Bu hafta açılacak olan Seattle Sanat Müzesi’nin yeni Olimpik Heykel Parkı, şehrin kuzey ucunu sarıyor. Şileplerin ve feribotların uğrak yeri olan batıdaki Elliott Körfezine oradan da kendi adını aldığı Olimpik Dağlarına bakıyor.

Müze 2000’de, o zaman bir yağ depolama tesisi olan –şimdiki Crop şeridi-yaklaşık dokuz dönümlük alanı hızlı davranıp kamusal alan olması için yerel güveni sağlayarak almayı başardı.
Sonrasında, 2001 yılında bankacılık sektörünün devlerinden birisi olan Washington Mutual Inc firması şehir merkezindeki müzeye bir kule yapacağı konusunda anlaşma yaptı. Çalışkan yedieminlerin gözleri fal taşı gibi açıldı ve 180 milyon dolarlık bu yatırıma yanaştılar.
Sanat kendi başına bu şehir içi koşuşturmasıyla ve doğal güzellikle rekabet edebilir mi? Edindiğim izlenimi düşündüğümde bu çalışmanın olumlu katkılarından söz etmek mümkün. Son zamanlarda yapmış olduğum bir ziyarette kırmızı uçlu gemi yapısı özelliğindeki binanın parkın hali hazırda bir ikonu olma özelliğini kazanmış Alexander Calder’in kartal anıtıyla son derece uyumlu olduğunu gördüm. Normalden daha büyük standartlardaki gemi ucu şeklindeki yapı Richard Serra’nın hava etkisiyle yapılmış beş bölümden oluşan son derece büyük çelik heykelinde aksi seda yapıyordu “Wake.”

Eserlerin görünümüyle ilgili değişim ve ışıklandırma modernliği gözler önüne sererken, etkinlikler için dernekleri de teşvik etmektedir.

Zarif Şadırvan
Manhattanlı bir çift olan Marion Weiss and Michael Manfredi’nın ortaklığının ürünü tasarımı zarif bir kameriye metal ve camın birleşiminden oluşan bivirine kenetlenmiş üçgen fasetlerden oluşmaktadır.

Kameriyeden inen bir patika, çim ve doğal bitkilerin olduğu yeşil alandan kıvrılarak caddeyle buluşturur.

Başka bir tali yol peyzaj mimarı Charles Anderson’ın eseri olan ‘titreyen kavak korusu’ na yönlendirir. Tony Smith’nin “Stinger”’ı vu koruyla ilgili ürkütücü sırrını korurken, ona totemik bir güç kazandırmaktadır.

Herkese Açık:
Çoğu heykel parklarının aksine, Seattle Parkına süre sınırlaması olmadan ücretsiz tutulmuş..Bisiklet sürücüleri ve jogging yapanların kullandıkları sahil yolundaki Louise Bourgeois tasarımı olan dev göz yuvarlağı şeklindeki taş oturma bankı parkın aldığı hediyelerden sadece bir tanesi.

“Sanatçının halka olan olan ilişkisinde denizin farklı bir rolü olduğundan” söz eden Serra parka aşık olmuş (son yaptığı basın konferansında bir doçent gibi davrandı) “Sadece çok az sayıdaki insanların hayat tarzlarını vurgulayan sanat yaklaşımları yerine, çocuklar da hesaba katılarak onların bu çalışmalar arasında oynamaları amaçlanmış,” diyor ve ekliyor, “Smith, Serra ve Calder arasındaki farkı görebiliriz.”

Bu durum, Portland, Oregan’daki Allied Works’de müdür olan mimar Brad Cloepfil tarafından bu bölgenin bir mil güneyinde yapılmış olan 118,000 metrekaresi müzeye tahsis edilmiş 42 katlı üslupsuz Washington Mutual merkez binası için daha ümitsiz bir hal alıyor. (Cloepfil’în şu anda New York’daki Huntington Hartford Müzesinin Kolombo Dairesini geleneksel bir üslupla yenilediği biliniyor.)

Heykel parkının bulunduğu Seattle Sanat Müzesi ve Asya Sanat Müzesinin Merkez binası ile ilgili daha fazla bilgi için : http://www.seattleartmuseum.org

Makalenin yazarı James S. Russell ile iletişim için: [email protected] .

Kaynak: Bloomberg,James S. Russell
Çeviri: Ece Evrim Güzel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir