|
18 Temmuz 2011 |
Skrivanat Kule’si
Bugünkü Pag şehrinin kentsel planı Venedik’te, Hırvat mimar Juraj Dalmatinac nam-ı diğer Giorgio da Sebenico tarafından geliştirildi. Bu plan, Roma ordusunun askeri kampları ve Venedik Şehir Planlama ilkeleriyle ilişkili, caddelerin ortogonal bir düzende ve meydanların merkezde birleştiği şekilde düzenlendi. Bu meydanlarda Kutsal Mary Kilisesi, Dükün ve Piskoposun Sarayı bulunur.
İnşası 1443-1474 yılları arasında Juraj Dalmatinac denetiminde sürdü. Skrivanat Kule’si 15.yüzyılın duvarlı şehrinin 9 orijinal kulesinden biridir. Bu kule şehrin kuzey-batı ucunu düşmanlardan koruyan en etkili yapıdır. Skrivanar Kule’si bugün hala Ortaçağ’a ait savunma sisteminin boşaltılmış eski bir yadigarıdır.
Pag şehri Salt’ta( Tuz gölü) bir adadır. Tuz üretimi neredeyse bin yıldır yapılmaktadır. Roma döneminde tuz veya eksikliği tüm popülasyonların sağlığını büyük ölçüde etkileyebiliyordu. Bu nedenle tuz para birimi olarak kullanılabilecek kadar çok değerliydi –Latin ifadede salarium argentum (tuz para) olarak geçer. Venedikliler için tuz, ticari mallar arasında sadece bir ham madde değildi, devletin gerçek kaynağı olarak görülüyordu. Tuz, zenginliği ile surlarıyla kendini savunan Pag şehrini inşa etti.
Pag şehri, ayrıca dünyaca ünlü dantel işlemeciliği Paška cipka’nın asıl başlangıç yeridir. Pag dantelciliğinde ilk referans 1579’da Saint Benedict Siparişi ile bağlı olundu. Bu, geometrik beyaz desenler oluşturan zor bir çalışma olan tığ işi, Anglikan Kilisesi’nin rozetinden etkilendi ve şüphesiz şehrin simetrik kent planı ile örtüştü. Yüzyıllar boyunca yazılı taslaklar veya planları olmadan gelecek nesillere aktarıldı. Bu UNESCO tarafından eşsiz bir eser olarak İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasları Listesi’ne kaydedildi.
Skrivanat Kulesi yaklaşık olarak 14 metre uzunlukta bir taş yapı ve tepesinde her cephede 3 pencere açıklığı bulunur. İçerisinde 4,5m x 4,5m alanında bir boş alan bulundurur. Yenileme projesi, büyük oranda dantel işlemeciliği ve Pag’ın tuz üretimi öğelerinden etkilenmiştir. Taş parçalar tepe noktaya ulaşıncaya kadar, 12 metre yüksekliğindeki üst balkon zemini, 2,5 metre çapında silindir bir boşluk bırakılarak ayrı ayrı yerleştirildi. Ziyaretçiler bugün var olan pencere açıklıklarıyla şehrin ve Adriyatik Denizi’nin manzarasının tadını çıkarabilirler.
Burası, turistler için uygun, şehir merkezindeki tek yüksek görüş noktası. Taş basamakların alt tarafları ve tırabzan parmaklıkları beyaz serpentin dantel işleriyle örtülü. Bu hassas ve titiz çalışma sanki bir örümcek ağı sıklığında ve kasten seçilmiş olan soğuk taş duvarları sarıp dantelin güzelliği ve ortaçağ savaş artifakı ile arasındaki tezatını gözler önüne seriyor. Bu dantel süslemelerinin olduğu iç kısım kuleyi gizli bir hazine gibi sarmış, yeni çatı tuz üretiminin geçmişinden görüntüler içerir- geçmişin beyaz altını olarak varsayılan tuza dair.
Çatının mükemmel piramit şeklinde tasarlanışı, ortamdaki ışığın içeri geçmesini sağlar ve bu piramit kaymaktaşı, alabatr bir kaplama gibi oldukça şeffaftır. Gün ışığı süresince piramidin opaklığı güneş ışınlarının kuvvetliliğine göre farklı zamanlarda farklı bir saydamlık kazanır. Dev bir prizma gibi ışığı bileşen spektral renklerine kırmaya yönelik tasarlanmıştır. Güneş ışınını doğrudan açıyla aldığında, ışını çatı yüzeyinden dışarıya ayna gibi yansıtır. Kalan ışın içerde dağınık şekilde bir spektrum oluşturur, gökkuşağına benzer bir etki yaratarak kullanıcıların etki alanına girer.
Tasarım: Juraj Dalmatinac (Giorgio da Sebenico)
Çatı malzemesindeki şeffaflık, gece boyunca tekrar edebilen yapay bir ışık kaynağı gibi özel dalga boylarında bu etkiyi yaratmak için tasarlandı.
Çevredeki dağlardan gözlenebilen bu şehir panoraması, çatısında muazzam bir Tuz Kristalinin sergilediği unutulmaz bir gökkuşağı tecrübesi yaşatan Skrivanat Kulesi görülür.
Konum: Pag, Hırvatistan
Mimar: Quixotic Architecture
Proje Ekibi: Wojciech Dziubek & Wojciech Gwizdak
Kaynak: Architectural.com
Çeviri: İmge Kıvırcık
Bir kule için çok temiz bir düzenleme. Amacına uygun bir dokunuş ve yeni malzeme ekleriyle adeta rafine edilerek yeniden yaratılmış.
Ekrem Aydıner | 18 Temmuz 2011muhteşem buldum açıkçası. bir kule formu üzerinde yapılabilecek herşey yapılmış. çok başarılı…
remzi artun | 19 Temmuz 2011Kuledeki zerafet, ölçeği ve çevresiyle kurduğu ilişki, yenilikçi bir tavrı yansıtması gibi bir çok olumluğu üstüne almış olması tasarımın gücünü ifade ediyor.
Cemal Kozlu | 20 Temmuz 2011Kule sanki bir iç mekan objesi kadar iyi tasarlanmış ve teknolojinin seviyesine uygun bir açılımla ele alınmış. Çok seçkin bir çizgi tutturulduğu gözden kaçmıyor.
necmi yazgan | 21 Ekim 2011Çok spesifik ve temiz bir tasarım. Biblo gibi net ve güzel.
Mehmet Uzunoğlu | 29 Ekim 2011