Federico Reyneri, LPzR mimarlar ve araştırma ekibi Helsinki Guggenheim yarışmasına katılan yarışmacılarla ilgili aşağıdaki analizleri yaptılar:

Mimarlar geçmişte kendi zamanlarının teknojileri ile uygulanamaz projeler geliştirmekten çekinmediler. Bilgisayarların son yirmi yılda gerçek güçlerini göstermeye başladığı bu dönemde ise, karmaşık mekanları düşünmeye ve onları görsel olarak somutlaştırmaya, kucaklamaya olanak sağlayan küçük bir devrim gerçekleşti.

Doksanlı yılların ortalarında gerçekleşen Frank Gehry’nin Guggenheim müzesinden bu yana artık hiçbir şey aynı değil; özgürce gelişen formlar dünyanın her yerinden çıkmaya başladı. Tüm hayaller (bazen bazılarının kabusları) dünyanın her köşesinden fışkırmaya başladı.

Daha önce ancak zihinsel ve kil modellemesi ile gerçekleştirilebilen tasarımların, teknik çizimler aracılığı ile kontrolü çok büyük çalışmalar gerektirdiği için, biz ölümlüler için gerçekleşmesi çok zor çalışmalardı. Ancak son on yılda daha güçlü ve ucuz bilgisayarların çıkması ve programların ucuzlaması, şaşırtıcı yeteneklere sahip yazılımlar, parametrik olarak geliştirilmiş tasarım öğelerinin belirmesine olanak sağladı.

O dönemlerden beri tasarımcıların yeni nesil inanılmaz bilgisayar görüntüleri sağlayarak yeni bir dünyayı gösteren “üflenmiş fikirleri” ortaya çıkmaya, hatta bazı mimarlar onları inşa etmeye başladı.

Ancak parametrik tasarım teknolojisi ne kadar yaygındır? Dünya çapında mimariyi ne kadar etkilemektedir? Biz burada dünya tarihinin en geniş katılımlı mimari tasarım yarışması olan Guggenheim Helsinki tasarım yarışmasının analizini yapmakla başlayacağız.

Fin kültürünün şeffaflığa olan tutkusu sayesinde (sadece iki görüntü ve konsept özetinden ibaret bile olsa) aynı konu üzerinde çok sayıda projeyi görme imkanı bulmaktayız.

Muazzam sayıda gönderiyi sabırla mercek altına aldığımız zaman aslında katılımcı sayısının 1715 değil 1714 olduğunu görürüz. Çünkü gh-103959685 ve bh-86115389 aslında aynıdır.

Render ve imaj kalitesi:

İlk olarak biz tüm renderları inceledik ve her birisine imaj kalitesini anlatan bir not verdik. Her ne kadar bir projeyi sadece iki imajla değerlendirmek mümkün olmasa da (biz jüri değiliz) çok büyük ölçüde kararlarımız tasarımlar tarafından da etkilendi. Amacın bir “vizyoner tasarım” elde etmek olması, daha önceden bilinen tasarımlara, harcı alem tasarımlara daha düşük notlar vermemize neden oldu.

Biz çok zayıf, zayıf, iyi, çok iyi gibi değerlendirme kriterleri saptadık. Bunların arasında iyi ve çok iyi bir uluslararası yarışmada minumum standartları karşılayan projelere verildi. Buna karşılık zayıf ve çok zayıf olarak nitelendirilen projelerdeki olumsuzluklar:

Çok zayıf: GH-5639466990

Çok zayıf: görüntü net değil, tasarım sürecini göstermemekte. Tasarım malzemesini anlamak zor ve mekanların bir araya gelmesi mantıklı değil. Görüntü noktalarının seçimi anlamsız ve sahne ışıkları gerçek dışı. Çok zayıf için bir Örnek: GH-5639466990 (algoritma Zubin Khabazi’nin “Grasshopper kullanarak Algoritmalar Üretmek” başlıklı kitabında 106.sayfada anlatılanla aynı.)

Zayıf: görüntü kolayca yorumlanabilir. Mümkün olan bir yapının iç ve dış görünümlerini sunmakta. Işık basit ve görüntü gölgelenmiş. Malzemenin sunumu temel parametrelerden yoksun. (yansıtma, şeffaflık, kırılma)

Zayıf: GH-33457384.

 

 

İyi: İmaj net ve yapının bir çok özelliğini göstermekte. Görüntüden bina tarafından etkilenen Çevre mekanları algılayabiliriz, ışık tümüyle çevre ile ilişkili ve iç dış mekanlar arasında iyi bir bağlantı bulunmakta.

 

İyi: GH-100099807

Çok iyi: Sunum tasarımın kalitesini açık bir Şekilde göstermekte. Malzeme doğru bir Şekilde gösterilmiş ve yapı ile mükemmel bir uyum içinde. Görsel kompozisyon Çok sayıda elemanın bir araya gelmesinden oluşmuş ve bunlar mekanı zenginleştiriyor. Hacmin tamamını anlamak mümkün ve bunlar resmin dışında kalan elemanlarla da ilişkili. Bazı görsel efektler projelenin daha Çekici olmasını sağlamak için sonradan eklenmiş.

 

Çok iyi: GH-2926727003

Araştırmamız bazı kritikler tarafından da doğrulandı. Tüm projelerin %73’Ü çok zor kritik eşik olan çok kötü, kötü değerlendirmelerini geçebildi.

 

Parametrik tasarımın  vizyoner projelerine ulaşmak için bu yöntemi mimarların kaçta kaçı kullandı? Çok değil. Araştırmamızda mimarların ancak yüzde onunun parametrik öğeleri kullandığını gösterdi.

Parametrik tasarım (aynı zamanda türetilmiş tasarım olarak da adlandırılmaktadır) iki türlü gösterilmektedir. Bunlar zaman zaman bir araya gelmekte, nesne tabanlı geometrik topluluk (aynı zamanda propagasyon olarak adlandırılmaktadır) ikincisi ise parametreler tarafından çoğaltılmış geometridir.

Form oluşturma daha kolay olan yoldur. Bilgisayar programının istenen geometrileri verecek şekilde bir formun yüzeyine bağlı olarak çoğaltması olarak adlandırılabilir. Buna “parametrik patern” adını vermekteyiz. Yöntem formların koşullandırıcılara ve parametrelere bağlı olarak türetilmesine dayanmaktadır. Form türetme tasarım kavramının entegre bir bölümüdür. Biz ona parametrik biçim ismi veriyoruz.

 

Aşağıdaki grafikte gösterildiği gibi, parametrik olarak tasarlanan Öneriler her kategoride yer almaktadır. Mamafi, en iyi ifade edilmiş projelerden yüzde otuzunun parametrik yöntemlerle tasarlandığını görebiliriz. Çok zayıf olanlarda ise bu oran yüzde dörde inmektedir. Bunların arasında iyi ve zayıf olanlar yüzde yirmi ve yüzde onun biraz üstünde bulunan rakamlara inmektedir. Sonuç olarak, biz artan parametrik tasarımla birlikte incelenen imajlarının kalitesinin de yükseldiğini söyleyebiliriz.

tüm Öneriler incelendiği zaman form oluşturmak için form üreten bilgisayar programının kullanımı, toplam kullanımların yüzde altmışbeşine gelmektedir. Bunların Önemli bir kısmı, aynı zamanda yüzey paternleri gibi  diğer tasarım elemanlarını kullanmaktadır. Buradan ekiplerin çoğunun parametrik yaklaşımı en ilginç şekilde kullandığını söyleyebiliriz.

Daha detaylı bir Şekilde baktığımız zaman parametrik tasarımın daha derinlemesine kullanıldığını görmekteyiz. Bunlardan yüzde yetmişinde biçim ve patern olarak, yüzde onunda biçim olarak ve sadece bunların yüzde yirmisinde sadece patern olarak kullanıldığını tesbit etmekteyiz. Bu yüzdeler Çok zayıf projeleri incelediğimiz zaman tersine dönmekte, bunlar çoğunlukla generatif (Üretici) metotları kullanmaktalar ve yaklaşımları yüzeysel düzeyde kalmakta. Bunların yüzde ellisi sadece patern kullanmakta, yüzde otuzu sadece biçimsel yöntem kullanırken sadece yüzde yirmisi ikisini bir arada kullanmış.

Zayıf ve iyi projeler karşılaştırılabilir değerler taşımakta. Her birisi yüzde kırkbeş her ikisini de kullanmış. Yüzde yirmi biçim yüzde 35 ise patern yönteminden yararlanmış. Her durumda, parametrik teknolojinin en ilginç kullanım şekli (biçim ve patern bir arada) yükselmeye eğilim göstermekte ve projelerin kalitesi ile birlikte değişik grafikler kullanmakta.

 

 

Bir kez daha, parametrik programlar Çok iyi projelerde daha doğru bir şekilde kullanılmaktadır.

Bunu takip eden projelerde, her bir proje bizim tarafımızdan verilen farklı kalite düzeylerine sahip olmakta, biz burada aynı parametrik bilgisayar programının aynı algoritmaya nasıl uygulandığını görürken bazıları diğerlerinden daha komplike farklı sonuçlara nasıl ulaşıldığını anlamaktayız.

İlk görüntü çok zayıf bir projeye aittir.Üçgensel bir algoritma ile bir yüzey oluşturmak üzere kullanılmıştır. Mimari tasarım üzerinde etkisi yoktur.

 

Üçgensel algoritmanın çok zayıf bir örneği: GH-3345064032.

Takip eden projeler zayıf ve iyi projelerdir. Bunlar da üçgensel algoritmaya dayanmaktadır. Bunlar formun bütününü tanımlamak için kullanılmıştır. Böylelikle tasarım sürecinin anlamlı bir parçasına dönüşmüşlerdir. Bina aynı görünmemekte, onlar olmadan hayal etmemize imkan vermemektedir. Benzersiz bir şekilde binanın formu üçgenlerden oluşmakta ve geleneksel yöntemlerle gerçekleşmektedir.

 

Zayıf bir Üçgenleme Örneği: GH-8925826444.

 

Üçgensel algoritmanın iyi bir örneği: GH-5936839587.

Her ne kadar Şimdiye kadar olan projeler parametrik bilgisayar programlarını gösterse de sonunda Çok iyi bir proje bize parametrik yardımcıların Üst düzeyde kullanımını göstermektedir.Burada algoritma tasarım sürecinin temel bir parçasıdır. Binanın biçimini ve strüktürünü oluşturmakta, üçgenlerden oluşan bir spiral iç avluyu hassas bir Şekilde tanımlamaktadır. Bu Grasshopper veya benzeri bir software kullanılmadan yapılamayacak bir Öneridir.

Çok iyi bir algoritma örneği: GH-48896153

Sonuçlar:

Parametrik bilgisayar programları Çok iyi projelerde kullanıldığı zaman, daha iyi çıktılar alınmata, daha ilginç görüş açıları yakalanmakta, daha yüksek düzeyli bir temsiliyet sağlanmakta. Diğer taraftan sorunlu projelerde her ne kadar parametrik programlar kullanılmış olsa da anlamsızca ve effektif olmayan bir Şekilde kullanılmış.

Soru Şu: daha iyi bir kalite parametrik bilgisayar programlarına mı bağlı? Veya daha iyi bir ifade ile daha güçlü programlar mı gerektiriyor? Ve parametrik biçimli tasarımlar wow etkisi yaratıyorlar mı? Ya da daha iyi bir ifade ile vizyon tasarımı için bu yeterli mi?

Araştırma devam ediyor.

Dipnot:

Bu araştırma projesi tamamlandıktan sonra, Helsinki Guggenheim müzesi için altı finalist kamuoyuna açıklandı. Soruyu bir kez daha sorduk:  Ãœretimsel tasarım ne kadar etkileyici oldu?
Görünüşe göre hiç. Finalistler Üretken tasarımın belirgin belirtilerini gösterdiği gibi bu tasarım araçları yeni bir aşamaya işaret etmektedir. Bunlar daha olgun bir dÖnemin baŞlangIcIdIr. Bu yarIŞmanIn sonuÇlarInI bir gÖsterge kabul edersek parametrik zehirlenmesinin artIk bittiĞini sÖyleyebiliriz.

Federico Reyneri lpzr ortakları mimarlar (İtalya) bir mimar ve ortağıdır. Bu makalede, Maria Aldea, Alessio Grancini ve Gabriele Pranzo-Zaccaria işbirliği ile yazılmıştır.

 
Kaynak:Archdaily
Çeviri: Yılmaz Kuyumcu

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir