Mimar: Ingliss Badrashi Loddo Mimarlık
Ingliss Badrashi Loddo Mimarlık, Londra’nın doğusunda bulunan Upton Park için hazırladığı konut ve restoran tasarımını açıkladı.
4 katlı olması planlanan yeni tasarımda, binanın giriş kısmında 720 metrekarelik bir restoran bulunuyor. Üst katlarda ise 11 adet tek ya da çift yatak odalı daire yer alacak. Her dairenin kendine ait geniş bir balkonu da bulunacak.
Projenin amacı, alanda bulunan üç binayı dikkatli bir şekilde yeniden ele almak. Yeni planda ayrıca binalara bir de restoranın dâhil edilmesi düşünülüyor.
Ingliss Badrashi Loddo Mimarlık’ın sahibi jamal Badrashi, projeyi şöyle anlatıyor:
“Planda ön cepheyi üç parçaya ayırarak, alanda bulunan üç binanın eski hallerine sadık kalmaya çalıştık. Böylelikle bölgede bu binaların yaratmış olduğu görünümü korumak ve daha canlı bir kamusal alan yaratmak istedik.”
Geniş tutulmuş balkonlar, tuğladan yapılma cephenin içine gömülmüş. Böylece konutlarla sokak arasında bir tür tampon bölge oluşturulmaya çalışılmış.
“Her dairenin kendi balkonu var. Ayrıca çatıda da ortak kullanıma açık bir teras tasarladık.” diyor Badrashi.
Tasarımda otopark bulunmuyor, bunun yerine 10 adet güvenlikli bisiklet park yeri düşünülmüş. Ayrıca binada yağmur suyu toplama ünitesi ve yerden ısıtma bulunuyor.
Tasarımda genelde tuğla ağırlıklı bir yapı malzemesi kullanımı mevcutsa da, binanın üst kısımlarında Eternit paneller kullanılmış. Badrashi, bu tercihin üst katlara çıktıkça tasarımın biraz daha yumuşaması ve hoş bir görüntü katması amacıyla yapıldığını söylüyor.
Kaynak: BD Online
çok başarılı ve şık bir çalışma olmuş. mehtap hanım iyi bir örnek vermiş ülkemizden. toptan bir yenilenmeye gidilmeli tüm kentlerimizde ama tabiki bu çok ütopik bir düşünce şu an için…
bence süperrrrrrr
bu ölçekte yapıların bulunduğu Bakırköy İstanbul caddesini düşünüyorum mesela, hiç biri bu özende değil. mesleki bir alışkanlık ve görgü az galiba, birincisi bu bence. ikincisi müşteri dediğimiz kesim, mimarlığı hazatemiyor ve gerekmedikçe mimara değil de kendi düşüncelerine başvuruyor. diğer üçüncü mevzu ise, mimarlık projesine denetim koyan, vize için bedel talep eden oda örgütünün bu gibi can alıcı tasarım konularına hiç bir yakınlığı yok ve bu örgüt mimarlık dışında başka herşeye kafa yorduğu halde iyi mimarlığı farketmiyor, kötüsüne de bir dönüşme fırsatı yaratmıyor.
işte bir yapı bile bakın neler düşündürebiliyor insana.
Nefis bir köşe başı tsarımı. Yanındaki eski yapıyla kurduğu ilişki, ona duyduğu saygıyı tuğla bölümü aynı hizada yaparak göstermesi ve sonra cam gri bölüme geçmesi çok başarılı. Yenileme alanlarında bu tad da projeler görürüz diye umuyorum.