Tuncel, Levent, Ferhan..

 

Türkiye, tiyatro sanatçıları bakımından çok bereketli, verimli bir ülke. Hem uluslararası ölçekte üstün sanatçılarımız, oyun yazarlarımız var. Hem de nitelikli sanat üretme, ülkesinin sorunlarına sahip çıkma, halkı eğitme, iktidarlara karşı dik durma açısından cesur, dik, özverilili sanatçılarımız var.

Ben en kültürlü, entelektüel sanatçılar olarak tiyatrocuları başa yazarım. Meslek olarak ise arkeologları. İyi tiyatrocu ve arkeologlarda derya gibi kültür vardır.

 

 

 

TUNCEL KURTİZ ANLATMIŞTI

 

 

 

 

 

Bu değerlerimizden biri Tuncel Kurtiz idi. İstanbul’daki Halk Oyuncuları günlerinden, Berlin’deki oyunculuk ve yönetmenliğine, İsrail, Avrupa ülkelerindeki oyunlarına, son dönemdeki TV dizilerinden, yine Kazdağlarındaki TV Söyleşilerine dek güzel şeyler yaptı, yaşadı ve gönüllerde iz bırakıp gitti.

 

 

“BEN MUHALİFİM!..”

Sağlığında bir anekdot anlatmıştı:
“İrlandalının birisi büyük kıtlık günleri İrlanda’dan ailesini bir tekneye yükleyip, yelken kürek yeni kıta, yeni dünya Amerika’ya gidiyor. Rıhtıma yaklaştıklarında soruyor.
–Burada hükümet var mı?
– ‘Var’ diyorlar.
– ”İyi o zaman ben muhalifim” diyor. Muhalif olmak, karşı olmak iyidir…”

 

Sanatçı halkının yanında, iktidarlara eleştirel bakan, muhalif olandır. Yandaştan sanatçı yaratamazsınız.

 

 

 

 

 

Levent Kırca da ömrünü tiyatroya adamış çok değerli bir sanatçımız. Oyunları, TV parodileri, açıklamaları ile muhalif siyasi partilerden daha etkili oluyordu. Onu da erken yitirdik.

 

 

 

 

 

 

FERHAN ŞENSOY’U ÖZLEYECEĞİZ

 

 

 

Büyük bir tiyatro sanatçımız, yazarımızı daha yitirdik. Ferhan Şensoy, tiyatromuzda kendine özgü bir kulvar açmış, geleneksel tiyatromuzun çağdaş yorumu oyunları, tiyatro skeçkeri, TV parodileri ile halkımızın çok sevdiği bir sanatçı katına oturmuştur. 70 yaşında göçtü gitti.

 

 

Beyoğlu’ndaki tiyatrosunun adı bile “Orta Oyuncular” idi. Şahları Da Vururlar, İstanbul’u Satıyorum, Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı vb. gibi onlarca oyun yazdı sergiledi. Yazdığı kitaplarıyla büyük bir okuyucu, hayran kitlesi oluşturdu kendine. O da iktidarlardan, bağnaz kesimden tepkiler gördü ama her daim dik durdu. Halkını aydınlatmaktan, gerçekleri söylemekten geri durmadı.

 

 

“Ferhangi Şeyler” oyunu ile Denizli’ye çok geldi. İstanbul’da kendisiyle sohbet etme şansım da olmuştu. Mimarlığı bırakıp Tiyatro eğitimi görmüş Fransa ve Kanada’da eğitim görmüş, oyunlar sergilemiş, ödüller almıştı. Mizahçılar, komediciler çok ciddi insanlardır. Aziz Nesin öyleydi. Ferhan Şensoy da ciddi idi. Laubaliği kaldırmaz, slolom yapanları affetmez, anında lafını geçirirdi. Herkes onun özgeçmişini, kitaplarını okumalı. İnternetten oyunlarını bulup izlemeli. Ruhu şadolsun. Onu çok özleyeceğiz.

 

 

Müjdat Gezen, Metin Akpınar, Levent Üzümcü ve daha niceleri.. Sağlıklarında sahip çıkalım, değerlerini bilelim.

 

 

BEN SANATÇIYIM DEMEKLE OLUNMUYOR!

 

 

Mahallesinin parkı elinden alınmış, beton yığılmış.. Gıkı çıkmıyor.. Ben müzisyenim, ben ressamın, ben sanatçıyım diyor. Hadi canım sen de? Sen insan bile değilsin. Neden karşı çıkmıyorsun gördüğün yanlışa, pisliğe, halkın parasının hortumlanmasına, kayırmacılığa?

İktidarların siyasi, ekonomik, haklar ve özgürlükler konusundaki despotik uygulamalarına, doğayı, ormanı, kıyıları, kültürel varlıkları talan etmesine sesi çıkmıyor… Lafa geldi mi ben tiyatrocuyum, sinemacıyım, sanatçıyım diyor. Bi halt değilsin!

Sanatçı halkın yanında olur, iktidarların yanıbaşında değil.

 

 

 

 

 

 

 

 

Sanatçı diye yabancı madencilere peşkeş çekilmiş Kazdağları’nda konser verene, söz söyleyene, Fazıl Say’a denir. Sanatçı; Tuncel Kurtiz, Levent Kırca, Ferhan Şensoy, Gebco Erkal, Metin Akpınar, Müjdat Gezendir.
Sanatçı halkına, toprağına, havasına, denizine, yeşiline, insan haklarına sahip çıkana denir.

Türkiye bu zor günleri de aşacak ama Yavuzların, Hülyaların sayesinde değil. Fazılların, Ferhanların, Gencoların sayesinde aşacak.

Ölenleri saygı ile anıyoruz. Yolları yolumuzdur. Kalanlara esenlik ve başarılar diliyoruz.

 

 

 

 

 

 

Süleyman Boz

One Comment

  1. Kaybettiklerimizden sonra Genco gibi Fazıl gibi sanatçılarımıza ne kadar çok sahip çıkmamız gereğini daha fazla duyumsuyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir