Van Abbe Müzesi’nin davetiyle Future Anecdotes İstanbul’un tasarladığı sergi 30 Nisan 2017’ye kadar devam edecek.

 

 

 

 

Who Owns The Street? (Sokak Kime Ait?) bugünün kentleri için en önemli sorulardan bazılarını bir araya getiren bir sergi: Kamusal mekanlarımız kimin emrinde? Kimler kullanıyor, kimler yönetiyor? Kamusal mekan kime ait ve nasıl sorumluluklar getiriyor? Van Abbe Müzesi, kamusal mekanın çeşitli boyutlarına odaklanan projeler üretmek üzere Crimson Architectural Historians, Bureau ZUS, !Melk ve jan Rothuizen’i davet etti. İstanbul merkezli tasarım ofisi Future Anecdotes ise bu projeleri bir araya getirerek sergiyi tasarlamak üzere davet edildi.

 

 

Sergi dört ayrı yaklaşım içeren araştırmalar barındırmakta: Yüz farklı sokak tipolojisi, direniş mekanı olarak sokak, Las Vegas’ın kamusal çevre düzenlemesi ve Kuzey Irak’ta bir Suriye mülteci kampı. Bu birbirinden farklı incelemeler, müzenin İstanbul merkezli tasarım stüdyosu FAI tarafından tasarlanan kule mekanında bir araya geliyor. Serginin bir de sürekli değişen, güncel ve yerel örneklere bakan bir bölümü bulunuyor. Böylece 14 ay sürecek sergi içerisinde bir devinim sağlanmakta.

 

 

Sergi Tasarımı: Kaydırak ve Merdivenler

 

 

Serginin tasarımı, küratör Willem jan Renders ile tasarımcılar Aslı Altay ve Can Altay arasında sıkı bir iş birliğinin sonucu. Öyle ki bazı noktalarda tasarım kararları küratöryel yapıyı da yönlendirmiş. Future Anecdotes Istanbul, sergilenen projeler arasında bağlar ve atıflar kurulmasını sağlayan kuvvetli bir yapısal araç kullanıyor. Bir çocuk oyunu olan kaydırak ve merdivenler’den ilhamla oluşturulan strüktürler mekan içinde sıçramalara, ilişkilenmelere ve bir nevi görsel seyahate kapı açıyor. Endüstriyel yapı malzemelerinin hafifletilerek kullanılması ve farklı derecelerde şeffaflıklar ve geçirgenlikler yaratılması serginin sokakla ve müzeyle ilişkisini kuvvetlendiriyor. Bu mimari kurgunun sonucu olarak doğan bağlantılar, hem sergiyi bir arada tutuyor hem de izleyicinin gözünün mekandaki hareketlerini yönlendiriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kurumun Tarihine Düşülen Notlar

 

 

Bu iş birliğinin önemli çıktılarından biri de 1972 yılında müzede gerçekleşmiş olan “De Straat” (Sokak) isimli sergiye verilen atıflar. Bu önemli sergiden belge ve malzemeler, serginin her katında adeta “dipnotlar” şeklinde sunulmakta. Sunulan seçki, müzenin kendi tarihiyle, halen güncelliğini koruyan kamusal mekan tartışmaları arasında doğrudan bağlantılar kuruyor. İzleyici bu sayede hem kurumun tarihine hem de küresel anlamda sokak dediğimiz mekanın dönüşümüne şahit oluyor.

 

 

Tartışmalar / Konuşmalar

 

 

14 ay boyunca açık kalacak bu uzun soluklu serginin bir parçası da Eindhoven Mimarlık Merkezi iş birliğinde bir dizi konuşma ve paneller dizisi olacak.

 

 

FAI hakkında

 

 

Aslı Altay grafik tasarımcı ve Future Anecdotes Istanbul’un (FAI) kurucusu. İstanbul merkezli tasarım stüdyosu FAI, sanatçılar, mimarlar, küratörler, yayıncılar ve kültür kurumlarıyla yakın temas içerisinde çalışıyor. Sergiler, yayınlar ve kimlik sistemleri gibi tanımlı bir alanda iş üreten FAI tasarımın görsel yazınsal ve mekansal mecralarda anlatı kurma becerileri üzerinde odaklanıyor. Can Altay ise sanatçı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanlığını yürütmekte.

 

 

Birlikte üstlendikleri projeler genelde kamusal mekan ve iletişim ekseninde olan ikili, kent mekanı ve sergi bağlamında iz bırakan tartışma platformları oluşturuyorlar. Yayıncılık ve sergilemenin potansiyellerini ve sınırlarını zorlayan projeleri, tasarımı hizmet olarak görmektense editoryel araç olarak ve bütüncül iş birliği içerir şekilde ele almalarıyla tanınıyor. İstanbul Tasarım Bienali için oluşturduklar “Okuma Odası”, SALT Galata için tasarladıkları sergiler, Londra Architectural Association tarafından yayınlanan “Ahali: An anthology for setting a setting” gibi projeler ikilinin öne çıkan işleri arasındadır.

 

 

 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir