Muğla’daki Pina Yarımadası’nda tatil köyü inşaatı yapan MNG Holding denizi doldurarak 13 dönümlük arazi elde etti. Şu ana kadar sadece 21 bin 500 YTL ceza alan MNG’nin, bu operasyonla 5.5 milyon YTL’lik toprağı oldu

dnzdldr.jpgMuğla’nın Güllük Körfezi’ndeki Pina Yarımadası’nda tatil köyü inşaatı yapan MNG Holding’in, yarımadanın ortasını oyarak çıkardığı yaklaşık 40 bin metreküp hafriyatla denizi doldurarak 13 dönümlük arazi kazandığı belirlendi. Sivil toplum ve meslek odalarının hesabına göre, denize kaçak dolgu yaptığı için 21 bin 500 YTL para cezası verilen MNG Holding, bu yolla 5.5 milyon YTL değerinde arazi elde etti ve büyük bir doğa katliamına yol açtı.

‘2 bin kamyon gerek’

Mavi Yol Girişimi üyeleri, arazide yaptıkları incelemede, yarımadanın kıyısının büyük bölümünün doldurulduğunu belirterek, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bodrum Temsilciliği yetkilileriyle birlikte bir hesap yaptı. Oda Temsilcisi Recayi Özcan, şirketin denizi doldurarak, yaklaşık 13 dönümlük arazi elde ettiğini, bu doldurma işlemini çıkardığı yaklaşık 40 bin metreküp hafriyatla gerçekleştirdiğini belirterek, “Bu kadar hafriyatı taşımak için 2 bin kamyon kullanmak gerekiyor” dedi.

‘Dolgu izinleri yok’

Bodrumlu emlakçılar ve Bodrum Ticaret Odası yetkilileri, sahildeki arazilerin dönüm değerinin 400-500 bin YTL arasında değiştiğini söyleyince, denizden elde edilen arazinin değeri yaklaşık 5 milyon 500 bin YTL olarak belirlendi. Denizi doldurma izni verilirse, MNG adlı şirket, 21 bin 500 YTL’lik cezaya karşılık, tam 5 milyon 500 bin YTL değerinde bir arsa elde etmiş olacak.

Milas Kaymakamı Mehmet Bahattin Atçı, dolgu işlemini durdurduklarını, şirkete 21 bin 500 YTL para cezası verildiğini, kaymakamlık olarak da “Kıyı Kanunu’na muhalefetten” şirketi savcılığa verdiklerini söyledi. Atçı, iskele yapım izni olduğunu, ancak Turizm Bakanlığı onaylı projede dolguyla ilgili bir plan olmadığını belirterek, “Dolgu özel izne tabi. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı gibi birçok disiplinin deniz dolgusuyla ilgili özel izin vermesi, yani bir çok disiplinin ‘uygundur’ onayı vermesi gerekiyor. Biz şirketten burayı eski haline getirmesini talep ettik. Eğer özel izin alamazlarsa eski haline getirmek zorundalar” dedi.

Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Mahmut Yıldırım ise, Pina Yarımadası’nda yapılanların yasanın hiçbir yerine sığmadığını belirterek şunları söyledi:

‘Yapanın yanına kâr kalıyor’

“MNG sorumlusunun, ‘Biz yaptık neyse cezamı öderiz’, ‘Nasıl olsa biz bu izni alırız’ şeklindeki sözleri, aslında ülkemizde ‘Yapanın yanına kâr kalır’ anlayışının tipik bir örneğini oluşturuyor. Bodrum’un gerçekten coğrafyası, kıyıları değişiyor. Bodrum’un her yerinde benzer durumlarla karşılaşmak mümkün. Bu altyapı sıkıntısının da getirdiği bir durum. Atacak yerleri yok, en kolay yer denize atmak. Her şey denizin dibine gidiyor. Böylece denizdeki hayat alanları yok olmaya başlıyor. Sorun sadece coğrafyanın değiştirilmesi, denizden arsa kazanılması değil, çok ciddi olarak ekolojik dengenin bozulmasına dair de bir sıkıntı var. MNG’deki durum tam böyle bir durum. 23 bin lira ceza veriyor, hâlbuki o dolguyu başka bir yere nakletse belki 223 bin lira harcayacak. İşin başka boyutları var. Nasılsa yaptıkları da yanına kâr kaldığı için, hiç aldırmadan bu işe giriyorlar.”

‘Halep çamları gidecek, ekosistem bozulacak’

Peyzaj Mimarları Odası Muğla il temsilcileri Hülya Yolcubel ve Zerafet Kumyol, Pina Yarımadası’nda Türkiye’nin en özellikli Halep çamı ağaçlarının bulunduğunu, bu tür yapılaşmayla bu ekolojik dengenin bozulacağını belirterek, “Eğer yapılaşma devam ederse bu ağaç türü yok olabilir. Zaten bu ağaçların bir kısmı yakılarak bir kıyım yapılmış. Deniz dolgusu izinsiz, projede yer almıyor. Kıyı morfolojisi bozuluyor. Çünkü buradan denize doldurulan topraklar demir içeriyor. Demirli topraklar buraya atılarak deniz ekosistemi yok ediliyor” dedi.

Kaynak: Milliyet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir