Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine tanıklık eden Yıldız Sarayı’nın bugüne kadar ziyarete açılamayan harem daireleri, restore edilerek eski ihtişamlı günlerine döndürülecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü Yıldız Sarayı Kontrol Amiri restoratör Ahmet Selbesoğlu, Yıldız Sarayı’nın 5 binadan oluşan harem dairelerinin, uzun yıllar Harp Akademileri Komutanlığı’na hizmet verdikten sonra 1978 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildiğini söyledi. Selbesoğlu’nun verdiği bilgilere göre, son 20 yılda ödenek yetersizliği nedeniyle sadece dış etkilerden koruma amaçlı restorasyonlar geçiren ve bugüne kadar sadece çatısı, pencereleri ve kapıları onarılan harem daireleri, tarihe kazandırılmayı bekliyor. Topkapı ve Dolmabahçe saraylarının harem dairelerinin aksine bugüne kadar turizme açılamayan Yıldız Sarayı’nın harem dairelerinin restorasyonu için İstanbul İl Özel İdaresi kolları sıvadı. Harem dairelerinin eski ihtişamına kavuşması için İl Özel İdaresi 3 Mart’ta ihaleye çıkacak.

Harem dairelerinin eşyalarının da günümüze kadar ulaşamadığını dile getiren Ahmet Selbesoğlu, eşyaların bir kısmının zaman içinde çeşitli kurumlara verildiğini, bir kısmının Harp Akademileri Komutanlığı’nca götürüldüğünü, bir kısmının da bir dönem saray önüne kurulan bitpazarında satıldığını kaydetti.

Harem dairelerinin orijinal haline getirilip bir müze olarak hizmet vermesini istediklerini kaydeden Selbesoğlu, şöyle devam etti: “Restorasyon sonunda harem dairelerini eski günlerindeki gibi döşeyip cansız mankenlerle cariyeleri canlandıracağız. Müzeyi ziyaret edenlerin dinlenebilecekleri sedirler yapacağız. Ziyaretçilere cariye kıyafetli garsonlar ile çay, kahve, su veya Osmanlı mutfağından spesiyaller ikram edilecek. Duvarlara yerleştirilen ekranlardan harem hakkında bilgi verilecek. Ziyaretçiler hiç dışarı çıkmadan bütün odaları dolaşabilecek.”

Selbesoğlu, harem dairelerinin restorasyonunu 2 yıl içinde tamamlamayı düşündüklerini belirterek, 2010 yılının sonuna doğru en az iki binayı hizmete açmayı planladıklarını da sözlerine ekledi.

II. Abdülhamid 33 yılını bu sarayda geçirdi
Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren av sahası olarak kullanılan ve Yavuz Sultan Selim ile yapılaşmanın başladığı koruluk ve bahçeler içindeki köşk, saray ve çeşitli yapılardan oluşan Yıldız Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine tanıklık etti. Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinden sonra göreve gelen Sultan 5. Murad (1876), 92 gün süren saltanat günlerinde Yıldız Sarayı’nda oturdu. Sultan 2. Abdülhamid, padişah olduktan bir sene sonra 1877’de Dolmabahçe Sarayı’nın deniz kıyısında bulunması ve bu sarayın denizden kuşatılması ihtimalini göz önünde bulundurarak bir gece ansızın Yıldız Sarayı’na taşındı. Sarayın yapılaşmasına da bu dönemde başlandı. 2. Abdülhamid, 33 yıllık saltanatında şehir içinde şehir gibi olan bu korunaklı sarayı resmi dairesi ve haremi olarak kullandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Harp Akademileri Komutanlığı’na tahsis edilen Yıldız Sarayı, 1978 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi.

Kaynak: Zaman

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir