Bursa’nın Gemlik ilçe merkezinin denize yakınlığı dolayısıyla bina temellerinin zemin sıvılaşmasından korunarak yapılması gerektiği vurgulandı. Birçok inşaat kazısında çıkan taban suyunun önemli bir gösterge olduğunu belirten mimar Rahmi Bozdemir, zemin iyileştirilmesi yapılmadan inşaatlara izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.

Gemlik’teki binalar, iki sıradağ arasında uzanan düz bir zemin üzerinde yer alıyor. İlçe merkezinden geçen Karsak deresi, şehri ikiye ayırıyor. Özellikle Marmara Denizi sahil şeridi her geçen gün daha da gelişerek modern bir kent görünümü kazanıyor.

Gemlik şehir merkezinin yerleşim olarak deniz seviyesine çok yakın, hatta sıfır noktasında olması nedeniyle her kazıda mutlaka derinliği 1 metreyi bulan taban suyu çıkıyor. Bu durum inşaat çalışmalarını zorlaştırırken, mutlaka zemin iyileştirme çalışmaları yapılmasını gerekli kılıyor. Mimar Rahmi Bozdemir, inşaat yapılacak alana zemin iyileştirmesi yapılması gerektiğini belirterek, “Özellikle Manastır bölgesinde olduğu gibi ayrışmış zeminler, heyelan ve kaymalara yol açacağından yapılaşma aşamasında göz ardı edilmemeli.” dedi. Gemlik birinci derecede deprem bölgesinde yer aldığından inşaat esnasında jeolojik parametrelerin mutlaka dikkate alınmasını isteyen Rahmi Bozdemir, bu bölgede binalarda uygulanan radyan temel uygulamasının çok isabetli olacağını vurguladı. Önceden yapılan inşaatların çoğunda zemin iyileştirmesinin bulunmadığını ve parsel bazında zemin etüdü yapılmadan binaların projelendirildiğini ifade eden Bozdemir, bu binalarda daha zemin aşamasındaki yanlış uygulamaların aslında daha sonra yapılan güçlendirme çalışmalarıyla pek de ıslah edilemeyeceğini kaydetti.

Örnek bir çalışma olarak Gemlik Ziraat Bankası inşaatını gösteren mimar Bozdemir, bu zemine günlerce zemin iyileştirici sıvı enjekte edildiğini ve böylece alttaki bataklığın kurutulduğunu, zemin suyuna karşı önlem alındığında buraya çok sağlam bir bina dikilebileceğini belirtti. Bugün Cumhuriyet Mahallesi dahil, tüm zeminlerde iyileştirme çalışmasının şart olduğunu anlatan Bozdemir, şunları söyledi: “Gemlik’in zemin açısından olumsuz bir bölgede bulunması, bu bölgede inşaat yapımının riskli olduğu anlamına gelmez. Sadece iyi bir zemin çalışmasının yapılmasıyla bu sorun rahatlıkla giderilebilir. japonların deprem riski açısından çok daha riskli bir bölgede olduğunu düşünecek olursak Gemlik için felaket tellallığı yapmanın yersiz olduğu görülür.”

Burada sorunun kesinlikle Gemlik’in zemini değil, inşaatları denetleyen bazı yapı denetim kuruluşları olduğunu belirten Bozdemir, “Projeler doğru çiziliyor, ancak uygulamada projeye uyulmuyor. Maalesef denetim firmaları, hakkını verenleri kastetmiyorum, hakediş hazırlamaktan inşaata zaman ayıramıyorlar.” diye yakındı.

Kaynak: Zaman

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir