Buildist’in ikinci gününde ÇEDBİK Yeşil Salon’da Dusty Gedge’nin Geleceğin Kentleri konulu konferansı gerçekleştirildi. Avrupa Yeşil Çatı Federasyonu Başkanı ve Livingroofs.com direktörü olan Dusty Gedge konferansında, yeşil çatıların iklim ve kent yaşamı üzerindeki olumlu etkilerinden söz etti.

gelecegin-kentleri-1.jpg

“Çatısını yeşil yapan kişinin, evini çevreleyecek peyzaj konusunda endişelenmesine gerek kalmaz, evin kendisi peyzajın bir parçası haline gelir.” Avusturyalı sanatçı, mimar ve filozof Freidenreich Hundertwasser’in bu sözüyle konuşmasına başlayan Gedge, 21. Yy’ın mega kentler yüzyılı olduğunu ve Londra’nın nüfusunun 6 milyon olduğu düşünülünce 15 milyonluk İstanbul’un şimdiden bir mega kent olduğunu belirtti. Bu yüzyılda kentlerin kuru, sıcak, geçirgen olmayan, su, hava ve ışığı kirli olan kentler haline geldiğini ve insanlar hariç hiçbir canlıya faydalı olmamaya başladığını ancak bu etkinin insan sağlığına ve ekonomiye olumsuz etkisinin de giderek arttığını açıkladı.

gelecegin-kentleri-3.jpg

Londra’da alan olarak park yapılabilecek bir yer olmadığı için çatı bahçeleri yapmaktan başka şansları olmadığını anlatan Gedge, yeşil çatı girişimine “yapabilir miyiz?” diye bakmamak gerektiğini, bakış açısı değiştirildiği sürece her şeyin mümkün olabileceğini söyledi.gelecegin-kentleri-2.jpgDusty Gedge yapılan araştırmalara göre kentsel alanlardaki sorunların üçe ayrılabileceğini açıklıyor:
– Toprak ve geçirgenlik eksikliği
– Bitkilendirme ve buharlaşmanın eksikliği
– Ekosistem hizmetlerinin (tozlaşma, toprak gübreleme/sağlık/sürekliliği, gölge ve barınak, iklim ve sel yönetmelikleri, temiz su) eksikliği.

Bitki örtüsünün azalması, toprağın kompakt hale gelmesi, filtrelemenin azalması, yağmur suyunun yüzeyde kalması, toprak etkinliğinin azalması, toprağın organik yapısının azalması, su ve hava kalitesinin azalması ile bozunmanın yaşandığını, ancak su ve hava kalitesinin arttırılması, kentsel ısı adası etkisinin azaltılması, toprak sağlığının arttırılması, buharlaşmanın ve bitki örtüsünün arttırılması, yüzeyde kalan suyun azaltılması, filtrelemenin arttırılması ve toprak koşullarının iyileştirilmesi ile yeniden düzeltilebileceğini açıklıyor.

Çalışmalarla 15 milyonluk kentlerle elbette doğaya dönülemeyeceğini ancak kentsel amaçlarla kullanılan doğal alanların, yapıların altında, üstünde, içinde yeniden yaratılabileceğini belirtiyor.

gelecegin-kentleri-4.jpg

Dusty Gedge, mimarlıkta yangın, sızdırma, estetik, yapı ve bakımın sorun olarak görüldüğünü ancak kendileri için mücadele noktaları olduğunu ve yeşil çatıların çözüm olarak sunulabileceğini açıklıyor.

gelecegin-kentleri-5.jpg

Türkiye’de bu konuda en sık karşılaşılan sorunlar ise,
– Bitkiler – hangi bitki kullanılacak
– Sulamalı mı sulamamalı mı
– Bölgesel çeşitlilik
– İnşaat yönetmelikleri olarak ortaya çıkıyor.

gelecegin-kentleri-6.jpg

Buna karşılık yeşil çatı avantajları ise
– Biyolojik çeşitlilik,
– Enerji,
– Kentsel tarım,
– Gürültü ve hava kirliliğinin azaltılması,
– Su geçirgenliğine karşı koruma,
– Su,
– Yeşil alan olarak sıralanıyor.

gelecegin-kentleri-7.jpg

Mimdap

2 Comments

  1. çatılara kesin çözüm bulmak kentin azalan yeşil ve donatı alanlarını bu kullanımsız, boş yerlere taşımak gerekir. biraz masraf evet ama değmez mi?

  2. Bütün çatılar bahçe olsa kentin görünüşü değişir. Hatta iklimi bile değişir. Ama bunu yapmak için bir yönetmelik gerekir öncelikle. Sonra da doğru dürüst su yalıtımı sistemleri. Kullanılmayan binlerce metrekare alanı kullandığınızı düşünsenize?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir