İtalyan Mimar Massimiliano Fuksas ile Bursa Tarihi Hanlar Bölgesi Projesi - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
İtalyan Mimar Massimiliano Fuksas ile Bursa Tarihi Hanlar Bölgesi Projesi
Share 8 Temmuz 2010

Söyleşiyi yapan: Seval KALKAN

Tarihi Hanlar Bölgesi’nin Canlandırılması Projesi için Bursa’ya gelen ünlü İtalyan mimar Massimiliano Fuksas ile projesi ve mimarlık üzerine konuştuk.

fuksas-7.jpg

• Daha önce İstanbul’da inşa edilmeyen bir Deluxe Hotel projesi ve bununla birlikte bir de Kartal için Kentsel Yenileme projesi hazırlamıştınız. Ve şu anda da Bursa’nın Tarihi Hanlar Bölgesi’nde bir çalışma yürütüyorsunuz. Türkiye’de projeler yapmaya nasıl başladınız?

Dünyanın her yerinde projeler yapıyorum, Türkiye’ye de aynı şekilde geldim. Ama Türkiye tarihi, mirası ve kültürüyle müthiş bir deneyim sağlıyor. Ayrıca bir Akdeniz ülkesi olduğu için de kendimi evimde gibi hissediyorum. Evet.

• Bir Akdeniz ülkesi olmasına rağmen eminim çok farklı bir kültür ve farklı bir yaşam tarzı ile karşı karşıyasınızdır. Ayrıca belirttiğiniz gibi dünyanın pek çok yerinde projeler yapıyorsunuz. Farklı kültürlerde projeler yapmanın zorlukları var mı?

Öncelikle bir mimar olarak entelektüel olmalısınız, diğer kültürlere aşina olmanız şart. Türkiye benim için özellikle endüstri öncesi ve ortaçağ tarihi ile çok büyük bir önem taşıyor. Ama örneğin bugün öğleden sonra Tiflis’e gideceğim, yarın da oradan Çin’e diğer projeler için. Bir bakıma İpek Yolu gibi aslına bakarsanız. Ve bu çok ciddi bir deneyim ve müthiş bir şey. Umarım dünyanın başka yerlerinde ve Türkiye’de, Bursa’da ya da İstanbul’da daha pek çok proje yaparım.

fuksas-1.jpg

Bugün küreselleşme döneminde, tüm dünya aslında tek bir büyük topluluğuz. Tek bir büyük topluluk ve daha küçük yerel topluluklar… Tabi ki küresellikten korkan “yerel fikirli” yerel insanlar var ama bunun birkaç yıl içinde değişeceğine inanıyorum. Küresel bir vizyona sahip olacaklar onlar da yakında.

• Daha önce yaptığınız projeler arasında Bursa’da olduğu gibi tarihi bir kent merkezini canlandırma projesi bulunuyor muydu?

Hayır, daha önce böyle bir proje yapmadım. Önüme benzer projeler geldi tabi ama kabul ettiğim bir tek bu oldu. Çünkü bu çok büyük ve önemli bir proje benim için. Diğerleri bunun gibi kompakt bir kent içerisinde değildi örneğin. Ayrıca bunda çözüm bulabilme ihtimali görüyorum. Diğerlerinde çözüm neredeyse imkansızdı ya da başka bir şey vardı. Ama bu mümkün. Ve bunun hemen yapılması gerekiyor.

• Çok zaman alacağını düşündüğünüz için mi hemen yapılması gerektiğini söylüyorsunuz?

Evet, çok zamana ihtiyaç var. Bir projeyi bir milyon kişiyle yapmak en iyisidir. Bu tür projelerde karmaşa çoktur. Trafikle, sistemle, yönetimle, demokrasiyle, politikayla, kamu ile, özel sektörle, topluluk hissiyle vs pek çok şeyle ilgilenirsiniz. İnsanlarla birlikte çalışırsınız. Sadece kendi fikrinizle yapmazsınız projeyi.

• Peki, sizce bir bina yapmakla mevcut bir kent parçası üzerinde çalışmak arasındaki fark buradan mı geliyor?

fuksas-5.jpg

Evet. Bir mimar için bina yapma kolaydır. Ama bu öyle değil, dediğim gibi, kamu ile, insanlarla, ilişkilerle, geçmişle, tarihle ilgilenirsiniz. Ve hiçbir kent bir diğerinin aynısı değildir. Tüm metodolojiler, tüm sistemler, istatistikler farklıdır.

• Özellikle tarihi bir bölgede çalışmanın zorluklarından bahseder misiniz?

Tabi ki pek çok zorluğu var, bir bina yapmak gibi değil. Bir bina yaparken müşterinizin bir programı, bir görüşü vardır. Siz de mimariyi yaparsınız, olur. Bunda çok daha hassas dengeler var, insanlar mekana, mekanlar da insanlara ait. Adım adım ilerlemeli, herşeyle tek tek ilgilenmelisiniz, alacağınız eleştiriler de iyi ya da kötü olabilir. Ama bu “bu benim düşüncem, benim projem” diyebileceğiniz bir proje değil. Mimar ile orada yaşayanların birlikte yaptığı bir proje…

• Bursa Hanlar Bölgesi projesinin nasıl başladığını anlatabilir misiniz?

fuksas-4.jpgBence tarihi bir bölgede çalışırken, ilk başta direkt olarak çözüm yolları bulmaya çalışmamak gerekir. İlk olarak bütün bilgi ve becerinizi diğerlerini anlamak için kullanmalısınız. Etrafta neler olup bittiğini anlamalısınız. Tarihi bölge ile kentin bağlantısını çözmeniz gerekir. Sonuçta bu sadece bir makyaj ya da cephe projesi değil. Burada yapmanız gereken o kadar çok şey var ki… İlginç olan ise bunu nasıl yapacağınız. Tarihi kent, kentin, insanların daha önce üzerinde yaşadığı parçası sonuçta. Tabi Bursa’da bu bölge aynı zamanda bugünkü metropoliten alanın da içerisinde kalıyor. Bu nedenle bu tarihi alanı kentin bütünüyle yeniden nasıl bağlayabileceğinizi analiz etmeniz gerekiyor. Bunun için de bölgedeki trafik akışına bakmak çok önemlidir. Trafik akışı, bölgede neden trafik yoğunluğu olduğunu ve bölgenin ne kadar araç taşıyabileceğini anlamayı sağlar. Bunun için de sokaklarla ilgili bir fikriniz olmalı tabi. Önemli bir konu var burada: Kent içindeki sokak ve caddeler çok geniş olmamalı. En fazla bulvar niteliğinde olmalı. İçeriye elbette araç girebilmeli ama çok değil. Böylelikle tarihi alanı araç trafiğinden korurken çevre kirliliğinin de önüne geçmiş olursunuz. Öncelikli konu bu bizim için.

Ardından bölgede neler yapabileceğimize bakarız. Yeniden organize etmek için neler yapabiliriz? Nasıl restore edebiliriz?

Trafiği çözmek için tek bir çözüm yolu da yoktur, pek çok çözüm yolunu kullanabilirsiniz. Bursa’nın burada çok büyük bir avantajı var: Metro. Metroyu tarihi bölgenin dışında bir otopark alanına bağlamak gerek. Böylelikle tarihi alanı koruyabilmek için müthiş bir sistem geliştirmiş olursunuz. Bu UNESCO için de önemli. Çünkü UNESCO da sadece cephelerle ilgilenmez. Bugün artık aynı zamanda tarihi bölgelerdeki yaşam ve bu bölgelerin kirlilikten korunması da çok önemli bir konu…

Yani bu şekilde proje trafik, mimari… şeklinde devam edecek.

• Peki, tüm bunları yaparken ulaşmaya çalıştığınız amaç nedir?

Öncelikle bir kent merkezinde, özellikle de tarihi bir merkezde olduğumuzun farkındayız. Alanın bir üst bir da alt bölümü var. Alt bölüm diye bahsettiğim hem topografik olarak aşağıda kalıyor hem de binaların kalitesi ve yaşam kalitesi açısından da düşük gözüküyor. Bizim öncelikli amacımız yukarıda kalan anıtsal bölgeyi, aşağıdaki bölgeyle entegre etmek.

• Peki şu anda projede hangi aşamada mısınız? Planlamaya geçtiniz mi yoksa analiz, eskiz aşamalarında mısınız?

Şu anda çizimler yapıyorum. Diyagramlar ile düşünüyorum. Mekan üzerinde çeşitli fikirleri çiziyorum. Bir yandan da analizler yapılıyor tabi.

fuksas-3.jpg

Analizler üzerinden örneğin bir kamu binasının çevresiyle ilişkisini gözlemleyebiliyorum. Örneğin sokak yapılarını daha net görebiliyoruz. Pazarın çevresinde daha yoğun ve organik bir sokak sistemi varken diğer yerlerde ızgara sistemi görülüyor. Ayrıca binaların ölçekleri arasında büyük farklar var. Bazı yerlerin ticari anlamda daha güçlü olduğunu görebiliyoruz, bazı yerlerde de hiçbir şey yok.

Mevcut tarihi kenti incelediğimizde iki bölgeyi birbirine entegre etmemiz gerektiği açıkça görülüyor. Ama yukarıda oldukça geniş bir cadde olduğunu görüyoruz. Burasının kentle alakası yok, kent böyle olmaz. Yol herşeyi ikiye bölüyor. Sonuçta çalıştığımız alan 400 metreye 800 metrelik bir alan, oldukça küçük. Ama önemli olan bu küçük bölümün, büyük bir kentin parçası olduğunu fark etmek.

Ayrıca bir de büyük modelini yaptık alanın, böylelikle tüm yapıyı görebiliyoruz. Bölgenin dokusunun kalitesini gösteriyor. Alanda gezerken de restore edilecek yerleri belirledik.

Elbette tüm yolları yaya yolu ya da tüm yolları büyük otoyollar yapamazsınız kent içinde. Tüm hareketliliği bir araya getirmeniz gerekir. Burada kent merkezinde olduğumuza göre çok önemli iki şey olduğunu biliyoruz: yönetim ve hareketlilik. Hareketliliği arttırmalıyız yoksa hiçbir şey yapamayız.

• Bölgeyi kentle entegre etmek istediğinizi, hareketliliği, binaların ve yaşamın kalitesini arttırmak istediğinizi söylediniz. Bunu nasıl yapmayı planlıyorsunuz?

Kent içindeki otoyolu bulvara çevirerek… Metro, tramvay gibi toplu taşımayı kullanarak… bölgenin hemen dışında otoparklar yaparak… İçeriye çok fazla otopark yaparsanız o oranda da trafik yaratırsınız. Otoparkı sadece kent merkezinde yaşayanlar için yapmalısınız. Dışarıdan gelen insanlar için ise bölgeye metro ile bağlanan dışarıda otoparklar yaratmak gereklidir.

fuksas-6.jpg

• Projenin şimdiye kadar gördüğünüz iyi ve kötü yanları nelerdir?

İyi kısmı, tarihi. Kötü kısmı ise burada pek çok kişinin gelip alanın büyük bir kısmını mahvetmiş olması ne yazık ki. Planlanmadan değiştirilmesi, vizyonunun olmaması, bazı yerlerde çok büyük caddelerin olması…

Artık bunları değiştirmeliyiz. Artık otomobil uygarlığını ortadan kaldırmalıyız. Ben böyle hissediyorum. Nüfus ve enerji, en önemli şeyler, enerjiyi nüfusu analiz ederek koruyabiliriz. Şu anda dünyada 7 milyar kişi yaşıyor ve yalnızca batıdaki 7 yüz bin kişi tüm enerjinin çoğunu kullanıyor. Yani %10, %60’ı tüketiyor. Ama artık geleceği düşünmemiz ve bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Artık daha fazla savaşamayız.

• Bu proje tamamlandığında ister istemez fiyatlarda artış olacak ve bir çeşit soylulaştırmaya doğru gidebilecek bir süreç ortaya çıkabilecek. Bunu önlemek için neler yapılabilir?

Bu çok çok çok önemli bir şey. Bakın, kent merkezinde çalıştığınız zaman, bazı insanlar yerlerinden gidebilir, yerine de başkaları gelebilir. Ya da siz çeşitli önlemler alarak gitmelerini önleyebilir ya da gidenleri geri getirebilirsiniz. Öncelikle burada fiyat artışını önlemek gerekir. Ayrıca insanlar arasında iyi bir karışım yapmak gerek. Tüm bunlar için de kamunun projeye dahil olması gerekir. Bunlar düşünüldüğü kadar masraflı şeyler değil. Fiyatları dengeleyebilirler sonuçta.

• Ama biliyorsunuz ki, Türkiye’de mülkiyetin büyük kısmı özel…

Evet, burada tamamı… İşte bu çok büyük bir sorun. Ama bence devlet birkaç stratejik binayı satın alıp alt gelir seviyesindeki kişilere verebilir, hatta kiralayabilir. Sosyal konut yapmak zorunda değil, satmak zorunda da değil. Kiralayabilir ve bence bu da uygun bir çözüm olur.

fuksas-2.jpg

• Bundan sonrası için Türkiye’de başka planlanmış projeleriniz var mı?

Umarım olur, neden olmasın? Türkiye’de bir ofis açmayı da çok isterim.

• Sizce Türkiye’nin özellikle tarihi kentlerinde kentsel yenilemenin nasıl yapılması gerekir?

Tek tek yaparak hiçbir yere varamazsınız. Herşeyi aynı anda yapmalısınız. Kenti yenilerken enerjiyi korumaya, araçları kent dışına çıkarmaya, metro ve tramvay yapmaya, daha güçlü ve mimari açıdan iyi binalar yapmaya özen göstermelisiniz. Herşeyi birlikte yapmak gerek. Türkiye aslında çok şanslı bir ülke, geçmişte yapılmış çok iyi mimari yapıları var, bakın Ayasofya’ya… Bugün de kimi çok iyi olan çağdaş binalar yapıyorsunuz. Ama bunları geliştirmelisiniz. Ama dediğim gibi, artık çok vaktimiz yok, herşeyi birlikte çözmek şart… 10 yıl içinde herşeyi yapabilirsiniz, sadece 10 yılda. Ve bugünden başlamalısınız…

• Vakit ayırıp sorularımızı cevapladığınız için teşekkür ederiz.

Ben de teşekkür ederim.

Mimdap

10 Yorum
  1. Fuksas çok önemli bir isim sonuçta. Birikiminden Bursa mutlaka yararlanacaktır. Bir yandan da projeye yaklaşımı ve bizim ülkemizin tarihi bölgeleri dahil kentlerin düzenlenmesi için söylediği şeyler altı çizilecek özellikte.
    “Tarihi bölge ile kentin bağlantısını çözmeniz gerekir. Sonuçta bu sadece bir makyaj ya da cephe projesi değil. Burada yapmanız gereken o kadar çok şey var ki… İlginç olan ise bunu nasıl yapacağınız. Tarihi kent, kentin, insanların daha önce üzerinde yaşadığı parçası sonuçta”
    Hem idareciler için mesaj var burada hem konuyu izleyen akademi dünyası, meslek birimleri ve kamuoyu için. Tekrar yaşanabilir kılmak ve kentle bütünleşik hale getirmek anahtar sözcük gibi anladığım kadarıyla.

    Gülten Karaca | 9 Temmuz 2010

  2. Bursa’nın kendi kabuğunu çatlatması, hem kentsel potansiyelini hem de tarihi potansiyelini açığa vurması için büyük olanak diye görüyorum. Umarım sadece Fuksas ile başlayıp bitmez, Türk mimari gruplar da tasarım ve uygulamada görev alırlar. Kazanç bu şekilde kalıcı olur.

    şerafettin gök | 10 Temmuz 2010

  3. Bursa’nın kendi potansiyelini ve son yıllar içinde Bursa’da yapılanları göz ardı edemeyiz. Hanlar bölgesinde yaklaşık on yıl kadar önce başlayan yayalaşma, temizlik ve eserleri ortaya çıkarmaya yöneleik çalışmalar giderek hanlar bölgesinde hanları tekrar canlılığa kavuşturmaya doğru yol alması umut verici. Zira Burasa tarihi envanter açısından çok zengin. Mesele onları sahiden gün yüzüne çıkarıp bugünkü çağdaş kullanımlarına vermek ve kullanım biçimlerini yeniden tasarlamak.
    Bursa kendi hızında zaten birşeyler yaparken bu önemli dönüşüm çalışması Bursa’nın marka değerini yükseltecektir.
    Başarılar.

    Bülent Arapgirlioğlu | 12 Temmuz 2010

  4. Bülent beyin söylediklerine katılıyorum. Bursa öyle böyle değil tam anlamıyla kalkınan bir kent ve bunun gereklerini her geçen gün daha fazla yapıyor. Gelişmeler ümit verici.

    pınar albayrak | 12 Temmuz 2010

  5. Bursa sahiden çok değerli potansiyele sahip. Kent yönetimi belli oranlarda bunun bilincinde. Yapılan olumlu hareketler yıllardır Bursa tarihi bölgesini canlandırdı. Ama usta eliyle ve daha kapsamlı bakış açılarına da ihtiyaç var. Kentin tarihi bölgesinin yenilenmesi sadece belediyecilik faliyeti içinde çözülemez, daha geniş kapsamlı bir proje yaklaşımına, kent planlanmasına ve idari şekillenmeye ihtiyaç var.
    Bu bilgiler önemli dönüşümler öncesinde olduğumuz izlenmini veriyor.

    lütfü caymaz | 15 Temmuz 2010

  6. Bursa için büyük şans büyük fırsat. Zaten kıpırdanmakta olna ve enerjisini dışa vuran bu kent için hanlar bölgesi düzenlemesi çok yararlı olur.

    fırat gök | 16 Temmuz 2010

  7. Aslında şu anda bile hanlar bölgesinin kentle bir entegrasyonu var. Halen yıkı dökük olanları saymıyorum. Ancak buralardaki kullanım ilişkisinin daha çok turizme hizmet eder hale getirilmesi, içlerinin topralanması, biraz daha kaliteli bir mal satış yerine dönüşmesi gereği var. Bunun için devlet teşviği bile gerekebilir, vergi indirimi vs. Bu yolla hanlar bölgesi kent içi ticaret ile kenetlnebilir. Yoksa mesela Koza Hana artık ipek kozaları yığılıp onların işlenmek için atölyelere gönderilmesi, mezat yapılması günleri geçti. Başka bir şey üzerinden canlılığı yakalamak lazım.
    Bunun dışında bölgenin tümüyle bir kentesel alan olarak tasavvur edilmesi entegrasyonu kuvvetlendirecektir. Bu proje herhalde bütün bu bağları kurmaya hizmet eder.

    Kazım Özcan | 19 Temmuz 2010

  8. Bursa için büyük şans büyük fırsat kapıları açılmış. Çağdaş standartlarda düzenlenmiş bir tarihi çevre için kapı açılmış.
    Tebrikler.

    kemal altın | 31 Temmuz 2010

  9. Bursa’dan gelen bu haber oldukça sevindirici.Ancak bir Adanalı olarak kıskandığımı da belirtmek isterim.Adana’ya baktığımızda ise; tarihi camiler üzerine sprey boyalarla yazılar yazılarak kirletilmiş,tarihi tepebağ mahallesi ruhsatsız işyerlerinin,tapsuz bir biçimde oturanların,işportacıların,depoların,tamricilerin işgali altında, tarihi taşköprü üzerine yazılan yazılarla kirletilmiş,üstü korsan satıcılar ve dilencilerle dolmuş,köprüden değil gece gündüz bile sağ salimen geçmek mümkün değil,bir zamanlar şehrin göbeğinde yer alan koskoca adana kalesi ortadan resmen yok olmuş,sadece tek bir küçük duvarı kalarak bir gecekondunun bahçesine hapsolmuş.İşte aradaki tarih bilinci farkı.Bursa’nın son yıllarda Adana’yı geçerek hem nüfus,hem ekonomi hem de ticari anlamda Türkiye’nin 4. büyük şehri olması kimseyi şaşırtmamalı bence.Olay çünkü, “bilinç” olayı.Tebrik ederim Bursalıları…

    Berat F. Hasanoğlu | 1 Ağustos 2010

  10. Bursa’nın yıldızı parlıyor şansı yükseliyor. Tarihi bölgeler sönük idi ama şimdi hepsi öne çıkacak.

    feride yıldız | 9 Kasım 2010


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org