Evolo 2010 Gökdelen Yarışması Projeleri - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
Evolo 2010 Gökdelen Yarışması Projeleri
Share 7 Aralık 2010

Evolo Dergisi’nin her yıl düzenlediği Skyscraper (Gökdelen) Yarışması’nın 2010 sonuçları belli oldu. 2006 yılından günümüze her yıl tekrarlanan bu yarışmanın jürisi bu yıl: Mario Cipresso, Kyu Ho Chun, Kenta Fukunishi, Elie Gamburg, Mitchell Joachim, JaeYoung Lee, Adelaïde Marchi, Nicola Marchi and Eric Vergne den oluşmaktaydı. Jüri 42 ülkenden gelen 430 katılımcı proje arasından 3 ödül ve 27 özel mansiyon seçti.

Evolo ödülü olağandışı fikirlerin gökdelen tasarımında, yeni teknolojilerin, malzemelerin, programların, estetik arayışlarının, mekansal organizasyonların tanıtımını yapmakta. Ödülün amacı ise genç yeteneklerin mimariyi anlayış şeklimizi değiştirecek, doğal ve yapılı çevreyle ilişkisini yeniden sorgulamamızı sağlayacak düşünceleri bulup ortaya çıkartmak.

Küreselleşme, sürdürülebilirlik, esneklik, uyum ve dijital devrim değerlendirmede öne çıkan unsurlardan bazıları. Birincilik ödülü “düşey hapishane” temasını işleyen Malezyalı Chow Khoon Toong, Ong Tien Yee ve Beh Ssi Cze’den oluşan gruba verildi. Ütopyalarında yarattıkları gökyüzündeki hapishane kenti, yaşayanların serbestçe dolaştıkları tarım yaparak, sanayi üretimi gerçekleştirerek üretken bir toplum oluşturdukları ve bu yolla aşağıdaki kenti destekledikleri bir ütopya.

İkincilik ödülü, Endonezya’dan Rezza Rahdian, Erwin Setiawan, Ayu Diah Shanti, ve Leonardus Chrisnantyo grubuna verildi. Ciliwung Kurtarma Programı başlıklı çalışmaları Ciliwung Nehri’ni ve konutları temizlemeyi ve onarmayı amaçlıyor. Yapı çöplerin toplanmasını, suyun arıtılmasını, binlerce insane yaşadıkları nehir gecekondularına alternatif konut oluşturmasını hedefliyor.

Üçüncülük ödülü ABD’den Ryohei Koike and Jarod Poenisch kazandı. Bu projelerinde robotik yeni inşaat tekniklerini karbon bağları olan, iplerle güçlendirilmiş beton yapılar düşündüler. Yapı çok katmanlı kompozit levhalardan oluşmakta ve sürekli güneşe, rüzgara ve malzemenin performansına göre yönelen bir sistem oluşturmakta.

Özel mansiyonlar arasında farklı bölgeler, kentler arasında gökyüzü köprüleri oluşturmayı düşünen, yenilenebilir enerjileri kullanan, felaket bölgeleri için çabuk hazırlanabilir binalar tasarlayan, deniz içinde yapılmak üzere tasarlanmış deniz suyunu temizleyen, tuzundan arındıran gökdelenler öneriyordu. Bir diğerleri mevcut kentler için yeni yaya yolları önerdi. Bazı örneklerde parametrik tasarım araçları, ileri yapı teknolojileri çevre bilinci olan kendi kendine yeterli yapılar tasarlandı. Bazı projelerde bir kent gibi düşünülmüş binalar, tek bir yapının içinde farklı işlev ve mekanları barındırıyordu.

Birincilik ödülü: Gökyüzündeki Hapishane
Chow Khoon Toong, Ong Tien Yee ve Beh Ssi Cze, Jakarta

Evolo2010-1

Evolo2010-2

İkincilik ödülü: Jakarta’da Su temizleme Sistemli Gökdelen
Rezza Rahdian, Erwin Setiawan, Ayu Diah Shanti, Leonardus Chrisnantyo, Endonezya

Evolo2010-3

Evolo2010-4

Evolo2010-5

Üçüncülük Ödülü: İleri Malzeme ve Yapım Teknikleriyle Bina Yapmak
Ryohei Koike, Jarod Poenisch, ABD

Evolo2010-6

Evolo2010-7

Evolo2010-8

Mansiyon: Hermit Dağlarında Eski Rüyalar Kulesi
Hongjun Zhou, Lu Xiong, Avustralya/Çin/Japonya
Sarı Nehir konusunu sıkça işleyen klasik çin resminden esinlenmiştir. Meditasyon yapmak isteyen insanlar için geçici barınaklar içermektedir.

Evolo2010-9

Evolo2010-10

Evolo2010-11

Özel Mansiyon: Gökyüzü Masası Bir sosyal fabrika
Ayrat Khusnutdinov, Rusya
Terk edilmiş bir altı blok üzerinde asılı bir semt. Birincil yapısı çelik hasır bir kafes içine yerleşmekte aynı zamanda düşey ulaşımı sağlayan ayaklarla plaza ve parklara devasal sütunlarla bağlanan bu proje bürolar, konutlar, eğlence mekanları barındırmaktadır. Birçok yeşil teknolojinin entegre edildiği geridönüşüm konusunun ele alındığı uygulamada güneş panelleri çokca kullanılmıştır. Rüzgar tribünleri çelik hasır tarafından yönlendirilen rüzgarı enerjiye dönüştürmektedir.

Evolo2010-12

Evolo2010-13

Messina Boğazı Gökdeleni ve Köprüsü
Mansiyon: Maurizio Pino, Filomena Francesca Pastore, İtalya
Messina boğazında bir köprü oluşturmayı amaçlamaktadır. Böylelikle Sicilya anakaraya bağlanacaktır. 3150 metre uzunluğunda olacak bu köprü 80 ile 120 metre arasında değişen derinlikteki boğazda tasarlanmıştır. Köprü ile ilişkili gökdelen yatay gridi düşey gride dönüştürmektedir.

Evolo2010-14

Evolo2010-15

Mansiyon: Düşey İzdiham Paris’te Gökdelen
Jiang Yuan, Xu Yang, Fransa
Paris’in tarihi kent dokusuna uyum sağlamayı amaçlamıştır. Alt bölümde Sen nehri kıyısında tiyatro ve oditoryum yer almakta. Orta bölümde kütüphane, bulunmakta ve Parisin en büyük yeşil alanına Vincennes ormanına bakmaktadır. En üst kotta müze ve kafeterya bulunmaktadır.

Evolo2010-16

Evolo2010-17

Mansiyon: Modüler Gökdelen
Dae-ho Lee, Byung-hwa Kim, Güney Kore
Üç ayrı bölümden oluşan ana binada konutlar, bürolar, yeşil alanlar yer almaktadır.

Evolo2010-18

Evolo2010-19

Mansiyon: Paris İçin Gökdelen
Atelier Zündel Et Cristea, Gregoire Zündel, Irina Cristea, Nicolas Souchko, Mario Russo, Fransa
Artan konut ihtiyacını karşılamak üzere etrafında bir kurdele dolaşan bir kütle olarak tasarlanan bu yapıda farklı kumusal fonksiyonlar birarada bulunmaktadır.

Evolo2010-20

Evolo2010-21

Evolo2010-22

Evolo2010-23

Mansiyon:Manhattan’da Ekosistemli Gökdelen
Metamorphose, Axel Cailteux, Céline Hautfenne, Julie Neuwels, Delphine Termote, Belçika
Valdrade önerisi, yoğunluk, sürdürülebilirlik ve çeşitlilik kavramlarına yeni bir yorum getirmektedir. Bu projeye gore yukarı kentte üretilenler aşağı kentte tüketilecek böylelikle kent kendi başına yeterlilik kazanacaktır.

Evolo2010-24

Evolo2010-25

Evolo2010-26

Mansiyon: Yapısal Hücre Gökdelen
Hong Wong, SheungHok Lim, İngiltere
İlk kez 2008 yılında 6.6 milyara ulaşan dünya nüfusunun yarıdan fazlası kentlerde yaşamaya başladı. 2050 yılında nüfusun 9 milyar olması bekleniyor. Bu durumda düşey yerleşim (gökdelenler) yoğunluk ve sürdürülebilirlikle ilgili sorunlar nedeniyle bir zorunluluğa dönüşmekte. Bir ağın içine yerleşen ve gereksinimlere göre değişebilir hücreleri içeren system mansiyona layık bulunmuştur.

Evolo2010-27

Evolo2010-28

Mansiyon: 2016 Su Olimpiyatları İçin Gökdelen Cidade Suspensa Rio
Coolie Calihan, Charles Johnson, ABD

Evolo2010-29

Evolo2010-30

Mansiyon: Marsilya İçin Kule Kent
Deric Fourie, Dan Bernos, Michael Menuet, Pablo del Amo, Fransa
Marsilya kentinin günümüzde toplamda 1,6 milyon kişiye ve km2 de 3500 kişiye ulaşan nüfusuna çözüm olarak düşünülmüştür.

Evolo2010-31

Evolo2010-32

Mansiyon: 70’lerin Gökdeleni için Ekolojik Kabuk
Vincent Barué, Nicolas Boutet, Olivier Brouard, Fransa
Bir prefabrike aleminyum modüler panel ile ETFE ((Ethilene Tetrafloroethilene polimer) mambrandan oluşan tümüyle şeffaf bir kabuk oluşturmaktadır. 6 üçgen parçaya ayrılan sistemde her parça rüzgarın hızına göre tepki vermektedir. Kendi kendisini temizleyen bu eleman camın %1’i ağırlığındadır. Bu giydirme için mevcut kule olarak 1971 yılında inşa edilen ve 210 metre yüksekliğinde olan Montparnas kulesi ele alınmıştır.

Evolo2010-33

Evolo2010-34

Evolo2010-35

Mansiyon: Tipolojik Organizasyon Gerçekleştiren Gökdelen
Thomas Favre-Bulle, Mathieu Hefti, Simon Potier, İsviçre

Evolo2010-36

Evolo2010-37

Evolo2010-38

Mansiyon:Çok amaçlı Gökdelen Damas Suriye
Rocky Marchant, Ergin Birinci, İngiltere

Evolo2010-39

Evolo2010-40

Hazırlayan: Yılmaz Kuyumcu

10 Yorum
  1. Yaşasın ütopyalar. Yaşasın gençler. Bir yeni fikir nasıl da dünyamızı aydınlatıyor. Teşekkürler MİMDAP.

    Berke Egilmez | 7 Aralık 2010

  2. gerçekten öyle YAŞASIN ÜTOPYALAR. başka bir alemde başka bir dünya yaratmak için önce bu kadar farklı bakmak gerekiyor. konu gökdelen bile olsa yeşile bu kadar açılmış görünce hoşgörümüz artıyor.

    besime erdoğan | 7 Aralık 2010

  3. Victor Considerent bundan yüz yıl önceki ütopyasında ışık ve hava sirkülasyonu için komşu bina mesafesinin her bir parsel içinde bir kat için 3 metreyi, çatı eğiminin yüzde otuzüçü geçmesi halinde ise o çatının tam kat sayılarak ara mesafenin aynı oranda arttırılmasını önermiş. Bu iki ütopya da biraz çarpıtılarak da olsa bizim imar hukukumuza girdi. Kitabında onun bir altın satırında köpekler tarafından çekilen arabalarda kent içlerinde süt ve gazete dağıtılması var. Yani bir ütopya herşeyden önce etki demek. Düşeyliği arttırarak zemin kullanımının azaltılması, karma fonksiyonların aynı yapı içinde çözülerek ulaşımın azaltılması, binaların aynı zamanda rüzgar, güneş, jeotermik enerji üretin birimler olması, üretim yapan çiftlikler olarak tasarlanmasıyla artan dünya nüfusuna dikkat çekilmekte. Sonuçta sıcak bakamasak da gökdelen fikrine bu alt başlıklar önümüzdeki kırk yıl içinde yarı yarıya artması beklenen dünya nüfusu ve getireceği sorunlar açısından yeteri kadar uyarıcı nitelikte. Bu nedenle yukarıda da denildiği gibi yaşasın ütopyalar.

    Asım Mutlu | 7 Aralık 2010

  4. projeler çok değişik bunu kabul etmek lazım. ancak birçoğuna henüz gözümüz alışık değil. alışır mı, onu bilemiyorum. ancak bazıları yeşil gibi yapılmış yine ezici kütleler. her nekadar yaratıcı olsa bile bazıları hala sert, çapraşık ve itici. ancak çaba olumlu. bunu gözden kaçırmamak gerekir.

    Alişan Ortaç | 11 Aralık 2010

  5. Bence iyi bir değerlendirme çalışması. Dünyada bu konuda araştırmalar sürüyor malumumuz bu konu çeşitli projelerle fark ediyoruz. Gökdelen değince alüminyum doğrama cam cephe ya da araba kaportası gibi çözümler bizdeki Teknik Yapı, Çuhadaroğlu gibi dış cephe sanyilerinin dayatması. Çünkü kolay olan onlar. Ama bu projdekiler o kadar kolay değil ve farklı.

    Fatih Genç | 12 Aralık 2010

  6. Yerde yer mi bitti ki, gökyüzüne doğru tam gaz gidiliyor? Gökyüzü yarışı amansızca devam ediyor? Vahşi kapitalizmin boyunduruğu altındaki zavallı insanoğlu bir gün muhakkak toslayacağı istikamette sevinçli bir telaş içerisinde, bir kaç egoistin egosunu tatmin için koştukça koşuyor. Gayr-i insani yüksek kulelerin inlerinde yaşadığını sanan “modern” çizgili, cafcaflı cepheli rezidanslarda (!) güvenlikli (!) sitelerde kendi kabuğuna çekilmiş, kalabalıklar içerisinde yapayalnız yaşamaya mahkum vaziyetteki bu mahkumiyet daha ne kadar sürecek? Ecdadımızın sekinet, sükunet ve tenezzüh yerleri olan şehirlerimizi ne zaman yaşatmaya ve yeniden günümüze irca ettirerek inşaya çalışacağız? Böylesi gayr-i insani nispetlerle, moda ve ütopik hayallerle insan denilen varlığı mutlu etmenin hiç imkanı var mı? Yazık, çok yazık. Ey insan olan insan! Aklını çabucak başına al ve kurtul!

    Hayati Binler | 13 Aralık 2010

  7. henüz kalıplara sokulmamış zihinlerin ürettiklerine hayranım… aslında onlardır geleceğe umutla bakmamızı sağlayan.. bizlere çıkış yolları sunan.. bence hepsi kafamızda bir ışık çakmasına neden olabilecek kapasitede, incelemeye ve üzerinde düşünmeye değer..

    özgübengi | 13 Aralık 2010

  8. hayati binler mutlaka yorum yapmıştır dedim, yanılmamışım:) mimdap artık sizin “vahşi kapitalizm” yorumlarınızla özdeşleşti:)

    onurcantepe | 14 Aralık 2010

  9. Çok çeşitli yorumlar yapılmış,hoşgörü oranı da yüksek,ancak ben şahsen hoşgörülü olamayacagım,bugüne kadar birçoğumuz birçok farklı proje gördük,ve bunların yine birçoğu sıradışı çizgilere sahipti. Ama sıradışı olmak demek “insan dünyası”nı anlamamak ve mimarlık çizgilerini ezmek değil.Hoşa gitmek göreceli bir kavramdır ancak genel hoşgörüye çok da aykırı kalmamak gerek. Şahsen yüzüne bakılabilir projelerin mansiyonların içerisinden birkaçı olduğunu düşünüyorum..

    Barış Öke | 16 Mayıs 2011

  10. gökdelenler konusunda her toplumda farklı farklı bakışlar ve bu da normaldir. hiç sitemeyenler de olabilir ve bu da normal. ama yapılıyorsa da iyi birşeyin yapılması önemli

    nerda gültekin | 28 Mart 2012


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org