler, toplantı, sergi salonu, yemekhane, garaj ve teknik servislerden oluşur. Arsanın kavşak üzerindeki konumu nedeniyle, yapıya Eskişehir yoluna (güneyde) paralel, ikinci kademe bir yoldan girilir. Burada oluşturulan meydandan Genel Müdürlüğe ve toplantı salonuna ayrı girişlerle ulaşılır. Tüm yapı bir ana çekirdek etrafında kurgulanlanmıştır. Genel Müdürlük bu çekirdeğe bağlı olarak alçak blokta, müdürlükler ise yüksek blokta konumlanırlar. Yüksek bloğun en üst kotunda yemekhane ve mutfak yer alır. Bodrum kat teknik servislere ve garaja ayrılmıştır.

Simgesel özellikleri nedeniyle yapının dinamik bir formu yansıtması amaçlanmıştır. Tasarım, dik açı yerine irrasyonel açılara oturan bir plan kurgusu üzerinde gelişir. Özgün cephe malzemesi brüt betondur. (Bugün cephesi boyalıdır) Uygulama sürecince mimarlara kontrolluk yaptırılmadığı, için yapıda değişiklikler oluşmuştur. Yapı şu anda Dışişleri Bakanlığı tarafından kullanılmaktadır.

TSK ELELE VAKFI 250 KİŞİ KAPASİTELİ ÖZEL BAKIM MERKEZİ – ANKARA (Sınırlı yarışma, 1. ödül, 2006)

Arazi morfoğrafyası tasarımın biçimlenmesindeki önemli etken oldu. Yapı, topoğrafik biçimlenme ile uyum gösteren yay şeklinde ve kademelenen bir formla alana yerleştirildi. Böylece hem doğanın geometrisi ile yapının mimarisi arasında uyum ve bütünlük sağlandı, hem de alanın önemli bir kısmı açık alan olarak değerlendirilebildi.

Dış mekan kullanımının kolaylaştırılarak teşvik edilmesi tasarımın diğer önemli hedeflerinden biri oldu: Eğim değerlendirilerek zeminle ilişkilenen üç kat oluşturuldu. Restoran, kafe, oturma salonu gibi hacimlerin önünde, saçaklarla korunmuş teraslar önerildi. Terasların bahçe ile ilişkileri kuruldu.

Tasarım, yapının bir ‘iletişim mekanı’ olması gerekliliği üzerine kurgulandı. Yapının bir hastane/bakımevi gibi değil, uzun süreli kalınan özel bir ikamet mekanı olarak algılanması hedeflendi. Giriş düzlemi tüm iletişimin örgütlendiği bir ‘iç sokak’ olarak tasarlandı. Ortak hayata ait tüm programlar bu sokak ile ilişkilendirildi. Arazi kotları değerlendirilerek, sokak düzleminin bir kot altı ve üstü de ortak hayata katıldı. Sokak çeperlerindeki mekansal düzenlemede esneklik arandı. Yatak ünitelerinde de ‘iletişim’ ilkesi korundu. Mekanların tasarımında yaşlıların yalnızlaşmalarını önleyecek buluşma mekanları tasarlandı. Ancak yatak ünitelerinde yaşlının ‘içsel mekanının’ oluşturulması da gözetildi.

İPEKYOL ÜNİVERSİTESİ – TRABZON / 2006 (Sınırlı yarışma, 1. ödül)

Üniversite, kentten kopuk ve sert meyilli bir arazi üzerinde konumlanan iki ayrı alana yayılır. Kampüsün eğitim odağı, alanın güneyindeki Akyazı yerleşkesindedir. Kuzeydeki Gürbulak alanı ise lojmanlar ve ilişkili programlarla gelişir. İki alanı birleştiren “köprü/omurga”, ortak yaşantının programlarını içeren bir “merkez” işlevini de yüklenir.
Topografyanın dik eğimi ve arazi profiline uyum, yerleşimin mimari dilini belirler. Özellikle eğitim bölgesinde bu yaklaşım tasarımın mekansal karakterini oluşturur: Eğime paralel iç sokaklar etrafında gelişen çizgisel bloklar ve bunların kompozisyonuyla oluşan bir doku tasarlanmıştır. Bloklar doğal zemine en az müdahale ile konumlanırlar. Yerleşke içi dolaşımda yayalar önceliklidir.

2.’LİK ÖDÜLLERİ VE DİĞERLERİ

• MERSİN KENT MER. VE SAHİL DÜZENLEMESİ II.ÖDÜL 1963 B
• ERZURUM KENT PLANLAMASI II.ÖDÜL 1964 B
• ANTALYA FUARI II.ÖDÜL 1983 B
• ANKARA ALTINPARK II.ÖDÜL 1984 B
• GAZİANTEP HÜKÜMET KONAĞI II.ÖDÜL 1984 TH
• ADANA FUARI II.ÖDÜL 1984 TH
• TRABZON SAHİL ŞERİDİ II.ÖDÜL 1985 TH
• BATIKENT KENT MER. ve İSLAM KÜLTÜR MER. II.ÖDÜL 1985
• GİRESUN HÜKÜMET KONAĞI II.ÖDÜL 1985 TH
• PETROL OFİSİ TİP BENZİN İSTASYONU II.ÖDÜL 1988
• ANKARA GİRİŞİ II.ÖDÜL 1990
• ANKARA KENT OMURGASI II.ÖDÜL 1991
• YASEM / GAZİANTEP II.ÖDÜL 1994
• TARİHİ HANLAR BÖLGESİ, GAZİANTEP II.ÖDÜL 1996
• ANTAKYA FUARI III.ÖDÜL 1967 B
• ANKARA GÖLBAŞI POLİS AKAD. KAMPUSÜ III.ÖDÜL 1967 B
• TRABZON İMAR PLANI III.ÖDÜL 1968 B
• ESKİŞEHİR FUARI III.ÖDÜL 1980 HB
• ÇALIŞMA BAKANLIĞI III.ÖDÜL 1983 H
• TİP HÜKÜMET KONAĞI III.ÖDÜL 1984 TH
• BURSA TERMİNALİ III.ÖDÜL 1986
• ÜSKÜDAR MEYDANI DÜZENLEMESİ (uluslararası) III.ÖDÜL 1986
• İZMİR FUARI KÜLTÜRPARK DÜZENLEMESİ ve MİMARİ PROjE YARIŞMASI III.ÖDÜL 1991
• TRAFİK HASTANESİ, ANKARA III.ÖDÜL 1992
• KONYA ÇİFTE KÜM. PAR. DÜZ. (Sınırlı) III.ÖDÜL 1997
• TC BAKÜ BÜYÜKELÇİLİĞİ (Sınırlı) III.ÖDÜL 2001
• ADANA KENT PLANI MANSİYON 1967 B,1
• SİVAS KENT PLANLAMASI MANSİYON 1967 B,10
• DİYARBAKIR HASTANESİ MANSİYON 1967 B,7
• İZMİT KENT PLANLAMASI MANSİYON 1969 B,8
• GECEKONDU ÖNLEME VE KİRALIK KONUT (GÜNEYDOĞU ANADOLU) MANSİYON 1980 HB
• AFYON HÜKÜMET KONAĞI MANSİYON 1980 TH
• DEVLET MEZARLIĞI MANSİYON 1981 TH
• ÇALIŞMA BAKANLIĞI MANSİYON 1983 T
• ANTALYA ADLİYESİ MANSİYON 1983 TH
• ALİAĞA HÜKÜMET KONAĞI MANSİYON 1983 H,11
• TİP HÜKÜMET KONAĞI MANSİYON 1984 TH
• MARDİN HÜKÜMET KONAĞI MANSİYON 1984 TH
• SAMSUN DEVLET HASTANESİ MANSİYON 1984 TH
• ANKARA (AŞOT) TERMİNALİ MANSİYON 1985 TH
• ANKARA BÜYÜKŞEHİR BEL. BİNASI MANSİYON 1985 TH
• ANTALYA TERMİNALİ MANSİYON 1985 TH
• OSMANLI BANKASI SİLİVRİ 2.KONUT TURİZM TESİSLERİ MANSİYON 1985 TH
• BEYAZIT MEYDANI, İSTANBUL MANSİYON 1988
• KUŞADASI BELEDİYE RANT TESİSLERİ MANSİYON 1989
• DÜZCE İŞ MERKEZİ MANSİYON 1991
• KOCASİNAN BELEDİYE BİNASI, KAYSERİ MANSİYON 1991
• BURSA HÜKÜMET KONAĞI MANSİYON 1992
• FETHİYE BELEDİYESİ RANT TESİSLERİ MANSİYON 1992
• FETHİYE BELEDİYESİ KÜLTÜR MERKEZİ MANSİYON 1992
• ÇIKRIKÇILAR YOKUŞU / ANKARA MANSİYON 1992
• CSO KONSER SALONU / ANKARA MANSİYON 1992
• HACI BEKTAŞ VELİ KÜLTÜR MERKEZİ MANSİYON 1992
• KOSGEB HİZMET BİNASI MANSİYON 1993
• TARİŞ HİZMET BİNASI MANSİYON 1994
• KONYA GÖĞÜS HASTALIKLARI HAST. MANSİYON 1995
• ANKARA KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MANSİYON 1995
• İSTANBUL GOP DEVLET HASTANESİ MANSİYON 1995
• TRABZON BELEDİYE BİNASI MANSİYON 1996
• YILDIRIM BELEDİYESİ KÜLTÜR MER. , BURSA MANSİYON 1996
• ULUSLARARASI KONGRE MER. , BURSA MANSİYON 1997
• ORGANİZE SANAYİ BÜRO BİNASI, BURSA MANSİYON 1997
• ANKARA ESENBOĞA HAVALİMANI MANSİYON 1999 THB,13,14
• MUĞLA DALAMAN HAVA LİMANI MANSİYON 1999 THB,13,14
• NOTERLER BİRLİĞİ HİZMET BİNASI MANSİYON 2003
• ANKARA KALEİÇİ DÜZENLEMESİ SATINALMA 1987
• KUŞADASI BELEDİYESİ RANT TESİSLERİ MANSİYON 1989
• KUŞADASI BELEDİYESİ RANT TESİSLERİ SATINALMA 1989
• GAZİANTEP KENT PLANLAMASI SATINALMA 1973 B,9
• SAMSUN HÜKÜMET KONAĞI SATINALMA 1983 H,11
• GAP KÜLTÜR MERKEZİ / GAZİANTEP SATINALMA 1993
• ANKARA ESENBOĞA HAVALİMANI SATINALMA 1999 THB,13,14
• ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SARAYI SATINALMA 2000
• İSTANBUL BÜY/ÜKŞEHİR BELEDİYE SARAYI SATINALMA 2001
• KADIKÖY HAREM SAHİL ŞERİDİ KENTSEL PLANLAMA YARIŞMASI SATINALMA 2001
• KADIKÖY HAREM SAHİL ŞERİDİ KENTSEL PLANLAMA YARIŞMASI SATINALMA 2001

İL ÖZEL İDARESİ HİZMET ve İL GENEL MECLİSİ BİNASI – İSTANBUL / 2005 (2. ÖDÜL)

Vatan Caddesi üzerinde yer alan kamu yapıları, kamusal etkinliklere ev sahipliği yapmaları nedeni ile devlet ile halkın buluştuğu bir karaktere sahiptir. İl Özel İdareleri de son yasa değişikliği ile halkın karar verme süreçlerine daha fazla katıldığı bir yapıya dönüşmüştür. alındığı il genel meclisleri de giderek önem kazanmaktadır. Bu nedenle Özel İdare Binaları diğer kamu yapılarından farklı bir karakterdedir. Kararların İl Özel İdarelerinin yerel ve merkezi yönetimin kesişimde yer alan “melez” yapısı tasarıma yön veren bir girdi olarak alınmıştır. Meclis salonunun dışındaki diğer fonksiyonlar da klasik büro karakterini yansıtmaktadır. Bina içinde ve dışında yaratılan mekan zenginliği ofis çalışma ortamına katkı sunar. Bu anlayışla iç mekanlar ve binanın kentle ilişkisini sağlayan mekanlar da kendi özgün karakterleri olan mekanlar olarak tasarlanmıştır. Binanın önündeki platform bir ‘arayüz’dür. Yaya geçişine olanak tanıyan bu meydan binadaki halk girişlerinden birini de barındırır ve binanın yaşayan bir parçasıdır. Halkın ilk temas noktalarından biridir, kamu yapısı etkisini yumuşatır ve halka yaklaştırır. Dinginliği olan bir mekandır. Personel ve halk burada dinlenebilir, zaman geçirebilir. Atriumu meydandan ayıran şeffaf bir yüzeydir; meydan bu atriumla beraber bina içine taşınır, dolayısıysa geçiş etkisi yumuşar.

İl Genel Meclisleri’nin değişen yüzü ve meclislerin kazandığı temsili karakter, binanın Vatan Caddesi’nden cephe alan kısmında belirtilmeye çalışılmıştır. Ancak bu tutum binanın cadde ile olan ilişkisinde onu rahatsız eder değil, caddedeki hayata saygılı ve müdahalesini kendi sınırlarında yapar niteliktedir. Caddedeki hayatın merkezi değil parçası olma iddasındadır.

ANTALYA KENT MERKEZİ DOĞU GARAjI ve HALK PAZARI DÜZENLEMESİ / 2005 (3. ÖDÜL)

Kale Kapısı merkezli Antalya kent merkezinin yaya trafiğini doğuran ögeleri, alanın batı yönünde yoğunlukludur. Bu nedenle alana batı yönünden yaklaşımlar uzun süre ağırlığını koruyacaktır. Bununla beraber alanın diğer yönleri de öylesine hızlı bir gelişim içindedir ki, çarşının yapılmasıyla birlikte, güney, kuzey ve doğu yönündeki yaya ilişkilerinde çok ciddi gelişmeler olacağı kesindir. Kavramsal plan şemasında bugün dahi en önemli giriş köşesi olan kuzey-batı kavşağı, gelecekte de bu ağırlığını koruyacak; ancak diğer girişlerdeki ağırlıklar birbirine yakın olacaklardır. Alana yaya yaklaşımında ise ana taşıt yolları tretuvarları gelecekte de bugünkü gibi ağırlıklarını koruyacaklardır. Özetle, alana yaya yaklaşımlarının uzak olmayan bir gelecekte güney ve doğu yönlerinde de çok gelişeceği düşünülerek, tesislerin mekansal dağılımında:

a) Güney-kuzey geçişlerine olarak sağlanması
b) Alan doğusundaki tretuvarın, kolay gölgelenebilme avantajı nedeniyle, çarşıya katılımının sağlanması
c) Alan Doğusundan gelen akımlara olanak sağlanması
d) Alanın kuzey-batı ilişkisinin ağırlığını arttırması nedeniyle toplanma mekanlarının (meydan, park vb.) bu yaklaşıma göre konumlanması hususları, mekan organizasyonunu belirleyen temel ölçütler olmuşlardır.

BURSA SANTRAL GARAj KENT MEYDANI KENTSEL TASARIMI / 2006 (2. ÖDÜL)

21. yüzyılın Bursasına “sivil karakterli bir buluşma noktası” tasarlamak, düzenlemenin temel hedefidir. Resmi törenlerden çok, konserlere elverişli; güneşte yanan, ağaçsız ve gölgesiz büyük alanlar yerine, gerek ağaç gerekse büyük saçak gölgelerinde yaşanabilen mekanlara sahip, özetle çok nedenle ve amaçla kullanılabilen bir buluşma mekanının kurgulanmasına çalışıldı.

Başlangıçta kuzeydeki ovaya açılma fikri egemen iken, kuzey panoramasının hiç de yeşil bir espas olmadığı, tersine Bursa’nın en kaotik yapılaşma alanı olduğunu tespit edilerek, bu panoramaya yalnızca yapıların ilgili bölümleri açıldı. Kuzey rüzgarını engelleyen 3 katlı çarşı ve otel yapıları üzerini örten büyük saçak elemanı ile meydanı simgeleyen bir imaj amaçlandı. Yalın saçak strüktürü, olabildiğince kontrast (kesik silindir formlu ve yaklaşık 800 kişilik) bir konser salonu ile güçlendirildi. Bu farklı yapı unsurlarını içeren ve 2 ayrı kotta iç içe geçen meydan, geleneksel cami avlularına atıfta bulunan özellikler taşır. Meydan güneyde 8-9 metre aralıklı ve uzun ağaç türleriyle oluşturulan bir platformla başlar; çok amaçlı bir tribün ile 4 metre aşağıdaki çökertilmiş mekanla bütünleşir. Bu mekana, kuzeydeki yerleşimi bağlayan ve üzeri dükkanlı yaya köprüsü aynı kottan ulaşır. Doğudaki duraklarda hemzemin yaya yolu, meydanı yol gürültüsüne karşı koruyan, suni bir toprak örtünün içinde yer alan bir tünelle meydana katılır. Güneyden yer altı çarşısı içinden gelen ve yürüyen bantlarla destekli iki yaya arteri, alt meydanı sürekli besleyen bir kaynak gibidir. Üst kottaki ağaç türleri (huş ve mavi selvi) oluşturulan “ağaçlı meydan” sergi ve pazarlama için kullanılabildiği gibi, bir bölümü çocuklar için de kullanılabilen bir mekandır. Gerek meydan gerekse tesisi, çevredeki büyük gürültü etkisinden koruyan, ağaçlık kuşak makro mekanı karakterize eden etkin bir unsurdur.

Makro formu belirleyen en önemli hususlardan biri projenin çevre dokularla bütünleşmesidir: Gerek doğu gerekse kuzey zonlarının proje alanıyla bütünleştirilmesi için basit avlulu ya da yarı avlulu kütlelerle yapılmış gösterimle, dokusal entegrasyonun önemi anlatılmak istenmiştir. Çevre alanlarının en kısa zamanda “özel proje alanlarına” dönüştürülmesi gerekir. Burada, Candilis’in meşhur tespitini hatırlamakta yarar var: “Şehircilik, mimarinin doğurucusu olmadığı sürece soyut bir kavram olmaya mahkumdur.

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI SAVUNMA SANAYİİ MÜŞTEŞARLIĞI YENİ HİZMET BİNASI / 2006 (2. ödül)

Müsteşarlığın 2 ayrı arsa üzerinde yer alan programında, doğuya bürolar, batıya ise sosyal tesisler yerleştirildi. Tasarımın plan kurgusundaki yalınlık endişesinin yanısıra, mimari kalite detaylardaki zenginlikte arandı; malzeme çeşitliliği en aza indirildi, esnek bir iç planlamaya yaslı ‘kabuk’, tasarımın temasını oluşturdu; iyi eskiyen ve bakımı kolay malzemeler tercih edildi. Büro karlarındaki iç bahçeler, çalışma hayatının konforuna değer katan mekansal elemanlar olarak kullanıldı. Yapının iklimsel verilere karşı davranışı, önemli bir tasarım sorunu olarak değerlendirildi: batıya olabildiğince az yüzey baktı, çift cidarlı yapı cephesindeki boşluk aracılığıyla oluşturulan ‘pasif enerji zonu’nun yaz ve kış etkilerini dengeleyeceği öngörüldü.

İki ayrı arsaya yerleşen yapı programında, doğuda yer alan müsteşarlık ve büroların girişi, arsa topografyasının sağladığı olanaktan yararlanan bir platform üzerinden sağlandı. Yolun 1 kat yukarısında kalan bu platformun altından, konferans salonları ve büro servis mekanları ile ilişki sağlandı. Büro iç çözümlerinde, hem açık hem de hücresel kullanımlara olanak veren bir kurgu oluşturuldu. Müsteşar yardımcılarına ait toplantı salonları, dış yüzeyde kütleden taşırılarak kütle plastiğini zenginleştirilen öğeler olarak kullanıldılar. Batı parselinde yer alan sosyal tesis, mesai dışı zamanlarda da kullanılması amaçlanan, alçak katlı bir yapı olarak kurgulandı. Bu yapı bürolara bir köprü ile bağlandı.

6 Comments

  1. ”Adıyaman ili mekansal gelişimi” çalışması nedeni ile sitenizi ziyaret ettim yaptığınız çalışmalardan çok etkilendim. Kurucu ortaklarınızdan Tamer Başbuğ’un adıyaman’lı olduğunu öğrendim. Acaba adıyaman ili ile ilgili bir çalışması varmı merak ediyorum. Bana gönderebilirseniz çok sevinirim. iki aydır uğraşmama rağmen adıyaman plan raporlarına bile ulaşamıyorum. Teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

    Öğr.Gör. Yaşar İnceyol

  2. sergi açılış panelinizden sonra bu bölümde yaptığınız projeleri bunca ödülü görünce bir kez daha saygılar sunuyorum. darısı gençlerin başına.
    saygılar

  3. son yirmibeş senenin flaş tasarımları bence ve bu üretkenlik sahiden şapka çıkarılacak cinsten. her konuda ve hepsinin kentsel bir bağlamı mevcut. ölçek hep binadan daha fazla hep çevre işin içine katılmış.
    örnek yaklaşımları ve bugüne gelen ortaklıkları saygı uyandırıcı.

  4. Önemli projelerin mimarlarını saygıyla selamlıyorum. Şehircilikle mimarlığı buluşturan bir çizgide bu kadar düzgün tasarımları çıkaran kadro meslek hayatlarını bir ortaklıkla devam ettiriyorlar. Takdir edilesi bir durum.
    Kentsel tasarım denen şeyin örneklerini sunan sayın İdil, sayın Özbay ve sayın Başbuğ’a bütün yaptıkları için teşekkürler.
    Saygılarımla

  5. çok verimli çok ürünlü bir mimarlık yolu… herkese nasip olmayacak denli büyük başarılar ard arda gelmiş. sergisine en kısa zamanda gideceğim. heyecan verici bir serüven ülkemiz için.
    tek tek bu üçlüyü ve onlara destek olan gruplarını kutluyorum.

  6. ülkemizde bu mesleği sürdürenler açısından çok önemli bir kilometre taşı üçlü ortaklık. ortak kalmak bile zor mimarlıkta, öncelikle bu yönü büyük bir başarı.
    sonrasonda müthiş bir performans görünüyor gerçekten. belki tekil olarak başarılmayacak bir tasarım çizgisi üçlü akılla gerçekleşmiştir.
    hala ürün veren bu grubu yürekten kutluyorum.
    başarılarının devamını diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir