Büyükşehir’in bürokrat ve yöneticileri artarda istifa ve soruşturmalarla kuşatılırken, belediyeye ait 30 bin metrekarelik arsanın belediye üst düzey görevlilerinin yönetici olduğu Gülbağ Yapı Kooperatifi’ne ucuza verildiği iddiası, tepki yarattı.
Hemen her gün Büyükşehir’in bürokrat ve yöneticileriyle ilgili iddialar istifalara, soruşturmalara yol açarken, son villa ve arsa-kooperatif iddiaları tepki yarattı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın belediyeye ait arsanın, belediye üst düzey görevlilerinin yönetici olduğu Gülbağ Yapı Kooperatifi’ne, verildiği iddiası Başkent’i karıştırdı. MHP’nin iddiasına CHP’den de destek geldi.
CHP Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Murat Karayalçın, Vural’ın açıkladığı usulsüzlüğün, Gökçek yönetiminin ve üst düzey bürokratlarının Belediye’yi çıkarlarına nasıl alet ettiklerini belgeleyen çok önemli bir iddia olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanlığı’nın söz konusu iddiayı ayrıntılarıyla inceleyerek, gereğini yapamaya davet eden Karayalçın şunları kaydetti:
“Bu açıklama nedeniyle Melih Gökçek’in ’Bu iddiadan daha önce bilgisi olmadığını, konuyu basından öğrendiğini’ bildirmesi, bu olay kadar ağır ve tehlikeli bir açıklamadır. Ankaralılar Gökçek’i Başkan seçerken, ona belediyenin mallarını koruma görevi de vermiştir. Eğer Gökçek başkanı olduğu encümen kararlarından gerçekten söylediği gibi basın yoluyla haberdar oluyorsa, belediyenin gayr-ı menkullerinin yağmalanması çok doğaldır. Gökçek, ’Bana emanet ettiğiniz malınızı koruyamadım, beni affedin’ diyerek, Ankaralılardan derhal özür dilemelidir. Bu özür de onu sorumluluktan kurtarmayacaktır. Ankaralılar bu özrü kabul edip etmediklerini 29 Mart’ta göstereceklerdir.”
Gökçek ile ilgili vakalar artık doğal
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, “Gökçek ve adamlarıyla ilgili olumsuz bir olayla karşılaşmamız artık doğal bir hal aldı. Gökçek istifa ettir sıyrıl yönteminden sonra şimdi de soruşturma açtır kurtul yöntemini deniyor ama bunu başaramayacak” dedi. Bingöl sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gün geçmiyor ki Gökçek ve yakın çalışma arkadaşlarının bir usulsüzlüğü bir yanlış uygulaması ve kişisel çıkarlarına ilişkin bir olayı çıkmasın. Gülbağ Kooperatifi olayında da sanki haberi yokmuş, bu olayın dışındaymış gibi ucuz bir yaklaşımla ortaya çıktı. Bu yaklaşımını kadim dostu Yalçın Beyaz, Veysel Karani Demir ya da Burhan Yazar’da da gördük. Süratle istifa ettir kurtul anlayışına sığınıyor. Gökçek’in gerçekten haberi yoksa çoğu belediye bürokratı ve üst düzey yönetici Ankara’nın en önemli yerinden bir araziyi komik fiyata alabiliyorsa nasıl bir yönetim anlayışının Ankara’yı yönettiğidir.”
Kaynak: Hurriyet
Oluşturulan rant ekonomisi, şehirleri “imha” eden sözümona “imar” planları, maalesef yarış haline gelen yüksek bina hastalığı ve daha nice menfi şartlar şehirleri de yaşanmaz hale getiriyor. Tabiatı, tabii kaynakları hoyratça ve yarını düşünmeden tüketen insanoğlu, menfaat uğruna hiç bir ulvi değeri kalmamışcasına kendini, şehrini, milletini ve dünyayı yokediyor. Tükenen aslında insanlık. Cennetvari vatanlar bu yüzden cehenneme dönüşüyor. Akıl, iyi bir âlet iken, nefsin ve enaniyetin elinde insanı tazib eden vahşi bir kumandana dönüştürülebiliyor. Bunu da Küre-i Arz’da Allah’ın (cc) halifesi olan insan yapıyor. Ey kendini insan bilen insan! Düşün, aslına dön. Yoksa hayvan ve camid hükmünde insan olacaksın.