“Siz insanların inanamayacağı şeyler gördüm”

jr-1.jpg

2011 TED Ödülü JR adıyla tanınan sanatçıya verildi. JR’nin devasa fotografik enstalasyonları, binaların cephelerini, caddelerin üzerini örtüyor ve zaman zamanda kolajları bir bütün fotoğraftaki bina dizilerini kaplıyor.

jr-2.jpg

JR’nin dev, monokrom “mega-grafları” kolaylıkla sokak sanatı manzarasına yerleşebiliyor çünkü hız ve kesinlikle biçimde yayılacak şekilde stratejik olarak planlanıyorlar. Sanatçı, kentsel düzeyde yerel destek için sadece yeterli miktarda iknaya uğraşıp işini yapıyor.

jr-3.jpg

Gün ışığıyla ortaya çıktıkları zaman ise herhangi bir beledi kuralı ihlal etmiyorlar. Resimler sanki uzun zamandır oradalarmış, sanki evlerindelermiş gibi gibi gözüküyor. Dahası, fotoğraflar da o çevrede oturanlara ait.

jr-4.jpg

JR, dünya kentlerinde karanlıkta çalışan grafiti sanatçılarının, muralistlerin ve şablon boyayan sanatçıların gizli alt kültürünü sürdürüyor. Aslında JR’nin ilk kitabı Carnet de Rue de, ünlü sokak sanatçılarının çalışmalarını içeriyor. Tabi sokak sanatçıları ne kadar ünlü olabilirse… Gerçi JR’nin TED ödülünü kazanmış olmasının bu durumu değiştirme ihtimali de bulunuyor.

jr-5.jpg

Her iyi sanat eserinde olduğu gibi JR’nin sanatı da basit tanımlamaları aşıyor. Bu sanat, düz ancak asla basit değil. Bu, tıpkı Andy Warhol’un anladığı şekilde bir sanat: kamusal, dikkat çekebilen, bağlamı bozan… Bu aynı zamanda Barbara Kruger’in de dediği gibi: kendi yüzünüzde, kutsal varsayımlara saldıran ve kirli, çok da küçük olmayan sırları su yüzüne çıkartan…

jr-6.jpg

Bu aslında oldukça acil ve politik olarak da önemli çünkü izleyicilere ezilenlerin kirletilmiş, zor yaşamları ile saldırıyor. Gecekondu, favela ve yıkılmış mahallelerin hırpalanmış, harap yüzeylerini kullandığı için çirkin de bulunabilir. Ancak sonuçta, bunlar aynı zamanda fotoğraflar ve bizi şahit olmaya çağırıyorlar.

jr-7.jpg

Kimileri sadece gecekonduların da bunu söylemek için yeterli olduğunu düşünebilir. Ancak JR’nin enstalasyonlarının da gösterdiği gibi, binalar sadece bu hikayenin başlangıcı. Önemli olan içerideki ve bizim idrak edemediğimiz de içerideki… Birinci Dünya, Üçüncü Dünyayı anlayamıyor, özellikle de gelişmiş kentlerde yaşayan Üçüncü Dünyayı. Bu Susan Sontag’ın son kitabı Regarding the Pain of Others’taki (Diğerlerinin Acısına İlişkin) öncelikli ikilem gibi: trajediye şahitlik etmeyi kaldırabiliriz, acıyı görebiliriz ancak bu deneyim, yaşanmadığı sürece kavranamaz. JR’nin fotoğrafları ise en azından bunu biraz daha göz önüne getirmeye çalışıyor.

jr-8.jpg

Daha önceki TED Ödülü kazananları gibi JR de 100 bin $’lık ödülünü “bir dileği” gerçekleştirmek için kullanacak. Söylentilere göre dileği “dev bir sanat hareketi” olacak. Mevcut çalışmalarına bakacak olursak bunun gerçekten çok büyük, kitlelere yönelik ve kitlelerin hareketi olacağını düşünmek mümkün. İsteği 2 Mart 2011’de gerçekleştirilecek olan TED Konferansı’nda açıklanacak. Sonrasında da daha fazla hikayeye tanıklık edeceğiz gibi gözüküyor.

jr-9.jpg

jr-10.jpg

Guy Horton
Yazı ve Görseller: Arch Daily
Çeviri: Mimdap

5 Comments

  1. çok ilginç bir görselleştirme gibi geldi bana. çeşit çeşit renklere yoksul bölgeleri boyama dikkat çekiciliği daha önce görmüştüm. bu çok farklı ama. çok değerli bu yüzden.

  2. Ayırma duvarı ile yan yana rastlantıyla gelmiş olan bu dosyanızdaki bir şekilde zaten duvar olmasa bile ayrılanların bu şekilde sanatsal bir bakışla görünür hale getirilmiş olması çok yaratıcı.

  3. eskiden görmek ve bakmak arasında bir farkın olduğu, bakarsın ama görmüş olamazssınız gibi bir sözle ifade edilirdi. görmek le görünür olmak arasında görüş alanına giren nesnenin böyle bir tasarım düşüncesiyle görünürleştirilmesi çok değişik geldi, takdir ediyorum.

  4. görünür kılmayı kolaylaştıran bu çaba takdire şayan bence. müthiş bir performans.

  5. müthiş eğitici ve düşündürücü. Türkiye’de böyle “göstermeye” dönük bir çok enstalasyon yapılacak alan var diye düşünüyorum. ne iyi olur, böylelikle görünür olurlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir