Safran Deresi’nin denize aktığı bölgeden bahsetmek istiyorum. Derenin Termal tarafında Gazipaşa Caddesi ve bu caddenin kara tarafında Fatih Caddesi bulunmaktadır. Yani Tigem’e kadar uzanan, denize en yakın iki cadde… Kumsala da Akasya Plajı deniyor.

Bu caddelerde 1999 Depreminden kalma eski binalar var. Bu binalar yıkılıp yenileri yapılmaya başlandı. Diğer yandan Gazipaşa Caddesinde yiyecek satan seyyarlar daha doğrusu seyyar-sabitler var. Bunlar Belediyeden izinli ve yerleri sabit. Zamanımız belediyelerinin yeni icadı. Bugünlerde seyyar-sabitler kumsala indirildi. Orada boşluk bulunmuş.

Amaç trafiğe kapalı olan Gazipaşa Caddesi’nin boşaltılmasıymış. Yani dolu olan bir yeri boşaltmak isterken boş olması gereken bir alan dolduruluyor. Umarım Gazipaşa Caddesi’ne de başkaları getirilmez.

Seyyar-Sabitler Kumsalda.

Öncelikle ifade edeyim ki kumsalın küçültülmesi asla kabul edilmemelidir. Aslında o kumsal yola kadardı. Zamanla doldurularak küçültüldü. Hâlbuki kum binlerce yılda oluşur. Yani biz değer bilmeden yok etmeye devam ediyoruz.

1973 Yılı Görüntüsünde Kumsal Var

2024 Yılı Görüntüsünde Kumsal Doldurulmuş

Burada yapılması gereken planlamayı tarif etmek istiyorum. Kişisel önerimi yani…

Gazipaşa Caddesi’ndeki parseller ‘turizm’ fonksiyonuna sokulmalıdır. Yani buralarda otel, pansiyon vs yapılabilmelidir. Diğer yandan Gazipaşa Caddesi’nin deniz tarafında hiçbir şey olmamalıdır. Çay bahçeleri, çocuk parkı, hediyelik eşyacılar, gümüşçüler vs hepsi kaldırılmalıdır. Caddenin deniz tarafı tamamen boşaltılmalı ve kumsal eski sınırına getirilmelidir. Kafeler ve restoranlar binaların altında olmalıdır.

Gazipaşa Caddesi’ne sadece hediyelik eşyacılar ve gümüşçüler tezgâh açabilmelidir. Onlar da caddenin bir kenarında sıralanarak… Dere tarafında gümüşçülerin bitişiğindeki beton alana ise henüz sözleşme süresi bitmemiş, çay bahçesi önüne getirilen seyyar-sabitler konabilir. Süreleri bittiğinde o beton alan da kumsala katılmalıdır.

Yalova turizm kenti olmaktadır. Bunun için kimseye taviz vermeden alınması gereken kararlar vardır. Aksi takdirde arabesk bir şekilde gelişecektir. Geç kalındıktan sonra yapılacak düzeltmeler ise yarım yamalak olacaktır.

Hıyaban denilen iki yanında çınar ağaçları bulunan cadde kesinlikle korunmalıdır. Burası bize Atatürk’ten kalmış bir eserdir.

Bu düzenlemeyle deniz kıyısında geniş bir kumsal olacaktır. Burasının çöpsüz temiz kullanılması için çöp konteynerleri konmalı, insanlar çöplerini oralara atmaya alıştırılmalıdır. Kumsal belediye tarafından her sabah erkenden temizlenmelidir. Hatta oradan sorumlu bir belediye işçisi olmalıdır. Bu arada yaz mevsiminde, 3 ay buradaki inşaat çalışmaları durdurulmalıdır.

Kendini Yalovalı sayanlardan çok daha eski Yalovalıyımdır. Dedem ve çocukları 1924 yılı mübadelesinde gelmişler. Her ne kadar İstanbul’da yaşadıysak ta her yaz Yalova’ya gelir kalırdık. 10 yılı geçen bir zamandır da buradayım. Yani buraları 1950’lerden beri bilirim. Üzülerek söylemeliyim ki Yalova hor kullanılmış. Korunan eski eser vs yok mertebesinde. Hatta Yalova’ya özel bir şey de bırakılmamış. Örneğin eskiden elma vardı. Elma bahçelerine bina doldurulmuş.

Beni bilenler bilir. Eleştiri ve iltifatlarımda siyaset yoktur. Kent vardır. İnsan vardır. Yalova için başka yazılar da yazacağım.

ARİF ATILGAN 2024 HAZİRAN

One Comment

  1. Bazen yıllar içinde ufak ufak yapılan müdahaleleri insan anlamıyor. Takip de edemiyor kimse. Ama keskin dikkat ve bilgiyle bakanlar farkı görüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir