Günün sorusu: Var olan bir binayı, sanat eseri kıvamındaki bir koruma ve saklama merkezine nasıl dönüştürürsünüz?

Virginia, Culpeper’de bulunan ve geçtiğimiz günlerde yapımı tamamlanan Ulusal Görsel-İşitsel Koruma Merkezi Kütüphanesi, kapılarını açtı. 182 bin metrekarelik yerleşkenin içindeki 38500 metrekarelik kütüphane, bir zamanlar nükleer bir saldırı durumunda hükümet üyelerinin sığınağı olarak tasarlanmış binaya yeni bir anlam kazanıyor. Yenilenen bu sığınağa, ayrıca iki yeni bina da eklenmiş.

Projenin mimarı, Washington menşeli SmithGroup. Ana binadan sorumlu tasarım danışmanı ise, San Francisco merkezli BAR Mimarlık. Genel müteahhitliği Farifax’ten DPR yaparken, Annandale’den SMC de müteahhitlik yaptı.

Bu alan, bir zamanlar bir dağın oyulmasıyla oluşturulan 13500 metrekarelik bir sığınaktı. Packard Humanities Enstitüsü, 1997 yılında bu araziyi ve binayı satın aldı. Görsel ve işitsel eserleri saklamak konusunda özel bir zevki olan Packard, 150 milyon $ harcayarak, bu merkezi Ulusal Görsel-İşitsel Koruma Merkezi’ne dönüştürdü.

Kütüphanede, toplam 6 milyon 300 bin adet görsel ve işitsel malzeme bulunacak. Tüm koleksiyon kataloglara işlendikten sonra, kamuya açılacak. Ses dosyalarının pek çoğu dijital ortama aktarılacak. 35 adet klimalı salonda, ses kayıtları, yanmaz filmler ve videoteypler bulunacak. 124 özel salonda ise 1953 ve önceki yıllara ait yanabilir selüloz nitrat filmler saklanacak. Alanda aynı zamanda 206 koltuk kapasiteli tiyatro, projeksiyon salonu ve müzik dinlemek için bir de oditoryum bulunacak.

Kütüphanenin daha fazla alana ihtiyacı vardı

Merkezin hareketli görüntü ve kaydedilmiş ses bölümü şefi Gregory Lukow, “Geçtiğimiz 20 yılda, Kongre Kütüphanesi’nin daha fazla alana ihtiyacı oldu. 1993 yılında, Mount Pony’deki sığınak boşaltıldı. Bunun, oluşturacağımız koruma merkezi için elverişli bir alan olabileceğini düşündük. Kongre, 1997 yılında David Packard ve vakfına burada bir kamu binası yapma izni verdi.”

“Bunun hayatta bir kere elde edilebilecek bir fırsat olduğunun farkındaydık. Sadece var olan bir binayı koruma merkezine dönüştürmek için değil, kütüphane koleksiyonunun genişlemesi için de bir fırsattı. Tüm bu etkenler sonucunda sığınağı yeniden ele almanın yanı sıra, iki de ek bina inşa ettik.”

Geliştiriciler, Packard’ın sonuçtan oldukça memnun olduğunu belirtiyor. Söylenene göre, ortaya çıkan bina, Packard’ın düşündüğünden de güzelmiş. “Bir bina inşa ettiğimiz zaman, tek düşüncemiz, içinde bulunacak olanların o binadan zevk almasıdır. Kütüphane çalışanları, bize gelip binayı çok beğendiklerini ve içinde saatlerce kalmak istediklerini söylediklerinde gerçekten çok mutlu olduk. Binanın genel görüntüsünü çok sevdiler. Hepsi, çalışma alanları için düşündüklerine pozitif bir katkı yapmış oldu. Zaten başarının göstergesi de budur.”

Kaynak: AIArchitect
Çeviri: mimdap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir