Asfalt üretimi için ithal edilen ekipmanın pahalılığı nedeniyle kendi teknolojisini üretmek amacıyla yola çıkan Simge Grup, yaptığı Ar-Ge çalışmaları sonucu, enerjide yüzde 40-60 tasarruf sağlayarak sera gazı salınımlarını en aza indiren agrega (mıcır) hazırlama sistemi geliştirdi.
“Simge-Challenger” adı verilen agrega hazırlama sisteminin, Almanya’dan bir firma tarafından geliştirilen daha alt sıcaklıklarda asfalt üretme imkanı veren sistemle birlikte, dünyada “Kyoto Protokolü” şartlarına uygun asfalt üretimi yapma imkanı veren iki teknolojiden biri olduğu bildirildi.
Simge Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Nezir Gencer, 1978 yılında Karayolları 14. Bölge Müdürlüğündeki görevinden ayrılarak, Simge İnşaat’ı kurduğunu söyledi. Simge Grup şirketlerinden E-MAK’ın, asfalt üretimi ve müteahhitliği yapan grup şirketlerinin ihtiyacı olan iş makinelerini üretebilmek amacıyla 1992 yılında kurulduğunu anlatan Gencer, asfalt fabrikalarının yurt dışından yüksek fiyatlarla ithal edilmesi nedeniyle, E-MAK bünyesinde asfalt fabrikası üretimine başladıklarını belirtti.
İLK ÜRETİM BAŞARILI OLDU, DEVAMI GELDİ
Gencer, ilk üretiminin beklenenin üzerinde başarı sağlaması üzerine, diğer kuruluşlara da sunulabilecek üretimler yapmak üzere yapılanma stratejisi oluşturduklarını dile getirerek, zamanla yurt içi ihtiyacı karşılamakla birlikte, asfalt fabrikası ihraç eder hale geldiklerine dikkati çekti. Dışardaki herhangi bir ürünün taklidi yerine, kendi ürünlerini üretmek amacıyla Ar-Ge ekibi oluşturduklarını belirten Gencer, bu çalışmaları sonucunda, çeşitli ihtiyaçlara cevap veren asfalt makinelerinin yanı sıra çevre dostu “Simge-Challenger”ı bulduklarını vurguladı.
10 YILLIK ÇALIŞMANIN SONUCU: SİMGE CHALLENGER
Nezir Gencer, enerjide yüzde 40-60 tasarruf sağlayarak sera gazı salınımlarını en aza indiren agrega hazırlama sistemi “Simge Challenger”ın, 10 yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıktığını ifade etti. Asfalt fabrikasına entegre şekilde çalışan “Simge Challenger”ın, malzemenin nem tutma durumuna göre yüzde 40-60 arasında enerji tasarrufu sağladığını vurgulayan Gencer, “Buna bağlı olarak, sera gazı salınımları da aynı şekilde azalıyor. Sistem, kapalı şekilde kurulduğu için, tozların çevreye yayılması önleniyor, malzeme kaybı en az seviyeye iniyor. Dünyada, bizim buluşumuz dışında, agrega üretiminde çevre dostu başka bir yol yok. Bu sistem sayesinde, dünyada asfalt üretiminde kullanılacak enerji miktarında, önemli bir azalma olacak” diye konuştu.
KYOTO PROTOKOLÜNE UYGUN İKİ TEKNOLOjİDEN BİRİ
Gencer, “Kyoto Protokolü” gereğince, ülkelerin ve işletmelerin sera gazı salınımlarını kademeli olarak düşürmesi gerekliliğine dikkat çekerek, “Simge Challenger”ın, Almanya’dan bir firma tarafından geliştirilen daha alt sıcaklıklarda asfalt üretme imkanı veren sistemle birlikte, dünyada Kyoto Protokolü şartlarına uygun asfalt üretimi yapma imkanı veren iki teknolojiden biri olduğunu vurguladı. Yol için asfalta ihtiyaç duyulduğuna ancak hiçbir bölgenin, yarattığı kirlilik nedeniyle asfalt fabrikası kurulmasını istemediğine işaret eden Gencer, çevre dostu “Simge-Challenger” sayesinde, herhangi bir yere asfalt fabrikası kurmanın mümkün olabileceğini söyledi.
İHRACAT KATLANARAK ARTACAK
Gencer, tüm çabalarında hedef aldıkları ana konunun, Türkiye’ye döviz kazandırmak olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bu doğrultuda yaptığımız ürünler, herhangi bir ürünün taklidi değildir. Simge Challenger, tamamen kendi buluşumuz, hatta kendi buluşumuzun ötesinde dünyada da parmak ısıtacak şekilde önemsenen bir buluştur. Simge Challenger’in patentini, ABD, AB, Çin ve Rusya’da aldık. Patentin alınmasının ardından, birçok know-how kuruluşu, bu buluşun alınması, pazarlanmasıyla ilgili bizimle temasa geçti. Bu buluşumuz bize çok şey kazandıracak. Bir tanesi bir kere iyi bir marka olmak, ülkemize bir marka kazandırmak, bir diğeri de ihracatımızı artırmak. ABD, AB, Çin ve Rusya’da patentini aldığımız buluş sayesinde, 10 milyon dolar civarında olan ihracatımızın, yakın gelecekte 200 milyon dolarlara çıkabileceğini düşünüyorum.”
İHRACATTA PAYINDA “BÜYÜK” HEDEF
“Simge-Challenger”ın, katma değeri yüksek bir ürün olduğunu belirten Gencer, şunları söyledi:
“İhracatta daha büyük rakamlar hedefliyoruz. Bugün Türkiye’nin 130 milyar dolar civarında bir ihracatı varsa ve biz de ileride eğer buna l milyar dolar ihracat katarsak, bu rakam ihracatın yüzde 1’i gibi bir rakam olmayacak, katma değer yüksekliğinden dolayı belki de yüzde 5’ine tekabül eden bir ihracat şekli olacaktır. Azimliyiz, kararlıyız. Eğer ülkemizde de bize destek olunursa, ki destekten kastettiğim bize de bu kadar para verirlerse diye bir şey istemiyorum, dış ülkelerdeki tanıtımımızda yakınımızda olunursa ve dış ülkelerin, alımlarında ülkemizden kredi tedarik etme imkanları olursa biz üzerimize düşeni yaparız.”
DÜNYAYA YENİ BİR TEKNOLOjİ VERMENİN MUTLULUĞU
Gencer, 4 yılda bir düzenlenen ve konusunda dünyanın önde gelen kongreleri arasında yer alan “Eurasphalt-Eurobitume Kongresi”nin, bu yıl 21-23 Mayıs tarihleri arasında Danimarka’nın Kopenhag kentinde yapıldığını belirterek, “Simge Challenger” sunumunun, kongrenin “Yeni teknolojiler” bölümüne gönderilen 203 bildiri arasında seçilen ve sunumu yapılan 3 bildiri arasında yer aldığını kaydetti. Nezir Gencer, bir hayali gerçekleştirmenin mutluluğunu ise şu sözlerle anlattı: “60 yaşındayım, 18 yaşından beri bu işlerle uğraşıyorum. Bu uğraşın son döneminde, çalışma arkadaşlarımla birlikte, dünyaya bir teknoloji vermenin gururunu ve mutluluğunu taşıyorum. Simge Challenger’ın kongrede sunulması, Türkiye’nin dünyaya yeni bir teknoloji verdiği anlamına geliyor; yani dünyadaki asfalt üreticileri, bundan böyle artık bir Türk sistemini kullanmak mecburiyetinde kalacaklar. Buna mecburiyet diyorum çünkü bu bir seçim değil. Türklerin bunu kabul ettirmesi, Türkiye’den dünyaya böyle bir tekniğin yayılması, mesleğimin 42. yılında beni çok onurlandırıyor. Bu çalışmalarda bana destek veren mesai arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.”
Kaynak: Milliyet