Tasarım: AGIT STÜDYO
Binamız, maksimum %20 bina/arazi oranına sahip, büyük bir kavşakta, uzun bir doğal arazi parçası üzerinde yer almaktadır. Sitenin şekli düzensizdir ve ön tarafı net değildir. Amacımız sade ama onurlu, insanları kendine çeken bir kitle yaratmaktı. Bu nedenle binanın ve çekirdeğinin konumlandırılması bu projenin anahtarıydı.
Her katta aydınlık, açık alanlar yarattık ve hizmetli alanlarını yoğun bir çekirdeğe sıkıştırdık. Binanın geri kalanından çıkıntı yapan dikey çekirdek, hareket ve ‘yer’ hissi yaratıyor. Doğal araziden yararlanarak, batık avlulu, geniş, iyi aydınlatılmış bir yer altı alanı tasarladık. İç mekanlar aydınlatma, doku ve form açısından çeşitli deneyimler sunar.
Plan
Bu tasarım sürecine deongeori tektoniği adını veriyoruz: deongeori kütle, hacim, şekil, yığın, yığın veya blok anlamına gelir. Kapsamlı bir sıkıştırma ve yoğunlaştırma süreci sayesinde parçamızı, yapımızı, kimliğimizi ve güzelliğimizi verebiliriz.
Basit ama saygın bir kütle tasarlamak ve tüm ayrıntılarını tutarlı bir bütün halinde bütünleştirmek için net bir yapıya sahip olmak önemlidir. Yer üstü katlarda düz döşeme yapısını tercih ettik. Her kata tek bir iç mekan verildi. Bodrum katta kiriş sistemi uyguladık. Ortaya çıkan iç alan geniş ve aydınlıktır ve kirişlerin yapısal güzelliğinden faydalanmaktadır. Batık avlu, zemin kata doğrudan erişim sağlayarak dışarıyla bağlantıyı güçlendiriyor.
Seçilen inşaat yöntemi tuğlaydı. Malzemeye varyasyonlar vererek binayı kasıtlı olarak üç hacme ayırdık. Tuğlaların uzunluğunu değiştirerek (üçte bir, yarım ve bir tam) ince dokular oluşturduk. Her kütle, altındaki kütleden hafifçe çıkıntı yaparak, etkiyi güçlendiren ince bir gölge oluşturur. Açıklıklar, oluklar, korkuluklar ve merdivenler toplam kütle ile çarpışmayacak şekilde tasarlandı.
Kaynak: Archdaily