|
31 Mart 2020 |
Nevşehir’den yola çıkıp Vadi içerisindeki Göre-Derinkuyu yolundan giderken, sağ taraftaki Kahveci Dağı yamaçlarında çürümeye yüz tutmuş ama heybetli bir yapı görülür:
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Meryem Ana Kilisesi veya sonrasında dönüştürüldüğü haliyle ‘Eski Cezaevi’.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’nın 14., 16. Ve 17. maddeleri gereği Anadolu’da yapılan pek çok Osmanlı Devri Kiliseleri’nden biri olan kilise, 1. Abdulhamit döneminde yöredeki Hristiyan ahaliden toplanan paralarla inşa edilerek 1849 yılında ibadete açılmış.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
1924 yılı mübadelesine kadar faaliyetini sürdüren kilise, bu tarihten itibaren kullanılmamış.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Meryem Ana Kilisesi, 1950 yılında restore edilerek “Nevşehir Cezaevi”ne dönüştürülmüş.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
1983 yılında cezaevinin yeni binasına taşınmasıyla boşalan bina, Nevşehir Belediyesi’ne kültürel amaçlı kullanım için verilmesine rağmen yapılan projeler çeşitli nedenlerle hayata geçememiş.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Bunun sonucunda da metruk bir hal alan yapı, çürümeye başlamış.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
170 yıllık geçmişi olan tarihi yapının malzemeleri sahipsiz bırakıldığından günden güne çalındığından hızlı bir yokoluş süreci yaşamakta.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Pek çok siyasi tutuklunun da 1980 darbesi sonunda yolunun düştüğü, dramatik olaylara ve hikayelere tanık olan cezaevi “Altın Portakal” ödülü kazanan “Mahpus” filminin çekimine de ev sahipliği yapmıştı.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Hapishane olarak kullanıldığı yıllarda yatan ünlü isimler arasında Yılmaz Güney, Aziz Nesin, Kemal Tahir, Şair H. Hüseyin Korkmagil ilk akla gelenler.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Binanın hali görenleri üzerken, iyi bir projeyle kültür varlıkları arasına katılması çoğu vatandaşın isteği.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Kaynak : www.sozcu.com.tr