Türkiye, Suriye’nin İdlib kentinde büyük bir konut projesi yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki briket ev sayısının 100 bine çıkarılacağını söyledi ve farklı bölgeler için daha benzer bir planı açıkladı.

 

 

 

 

 

 

 

Erdoğan, Türkiye’deki 1 milyon Suriyelinin, toplam 13 bölgede yapılması planlanan proje ile ile ülkelerine dönmelerinin sağlanacağını söyledi.

Peki bu konutlarda kalacak kişiler nasıl belirleniyor? Maliyeti nasıl karşılanıyor? Konutlar nereye yapılıyor ve kalıcı olması mı planlanıyor?

30 Temmuz 2020 tarihli haberimizde bu konuyu incelemiştik.

 

 

Evlerin her birinin maliyeti 3 ile 7 bin TL arasında

 

 

25 Haziran’da (2020) konuyla ilgili açıklama yapan Soylu, Temmuz ayı sonunda 20 bin briket evin tamamlanacağını, yıl sonuna kadar da 50 bin ev taahhüdü olduğunu söyledi.

Konutları Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) koordinatörlüğünde Kızılay, Sadaka Taşı, Hayrat, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Deniz Feneri, Türkiye Diyanet Vakfı, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı, Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, İstanbul Fetih Cemiyeti, KIYAMDER ve Beşir Derneği yapıyor.

AFAD ve Kızılay’ın dışında kalan dernekler, 35 bin 785 ev yapma taahhüdü verdi.

Her bir dernek ya da vakıf, kendi konutlarını inşa ediyor. Çoğunlukla 25 metrekare olan konutların bazıları daha geniş ve daha büyük aileleri barındırmayı hedefliyor.

Briket evlerin maliyeti ortalama 5 bin TL. AFAD’ın yaptığı evler ise 7 bin TL değerinde. Kızılay ve İHH ise bağış kampanyasında “3 bin lira bağış ile bir ev yapılabildiğini” duyurdu.

 

 

 

 

 

Soylu, İdlib’deki konutlarla ilgili açıklaması sırasında telefonla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak, eşiyle birlikte kendisinin de 20 ev için bağışta bulunduğunu söyledi.

Bunun üzerine Erdoğan da “Kış mevsimine girdikten sonra 50 bin konut hedefinin de üzerine çıkar orada bunları daha da artırırız. Şu anda Süleyman Bey’in 20 konut sözü var. Biz de şimdilik ilk hedefte inşallah 50 konut da biz söz vermiş olalım” dedi.

Evlerin çoğunun 25 metrekare olması planlanıyor.

Konutlar nereye yapılıyor?

 

 

 

 

 

 

Konutların büyük çoğunluğu İdlib’den Türkiye’ye açılan Cilvegözü Sınır Kapısı’na giden yoldaki ilk büyük yerleşim yeri olan ve birçok tüccarın çalıştığı Sarmada ile, Ekim 2019’da IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürüldüğü Barişa köyü arasındaki bölgeye inşa ediliyor.

Barişa ile Sarmada arasındaki düzlük bölgede, Kefr Dariyan çevresinde 4 tane 10 bin konutluk site yapıyor. Bu bölge, Türkiye sınırına yaklaşık 5 kilometre mesafede.

İdlib’e göç ederek çadırlarda kalan bir milyonun üzerindeki Suriyelinin kaldığı Atme kampına ise yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta.

Ancak farklı noktalara da briket evler yapılması gündemde. Örneğin daha önce Türk askeri konvoyunun Suriye ordusunun saldırısına uğradığı, İdlib’in doğusundaki Atarib yakınlarında da ev yapımı sürüyor.

Atarib’de Türkiye’nin oluşturduğu gözlem noktalarından biri var. Suriye ordusunun Şubat 2020’de buraya doğru ilerlemesi üzerine Ankara, buradaki gözlem noktasına takviye kuvvet göndermişti.

Aynı zamanda İdlib’in kuzeyinde, yine Türkiye ordusu ve Türkiye destekli muhaliflerin kontrolünde olan Afrin’in güneyinde de sığınmacıların yerleşmesi için bu evlerden bazıları inşa ediliyor.

Rusya, Türkiye ve İran’ın yürüttüğü Astana toplantıları kapsamında Türkiye, İdlib’de 12 gözlem noktası oluşturmuştu.

Rusya’nın ve Suriye ordusunun İdlib’e yönelik kısıtlı operasyonları devam etti ve Türkiye’nin bazı gözlem noktaları, Suriye ordusunun ilerlediği ve kontrolü yeniden ele aldığı bölgelerin içinde kaldı.

Ancak Ankara, gözlem noktalarını boşaltmadı ya da geri çekilmedi. Bunun yerine İdlib’de muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde çok sayıda askeri nokta oluşturdu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ocak ayında yaptığı bir basın açıklamasında “Gözlem noktaları pazarlık konusu değil, kesinlikle çekilmeyeceğiz. Rejim kuvvetlerinin kuşattığı bu noktaları daha güçlendireceğiz” demişti.

İdlib’deki konut projeleri de, bu askeri noktaların sınırlarının içinde kalan bölgede yürütülüyor. Böylece askeri varlığın yanı sıra, sivillerin de çadırlar yerine briket evlerde kalması sağlanarak sınıra yakın bölgede varlıklarının güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Şu an için müzakere süreci başlayana kadar ve İdlib’deki sığınmacıların nihai durumu netleşene kadar bu yapıların kalıcı olacağı belirtiliyor.

BBC Türkçe‘ye konuşan bir Türk diplomatik yetkili, bu bölgelerde El Kaide’yle bağlantılı Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) grubunun etkili olduğunu da hatırlatıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Projeye katılan vakıf ve dernekler ne yapıyor?

 

 

Kızılay, 3 bin lira bağış karşılığında bir ev, 50 TL bağış karşılığında da her eve “bir tuğla koyulduğunu” duyurdu. Kızılay’ın evlerinin büyüklüğü 30 metrekare, en fazla sayıda evin de Kızılay tarafından yapılması planlanıyor.

AFAD, 7 bin lira maliyeti olan konutların bir kısmını yapmak için Ocak ayından bu yana “İdlib kampanyası”nda toplanan yaklaşık 720 milyon liranın bir kısmını kullanıyor.

Ancak 50 bin konuttan kaçını AFAD’ın yapacağına dair sorularımızı AFAD, yanıtsız bıraktı. Şubat ayında yapılan bir açıklamada yaklaşık 7 bin 500 evin AFAD tarafından yapılacağı duyurulmuştu.

AFAD ilk aşamada projeyi, “Bir Aradayız, İdlib’in Yanındayız” ismiyle ve 8 sivil toplum kuruluşu (STK) ile başlatmıştı.

İnsani Yardım Vakfı da (İHH) bu STK’lardan biriydi. “Yaşam Evi” adını verdiği site için ayrıca bir kampanya başlatan vakfın medya sorumlusu Selim Tosun, 5 binden fazla 24 metrekare büyüklüğünde evin inşasının tamamlandığını belirtti.

İHH, bunun dışında 20 bin briket ev daha inşa etmeyi ve “120 bin kişiye” barınma sağlamayı planladığını duyurdu.

Türkiye Diyanet Vakfı da bugüne kadar hemen hemen aynı büyüklükte ve 6 bin lira maliyetli 500 evin yapımını tamamlayarak seçilen aileler için açtı. İçişleri Bakanı Soylu’nun bağış yaptığı 20 evden ikisi Türkiye Diyanet Vakfı’nın projesi kapsamında yapıldı.

2010’da Üsküdar’ın Kısıklı Mahallesi’nde kurulan Sadakataşı Derneği de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın 2005’te kurduğu Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEM-DER) ve Üsküdar Belediyesi’yle birlikte, Barişa ile Türkiye sınırı arasında kalan bölgeye 1530 adet briket ev inşa etti.

Çoğunlukla Asya ve Afrika’da yardım faaliyetleri yürüttüğünü duyuran Sadakataşı Derneği’nin inşa ettiği siteye 4 cami ve 3 okul da yapıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Emine Erdoğan, Sadakataşı Derneği’ne 27 evlik bağışta bulundu.

Deniz Feneri Derneği ise evleri İdlib’in doğusundaki, Halep vilayeti sınırındaki Atarib ile Sarmada arasında inşa ediyor. Türk askeri noktasının bulunduğu Atarib yakınlarında 200 adet briket ev yapılarak Suriyeli sığınmacılara teslim edildi.

Dernek, 500 ev de Afrin sınırına, İdlib’in kuzeyinde inşa ediyor. Bu bölgede 4 bin 500 TL maliyetli 500 ev daha inşa edileceğini duyuruldu.

Ahmet Hamdi Topbaş’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Hüdayi Vakfı’yla birlikte Beşir Derneği de, AFAD’ın projesi kapsamında İdlib’de briket ev yapıyor.

İdlib’in doğu sınırına yakın, Barişa’nın güneydoğusunda kalan Killi kasabasında, 4 bin metrekarelik arazide cami, sağlık ocağı ve okulun da bulunduğu 7 bin 500 kişilik bir site inşa eden Beşir Derneği de evler için bağış topluyor. 2013 yılında kurulan dernek, 2018 yılında “izin almadan yardım toplama hakkı”na sahip oldu.

Yine 2013 yılında kurulan ve çoğunlukla Suriye, Afrika ve Asya ülkelerinde aktif olarak çalışan Hayrat Vakfı ile 2016’da kurulan Yedi Başak Derneği de İdlib’in farklı bölgelerinde konut yapımı için bağış topluyor.

Bunların dışında, AFAD’ın projesinde duyurulmayan bazı dernekler de sosyal medya üzerinden yardım ve bağış çağrısı yapıyor. İdlib’de briket evler inşa ettiklerine dair fotoğrafları paylaşıyor.

Bunlardan biri de 2014 yılında kurulan İnsanı İnşa Derneği. Bu dernek, Barişa-Sarmada bölgesinde 500 aile için konut inşa ettiğini sosyal medya hesaplarından duyurarak, her bir ev için 3 bin 500 lira bağış kampanyası başlattı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Konutlarda kimler kalacak?

 

 

Soylu’nun açıklamasına göre İdlib’e göç edenlerin yüzde 81’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Türkiye sınırındaki çadır kentlerde yaklaşık 1 milyon 150 bin kişi yaşıyor.

Tüm bu dernek ve vakıflar, konutları inşa ettikten sonra AFAD koordinasyonunda dağıtılması için devrediyor.

İdlib’deki konut projesinde çalışan bir Türk yetkiliye göre AFAD, bölgedeki yerel meclislerle görüşerek bu evlerde kalacak kişileri belirleyecek. Yerel meclisler evlerde kalabilecek kişilerin listesini çıkaracak, AFAD da işe aldığı Suriyeli çalışanlar ile istihbarat ve güvenlik yetkilileriyle birlikte bu kişileri onaydan geçirip listeye son halini verecek. Yani son karar, Türk yetkililerde olacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İdlib’deki bir muhalif savaşçının BBC Türkçe‘ye verdiği bilgiye göre, Türk yetkililer muhaliflere, önceliğin savaşta hayatını kaybetmiş olan Türkiye destekli muhalif savaşçıların ailelerinde olacağını söyledi. Bu kişilerin aileleri arasında öncelik, torunlarıyla birlikte çadırlarda kalan yaşlılarda olacak.

Türk diplomatik yetkili, bu konutların yapılma amacının öncelikle Türk kamuoyunu rahatlatmak olduğunu söyledi. Çadırlarda kalan bir milyondan fazla kişinin kapıların açılmasını beklediğini ancak Türkiye’de sığınmacıların sayısının artmasından duyulan memnuniyetsizlik sebebiyle bunun yerine İdlib’de konut inşa edildiğini söyledi.

Aynı yetkili, bu konutların sınırdaki çadırlarda kalan Suriyelilerin yaklaşık yüzde 20-25’ini barındırmak için yeterli olacağını söylüyor.

Ancak STK’ların yeni duyurduğu planlarla evlerin sayısı 50 bini aşabilir.

 

 

 

 

 

 

Kaynak: www.bbc.com

 

3 Comments

  1. Hakikaten çılgın bir ülke burası. Bugün binlerce Okmeydanı insanını evlerinden kapı dışarı yapıyorsunuz, orada böyle saçma evler kuruyorsunuz, nedir yani bu?

  2. Dünyanın hiç bir yerinde kendi toprakları dışında bir yerleşim birimi bu şekilde inşa edilmez. Bana çok garip geldi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir