2005 yılının Şubat ayından bu yana dünya çapında yenilikçi ve çevreye duyarlı ev tasarımlarıyla faaliyet gösteren Living Steel, giderek büyüyen kent nüfusuna çare olabilecek ve kentlerde yaşayanların yaşam standartlarını iyileştirecek ev tasarımlarını sergilemek için kurulmuş bir oluşum olarak ortaya çıkmıştı.

Dünyanın önde gelen çelik üreticilerinin katkılarıyla kurulan Living Steel’in üyeleri arasında Arcelor Mittal, Baosteel, BlueScope Steel, CELSA Group, Corus, Erdemir, IMIDRO, Posco, Rautaruukki, SeverStal ve Tata Steel gibi ünlü firmalar bulunuyor. Türkiye’den Yapısal Çelik Derneği de bu oluşumu destekliyor.

Living Steel’in her sene düzenlediği mimarlık yarışmalarıysa, ev tasarımına sürdürülebilir çözümler eklemeyi amaçlayan, bir yandan da ucuz maliyetli, çevreye duyarlı ve sosyal ihtiyaçlara saygılı ev tasarımlarını yarıştıran, 700 bin avro toplam para ödüllü yarışmalar olarak öne çıkıyor.

Hatırlanacağı gibi, Living Steel’in ilk yarışması 2005 yılının Temmuz ayında İstanbul’da gerçekleşmiş, Kalküta ve Varşova şehirlerine uygun sürdürülebilir ev tasarımları yarışmıştı. O yarışmada ödülü İngiliz Piercy Conner Mimarlık ve Hollandalı Architectenbureau Cepezed kazanmış ve evlerin tasarımları için sözleşme imzalamıştı.

Living Steel’in bu sene düzenlediği yarışmada ise, farklı ülkelerden 12 takım, Rusya’da inşa edilmesi öngörülen ev tasarımlarıyla yarışacak. Yarışmayı kazanan takım, 50 bin avroluk para ödülünün yanısıra, tasarımlarını inşa etme fırsatı da yakalayacak.

İlk etapta yarışmaya 10 takımın katılması öngörülürken, jüri üyeleri önlerine gelen projelerden etkilenerek sayıyı 12’ye çıkartma kararı almış. Living Steel’in proje direktörü Scott Chubbs, “Finale kalan tüm tasarımlar, belirli bir kalitenin üzerine çıkabilen, sürdürülebilir çözümler ortaya koyan, yaratıcı yapılardı. Proje yollayan takımlar öylesine iyi işler ortaya çıkartmıştı ki, finalist sayısını 12’ye çıkartma kararı almak zorunda kaldık” diye konuştu.

Yarışmanın şartnamesine göre, tasarımlarda 120 metrekarelik bir alanda tek bir yapı tekniği uygulanarak ev inşa edilmesi şart koşuluyor. Evlerin olabildiğince enerji tasarrufu sağlaması, dayanıklı ve çevreye duyarlı olması gerekiyor. Yaklaşık 76 bin avroluk bütçeyle inşa edilecek bu evlerde, elektrik tüketiminin metrekare başına saatte en fazla 100 kWh/a olması gerekiyor. Unutulmaması gereken nokta, projenin gerçekleştirileceği Cherepovets şehrinde hava sıcaklığının yaz aylarında 34 dereceye yükselirken, kış aylarında -49 dereceyi buluyor olması.

Yarışmada finale kalmaya hak kazanan yarışmacıların tasarımları, 26-27 Temmuz 2008 tarihlerinde jüriye tanıtılacak. Yarışma jürisinde şu isimler bulunuyor:

• Kimmo Lintula, K2S Architects Ltd., Finlandiya
• Mark Middleton, Grimshaw Architects, İngiltere
• Patricia Patkau, Patkau Architects, Kanada
• Sergey Skuratov, Sergey Skuratov Architects, Rusya
• Alexei Venediktov, SeverStal, Rusya

Yarışmada finale kalan tüm yarışmacılara 3000 bin avroluk katılım ücreti ödenirken, yarışmanın sonucu 29 Temmuz 2008’de Helsinki’de düzenlenecek gecede açıklanacak.

Proje direktörü Chubbs, “Yarışmaya katılan herkese teşekkür ediyoruz. Living Steel olarak çevreye duyarlı, zararlı gaz salınımını en aza indiren ve sağlıklı bir yaşam ortamı sunan tasarımları mimarlık camiasına kazandırmak istiyoruz” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Living Steel’in bu seneki finalistlerinin listesi ise şöyle:

• Ben Addy ve Tim Murray, Moxon Architects, İngiltere
• Rossana Atena ve Fabio Cibinel, ATENASTUDIO ve modostudio, İtalya
• Hugh Broughton ve Philip WellsHugh, Broughton Architects, İngiltere
• Chris Clarke ve joel Kelder, Bligh Voller Nield, Avusturya
• Lourenço Gimenes ve Rodrigo Silva, FGMF Arquitetos, Brezilya
• Sandeep jagadeesh ve Vimal jain, ARCHITECTURE PARADIGM, Hindistan
• Daniel jenkins ve David Turrent, ECDA, İngiltere
• Grigory Kuzhelev ve Galina Budnikova, LCA, Rusya
• Lua Nitsche ve Pedro Nitsche, Nitsche Arquitetos, Brezilya
• Pekka Pakkanen ve Risto Huttunen, H-L-P Architects, Finlandiya
• Peter Stutchbury ve Richard Smith, Peter Stutchbury Architecture, Avustralya
• Kathy Velikov ve Paul Raff, RVTR, Canada

2 Comments

  1. çeliğin bizim ülkemizde henüz yapı sektöründe bileşenlerini yaratamadığı biliyoruz. bu durum tasarımı etkiliyor. yaşam mekanlarını konutdan ofise oradan fabrikaya kadar doğa bileşeni ile iç içe düşünmenin teknik ve inşa edilebilir kolaylıkları dolayısıyla tasarımcının önüne gelemiyor. bu da yapılabilir mimarlığı olumsuz etkiliyor, uluslar arası projelerden yukarıdak imajları izlemek zorunda kalıyoruz.

  2. yepyeni fikirler, cesaretle çatı teraslarına, balkon teraslarına bahçe yerleştirmeler, yeni bir doğal denge arama düşleri. açıkçası merak ediyorum sonuçları. ben yarışmanın sonucundan çok yarattığı ortama bayılıyorum, mimarlık böyle birşey sanırım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir