|
13 Ekim 2010 |
Buildist Yapı Malzemeleri Fuarı kapsamında İtalya’nın önde gelen 5 mimarlık firmasının Roma ve çevresi için tasarladığı projelerin anlatıldığı bir konferans gerçekleştirildi. Tarihsel ve fiziksel yakınlıklar gösteren iki şehre, Roma ve İstanbul’a, Romalı ve İstanbullu mimarların gözüyle bakılarak gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde planlanan konferanslar dizisinin ilki olan etkinlik, İtalyan The Plan Dergisi, Roma Belediyesi ve BUILDIST’in katkılarıyla, Atelye 70’den Doğu Kaptan ve Insula’nın danışmanlarından Monica Scanu işbirliği ile “MADEINROME” başlığı altında 5 Romalı “genç” ofisin katılımıyla yapıldı.
GAP Architetti Associati
Temelleri 1980 yılında, Federico Bilo ve Francesco Orofino tarafından, Roma Üniversitesi’nin laboratuvarlarında atılan GAP Architetti Associati’ye Alessandro Ciarpella 1997, Claudia Del Colle ise 2004 yılında katıldı. Grubun çalışmalarından örnekler şunlar:
San Paolo, Brezilya’da Eğitim Merkezi
Brezilya’nın San Paolo kentinin güney batı kısmında yerleşmiş bina kompleksinin yeniden geliştirilmesi; yapının eğitim ve kültürel etkinlikler için çok işlevli bir merkeze dönüştürülmesi.
Ristrutturazione Della Libreria Laterza, Bari
Kitabevinin giriş katı ile asma katındaki mekanların yenilenmesi; sergileme raflarının yeniden organizasyonu; tartışma ve toplantılar için yeni bir mekanın yaratılması; mağaza vitrinlerinin kaldırılması
Concorso Amamontagnola, Roma
Roma’daki Acri-Pico della Miransola-Ambrosini Caddesi üzerindeki kamusal alanların yeniden organizasyonu için Maste Plan oluşturulması amacıyla açılan tek aşamalı sınırlı uluslararası yarışma projesi: AMA bölgesi için kentsel planlama elemanının geliştirilmesi. AMA için yeni bir merkezin tasarlanması.
IaN+
IaN+ farklı mesleki formasyona ve deneyime sahip, üç kişilik bir çekirdek etrafında 1997 yılında kuruldu. Kurucularından Luca Garofalo tarafından anlatılan bazı projeler şöyle:
Yeni Bir Yerelleşme Fikri için 3 Proje
– Mimari, insanlar ve farklı kültürler arasındaki ilişkiler sistemini yeniden düşünmek için bir araç haline dönüşüyor. Bizim vizyonumuza göre, aynı mimari, temelindeki basit form kurgusunu koruyarak, farklı anlamlar kazanabilir ve farklı şekilde programlanabilir.
– Biz; projeleri, belirli bir bölgede konsantre olmuş ve o bölgenin kültürel mirası ile ilişki kuran, kültürel değişimi ve küresel akışları harekete geçiren, gerçek birer “mekansal cihaz” (fiziksel ve oldukça sembolik) olarak ele alıyoruz.
Microutopie
– Uçak gemileri; işlevleri bulundukları bölgeye ve koşullara göre değiştirilerek, geri dönüştürülmektedir. Uçak gemileri, bu sayede, sürekli, sürekli değişik amaçlar için kullanılabilen bölgesel boşlukları tanımlayan “mekansal cihaz”lara dönüşürler.
Yeniden yaşatılan tarihi merkez
– Bizim stratejimiz, “Roma’nın tarihi merkezinde, tespit ettiğimiz atıl binaları, sadece dış kabuğunu koruyarak boşaltmak ve iç mimarilerine deneysel tipolojiler ekleyerek, onları birer sosyal konut haline dönüştürmek” üzerine odaklanmıştır.
– Cepheler tarafından sembolize edilmiş sınırlar içerisinde ulaştığımız nokta; “var olan dilin iptal edilmesi ve fonksiyonel karmaşıklığın yoğunlaştırılması”.
2050 için Yeni Parlamento
– Demokrasinin, klasik parlamentoların işlevlerini arttırmak için deneysel tipolojilere ihtiyacı olacak; her millet, yıllar içerisinde yerel ihtiyaçlara göre değişen bir serbest alan belirleyecek.
– Karmaşıklığını, her seferinde özel bir mekan ile harekete geçiren bir kentsel cihaz, küresel enerjiler ve yerel gelenekler arasında bir arabulucuya; yerel ihtiyaçlara uyarlanabilir ve uygulama yaklaşımı kendi dokusuyla ilişki içerisinde olan bir mekana dönüşüyor.
Ospedale del Mare
Insula ingegneria e architettura / Eugenio Cipollone
Insula Architettura e Ingegneria s.r.l. 2002 yılında Eugenio Cipollone, Paolo Orsini ve Roberto Lorenzotti işbirliğiyle kuruldu. Panelde Roma kent merkezindeki 5 projeleri tanıtıldı.
Ostiense – Marconi
Tarihi sanayi alanının yeniden geliştirilmesi için master plan
San Paolo
4 büyük, erken Hıristiyanlık dönemi kilisesinden birinin çevresinin yeniden tasarlanması
Mattatoio
Eski anıtsal salhanenin yerinde yeni mimarlık fakültesi
Nievo
Trastevere’de kentsel merdivenlerle bütünleştirilen yeni metro istasyonu
Jubilee Köprüleri
Arkeolojik merkezdeki yürüme yolları boyunca geçici yaya köprüleri
Labics
Maria Claudia Clemente ve Francesco Isidori tarafından 2002 yılında kurulan Labics firmasının tanıtılan projelerinden bazıları şöyle:
Città del Sole
Proje, zayıf bir kimliği ancak birleştirilmiş bir kent dokusunun kenarlarına yerleştiğinden yüksek bir potansiyeli olan bir alanda kentsel yeniden yapılandırmayı içermektedir. Bu çerçevede projenin iki aşamalı bir amacı bulunmaktadır: bir yandan yerel düzeyde dahi yeni bir kentsel merkeziyet yaratmak, diğer yandan birleştirilmiş kentin öncelikli erişim noktası olarak yeni bir kimlik kazandırmak.
Obikà Mozarella Bar
Tasarım üç bölümden meydana geliyor: uzun mozarella bar akvaryumu, asma kat ve arkadan ışıklandırılan duvar. Bu üç öğe birbiriyle sıkı biçimde bağlı ve tüm mekana referans sağlama özelliği taşıyor.
T-studio
1991 yılında, açık bir çalışma ve araştırma grubu olarak kurulan T-studio’dan Guendalina Salimei projelerini anlattı.
Yeniden inşa etmek, Yenilemek, Geri dönüştürmek, Yeniden kullanmak, Yeniden Doldurmak ve Yeniden başlatmak olarak 5 gruba ayrılan projelerden bazıları şunlar:
Yeniden inşa etmek:
Yenilemek:
Geri dönüştürmek:
Yeniden kullanmak:
Yeniden Doldurmak:
Yeniden başlatmak:
Mimdap
Gelişmiş kentlerde yeniden bir tasarım yapmak, yeni bir şey önermek kentin imarsız alanlarına herhangi bir fikir koymak kadar kolay değil elbette. Bir çok tasarım kısıtlayıcısı yanında bir çok yüz yılların estetiği, alışkanlığı ve kültürünün izleri şartları belirliyor. Bu ürünlerin çoğu çok dikkatlice yapılmış.
Mustafa Aslan | 15 Ekim 2010Roma, Roma, Roma,… Ne kadar başka bir şehir değil mi? ne kadar farklı. Tarihsel dönemlerin katmanları üst üste ve her köşesi başka bir sentez sanki. Mimarlık tarihi müzesi sanki her taraf.
cengiz semerci | 16 Ekim 2010Roma’da yahut bir başka batılı kentteki uygulamaları biz yapamadık. Onlar eski kent dokularını kesinlikle koruyup, yeni yerleşimleri başka yerlerde tasarlayıp uyguladılar. Biz ise eski kent merkezinin rantını elde edeceğiz diye yarışırken elimizde korunacak eser kalmadığında kültürümüzü yok ettiğimizin farkına vararak şimdi elimizde çok az kalmış olan eski dokuları korumak için çırpınıyoruz. Yüksek yüksek binalar, trafik cenderesindeki yollar, gürültüden bunalmış insanlar; sonuçta mutsuz insanlar. Koruma meselesindeki gayretimizi geciktirdiğimiz, meseleyi geç anladığımız için işimiz çok zor. Floransa’daki kaldırımlar, yolların taşları bir kaç yüz yıllık. Şehir hiç değişmiyor adeta. Yıllar sonra gittiğinizde hiç şaşırmıyorsunuz. Bizde ise kazara birkaç yıllığına bir yere gidin oturduğunuz yeri tanıyamayabilirsiniz. İşte aradaki anlayış ve uygulama farkı bu.
Hayati Binler | 24 Ekim 2010Roma’ya yeni birsey yapmak mi? HATA!
AG Kucukkaya | 25 Ekim 2010