Halk salgınla ve yarattığı ekonomik sorunlarla boğuşurken iktidarın talan planları tam gaz devam ediyor. Kanal İstanbul’un ihalesi için hazırlıklar son aşamaya geldi. İmar planlarının Temmuz ayında askıya çıkması bekleniyor.

 

 

 

 

 

Yıllardır sürdüğü ekonomi politikalarının iflası koronavirüs salgınıyla tescillenen iktidar halkı salgın sürecinde katmerlenen geçim sıkıntısıyla baş başa bırakırken talan planlarını tam gaz sürdürüyor. Bilim insanlarının, İBB’nin ve toplumun geniş kesimlerinin karşı çıktığı Kanal İstanbul’un ihale hazırlığında son aşamaya gelindi. Temmuz ayı içerisinde imar planlarının askıya çıkmasının beklendiği bildirildi.

 

Hürriyet’te yer alan habere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun ihalenin bu yılın ikinci yarısında yapılmak üzere, ilgili birimlerle hazırlık içinde olduğu ifade edildi.

 

 

Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün, 45 kilometre uzunluğunda 275 metre genişliğindeki kanalın yapım işlerine ait ihale dökümanlarını hazırladığı da öğrenilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da 1/100 bin ölçekli imar planını tamamladığı projede bin ve 5 binlik uygulama imar planlarında son aşamaya geldi.

 

 

Öte yandan kanalın her iki yakasında kurulması planlanan ‘akıllı şehirler’ için de Arnavutköy ve Başakşehir belediyeleri ile bazı alanlarda başlayan yer tahsisine ilişkin görüşmelerde son detaylara gelindi. Yapılacak bu görüşmelerin ardından temmuz ayı içerisinde imar planlarının askıya çıkması beklenirken, itirazların sonuçlanmasıyla kanal inşaatındaki tüm süreç ve yetki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na geçecek. Kanal inşaatı öncesi çevre yollarla ilgili süreç başlayacak ve bu hazırlık yaklaşık 1.5 yıl sürecek. Toplam kanal inşaatının süresinin 5 yılı aşması öngörülürken, projenin tamamlanma süresi 7 yıl olarak planlandı.

 

Az önce okuduğunuz haber, bağımsız bir medya organı tarafından size sunuldu.

 

Bağımsız gazetecilik; sermayeye karşı halkı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, savaşlara karşı barışı, piyasacılığa karşı temel hakları, talana karşı doğayı, erkek şiddetine karşı kadınları, istismara karşı çocukları savunmanın olmazsa olmaz koşuludur.

 

Siz de gerçeğin sesini yükseltmek adına sorumluluk almak istiyorsanız, sadece birkaç dakikanızı ayırarak BirGün’e abone olabilir ve ‘#BirGünBenim’ diyebilirsiniz.
Şimdiden sonsuz teşekkürler…
BirGün bizim; hepimizin.

 

 

 

Kaynak : Birgün

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir