İran Kültüründe Kapalı Çarşı Mimarisi - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
İran Kültüründe Kapalı Çarşı Mimarisi
Share 25 Mart 2010

Pahlavi dilinde Bazaar, (Vakar ve Vazar ) ticaretin yapıldığı veya cemaatin toplandığı yer anlamında kullanılmaktadır. Alışverişin olması nedeniyle ise sosyal bir mekan olduğu anlamına gelmektedir. Üretim toplumlarının olduğu dönemlerde insanlar kendi ihtiyacından daha fazlasını üretmeye başlayınca, üreticiler kendi aralarında ürün takasına başladılar. Bu ticaretin ve ticaret mekanlarının oluşmasında başlangıç noktası olmuştur.

iran-carsi-1

Tebriz Çarşısı Ferdowsi Caddesi Giriş Kapısı

Önce yılın bazı mevsimlerinde bazı günler belirlenerek, büyük köylerin yakın çevreleri bu amaç için kullanılmaya başlandı. Sonrasında ticaret toplumu geliştikçe, zaman, mekan ve biçimlenmelerde buna bağlı olarak evrimsel bir gelişim gösterdi. Yalnızca yolun belirli dönemlerinde açık alanlarda yapılan bu ticaret faaliyetleri için artık daha kalıcı kapalı kamusal mekanlara ihtiyaç duyuldu ve gelişim böyle devam etti.

Hicretten sonra (H.S) çoğu eski yerleşim yerlerinde daimi pazar alanları oluşturulmuştur. Bu kalıcı pazar alanlarında, aynı konuda çalışan esnaflar aynı raste (aks) üzerinde faaliyet göstermişlerdir ve her bir ürün çeşidi raste üzerinde belirli alanlarda sunulmuştur. H.S. 85’te, oradan dönen ve pazar kurmak isteyen her çalışma grubu kendi rastelerinin talebinde bulundu. Bunun üzerine zanaat sahibi kesimlerin bir arada olduğu gibi, birbiriyle mesleki ilişkisi olan meslek grupları ( örneğin: demirci ve nalbant) yan yana gelmiş ve isleyişi güçlü bir sistem oluşmuştur. Aslında bu düzen İslamiyet’ten önce Arabistan ve İran’da zaten vardı. H.S. 3. y.y.’dan itibaren İran hükümetleri oluşup, mahalli yönetimlerin etkisiyle yerel ekonomi faaliyetleri kentsel gelişimin gözle görülür gelişiminde etkili oldu.

Bazı kaynaklarda H.S. 4. ve 6. Yüzyıllara ait olan çeşitli şehirlerde ve büyük köylerde el sanatları üretiminin artması ile ürünlerin uluslararası ihracatının yapıldığı bahsi geçer. Örneğin; Kazerun kentinde üretilen keten kumaşlar, kimi zaman ilk alındığı şeklinde bazen 10 el değiştirerek satılırdı. Öyle ki bu kumaşın satışı için Kazerun damgası taşıması yeterli idi. H.S.5 yüzyılda küçük Ton kentinde Zilo (kilim benzeri bir örtü türü) yapan 400 adet atölye vardı. Zamanla bu denli büyüyen alışveriş kültürü ile ticaretin gelişmesi, özellikle büyük şehirlerde kapalı çarşıların genişlemesine ve gelişmesine neden oldu. Nasir Khosro İsfahan’a yaptığı yolculuğu anlattığı seyahatnamesinde, İsfahan kapalı çarşısının büyük bir bölümünün döviz değişimleri için kullanıldığı ve yine Basra kentinde döviz alışverişinin kent ekonomisinde önemli bir yeri olduğu anlatmaktadır.

Ancak H.S. 7. yüzyılda Moğolların Iran kentlerine girmesiyle gerçekleşen yağma ve saldırılarla kapalı çarşılar viran duruma gelmiştir. Fakat bu dönemin sonunda Moğol padişahlarının yetenekli veziri Khajeh Rashid Al-din Fazl Allah sayesinde İran’ın önemli kentlerinde çok büyük kapalı çarşılar yapılmıştır. Safavi Devleti döneminde ise, Gaçar devri başına kadar kapalı çarşılar, daha çok yaptırılmıştır.
İslam kentlerinde Külliye bütünü içinde yer almış kapalı çarşıların yalnızca ticari amaca hizmet vermemiş; dini, sosyal ve politik amaçlar içinde kullanılmıştır. Bununla birlikte cami ve mescitlerde kent merkezlerin de kent merkezlerinde önemli bir yer almıştır. Eski kentlerin çekirdeğinde yer alan doku; kapalı çarşı, cami, dervaze (kente ait kalenin ana girişi) ve kent meydanından oluşuyordu. Kapalı çarşının gelişmesiyle yeni ihtiyaçların doğması yeni mekânların oluşmasında etken olmuştur. Böylelikle kapalı çarşılara bağlı yeni mekânlar yapılmaya başlanmıştır. Örneğin; han, timçe, ambar, zerrabhane (altın ve gümüş işleyen atölye mekânları ), üretim ve hizmet atölyeleri, kamu binaları, mescit, aşevi, su sarnıçları, kahvehane ve hamamlar inşa edilmiştir.

Rivayetlere göre; Tebriz kenti, kapalı çarşısı çevresinde genişlemiş ve kent dokusu bu merkeze bağlı gelişim göstermiştir. Kentlerde oluşan her doğal afet sonrasında (deprem, sel veya savaşlar ) kent en kısa sürede yeniden yapılanmış ve gücünü korumasına ilişkin sürekliliğin sağlanmasına özen gösterilmiştir. Örneğin; 1194 depreminde kent tamamen yok olmuş, fakat çarşısının 20 yıldan daha kısa sürede yeniden yapımı sağlanmıştır. Nitekim Tebriz Çarşısı, yapılandığı döneme ait önemli bir niteliğe sahiptir ki, oraya giren ürünler değer kazanmaktaydı. Yeniden yapılanmanın en öncelikli nedeni budur ki, felaketten habersiz olarak kente doğru yol alan kervanlar kente ulaşmadan çarşının yapımı tamamlanıyordu. Aslında Tebriz Çarşısı, tuğladan yapılan büyük ölçekli yığma binalardı. 1255-1275 yılları arasında yapılmış çarşının büyüklüğü 30.000 hektar ve 5.5 km aksiyel uzunluğa sahiptir. Tavalar için oldukça kapsamlı, büyük strüktürel sistem kullanılmıştır. Yani aslında çarşılar bir eğitim kompleksi gibidir. Oldukça karmaşık formları tuğlanın sadeliği ile zekice çözümlenmiştir. Örneği; Hacı Kazım ve Büyük Emir timçelerinde bunu gözlemleyebilmekteyiz. Tebriz çarşısı, farklı bir modeli olan, alan ve mekân çözümlemesi oldukça doğru olduğunda çarşı dokusu için iyi bir örnektir.

iran-carsi-2

Pazarı Oluşturan Mekân Elemanları
Asıl Raste (Ana Aks)
Çarşılar çoğunlukla doğrusal akslar üzeride oluşurdu, bu nedenle çarşının en önemli öğesi akstır. Dükkân mekânları bu ana aksın kenarlarında karşılıklı olarak yer alıyordu. Buna bağlı olarak ana aks, insanların kullanımı ile organik bir şekilde gelişiyordu. Çarşı bütünü bir anda tamamlanmayıp, dükkânlar etap etap yapılıyor ve çarşı genişliyordu. Bundan hükümdarlar ve hayırseverler nadiren çarşı yaptırırlardı veya önceden planları hazırlanmış çarşılar yaptırırlardı. Ana aks üzerindeki dükkânlarda farklı meslek gruplarından tüccarlar yerleşirdi. Bu ama aks üzerinde her meslek grubunun bir arada çalışması imkânını sağlardı. Bazı büyük kentlerin çarşılarında iki ana aks paralel veya birbirlerini kesecek şekilde yer alırdı. Tebriz çarşısı, yaklaşık 2800 dükkan ve 5.5 km uzunluğunda ana omurgası, mekansal oluşumu ve dükkan yapısı ile önemli bir örnektir.

Feri Raste (Tali Akslar)
Çoğu küçük ölçekteki kentlerin çarşı aksları tektir. Daha büyükçe orta ölçekli ve büyük ölçekli kentlerde ise birbirine paralel veya kesişen birden fazla akslardan oluşurdu. Yayaların kullanımı yoğunluğu ile oluşan bu akslar çarşının büyüyüp gelişmesine de sebebiyet oluşturuyordu. Tali yolların sayısı, gelişmesi o kentin ekonomik seviyesinin gösteriyordu. Bu yollar bir meslek grubu veya ticari üretim yapan çiftçiler tarafından kullanılırdı.

iran-carsi-3

Dalan
Koridor genellikle irtibat mekânıdır. İç ve dış mekânlar arasındaki bağlantı oluşturan, çoğu zaman küçük bir sokaktır. Bu sokaklar incelendiğinde, sokakların bir ucu çarşının ana aksına bağlanırken diğer ucunun kervansaraya bağlı olduğunu görebiliriz. Tahran çarşısında sayısız dalan mevcuttur. Hacı Hüseyin Cedid’in sarayına bağlı dalanlarda attarlar (aktarlar) yer alır. Bu Tebriz çarşısındaki en önemli örnektir. Bu çarşıda 15 tane dalan mevcuttur.

Sera (Han)
Sözlük karşılığı ticarethane demektir. Hanlarda numuneler alınır eve değişik yerlere dağıtımı yapılırdı. En büyük han örnekleri, Kerman kentinde Genceli Khan ve Gazvin kentinde Vezir Sarayı hanlarıdır.

iran-carsi-4

Hanbar ( Kalanbar)
Ambar (depo) ve atölyelerdir. Mallar hayvanlarla taşındığından çarşıya girmeleri uygun olmazdı. Bu nedenle ana aksa paralel olan arka sokaklardan bu ambarlara sevki sağlanırdı. Hanların arkalarında yer alan ambarlar da bazen birkaç atölye veya dükkânlar mevcuttu.

iran-carsi-5

Gayseriye
Uzun sera demektir. Zanaatkârlar ve sanatçılar buralarda çalışırdı. Yine ince işler yapan kuyumcu, mücevherciler, manifaturacılar orada çalışırdı. Gayseriyelerin kapıları olduğu için genellikle boş ve sakin olması çalışmaya elverişli ortamların mevcudiyetini sağlamıştı. Kerman kentindeki Gazvin İbrahim Han, Bazaraye Bülent, İsfahan’da Şiran Gayseriyesi en önemli ve güzel gayseriye örnekleridir.

Çaharsu ( Dört Yol)
İki ana aks yolunun kesişen yerine verilen isimdir. Bazen kesişen bu iki ana yol özel tasarlanarak farklı mekân oluştururlardı. Aks yolu üzerinde bulunan bu mekân oldukça kıymetli idi. Belli dönemlerde Arapça dilinde Saug çarşı olduğundan Çaharsu yerine Çaharsaug diye adlandırılmıştır.

Meydan
Çarşının yanında veya aksın devamında bir kent meydanı veya bölge meydanı bulunurdu. Zira çarşı kentin en önemli geçiş yolu idi. Bu nedenle meydanla bütünleşmişti. İsfahan Çarşısı iki meydana sahipti, Meydan-e Köhne ve Nakşî Cihan Meydanları. Kerman Çarşısının yanında Genç Alihan Meydanı vardı. Tahran Çarşısının yanında Sebze Meydanı vardır ki günümüzde hala kalıntısını görebiliriz. Yazd kentinde Yazd Han meydanında sayabiliriz. Tebriz Çarşısı Sahibabad Meydanı, Tahrandaki Sebze Meydanıyla benzerlik gösterir. Yine Tebriz’deki Çarşıda Gecil Kapısı Meydanı ikinci bir meydan olarak kendini göstermektedir.

Colohan ( Han Önü)
Colohan eski hanların önünde bulunan alan için kullanılan geleneksel bir terimdir. Üç tarafı binalarla kapalı olan çarşının giriş meydanı idi. Beklemek ve toplanmak amacıyla kullanılırdı. Bu küçük meydanda kente dair haberler de paylaşılırdı. Tahran çarşısında, Nebi Pazar Caminin önünde bunun için bir örnek görebiliriz. Gazvin’de Mescid-i Nebi’nin az değişmiş Colohan’ı, İsfahan Çarşısının Gayseriye kapısının Colohan’ı en çarpıcı örneklerdendir.

Hücre ( Dükkân )
Dükkân veya hücre adı verilen bu mekânlar çarşıyı oluşturan en küçük mekânsal öğedir. Sıra ile dizilmiş olan dükkânlar bir doğrusal yol üzerinde yerleşerek bir rasteyi oluşturur. Dükkânlar değişik büyüklüklere sahip olup, 10–25 m2 arasındadır. . Zemin katta yer alan dükkânlar yaya yolu ile aynı kotta yer alırdı. Bunun için mallar kolayca sergilenebiliyordu. Üst katlarda yer alan dükkânlar çoğunlukla çalışma, idare veya ticarethane amaçlı kullanılıyordu. Üst katlarda yer alan bazı dükkânlar bir atölye olarak kullanılırdı. Bazı pazar hücreleri yaya yolundan 75 cm yüksekteydi çünkü alt katı depo olarak kullanılıyordu. Bazen de bu alt katta bir atölye çalışırdı. Çoğu demirci, bakırcı ve marangozların dükkânları böyleydi. Kimi dükkânlarda dükkânın en sonunda yer alan, ana mekândan duvarla ayrılmış kasaları yer alırdı.

Timçe
Timçe, geleneksel kapalı çarşıların önemli bir mekânıdır ve çarşının gelişim sürecinde ortaya çıkmıştır. Sekizgen planlı, 2-3 katlı yapılan kapalı bir alandır. Dükkânlar çevresinde olduğu gibi ortada da yapılırdı ve çatısında mukarnas, kubbe, kündekariler kullanılırdı. Gom kentinin timçesi, Kashan kentinin Emini timçesi en güzel örneklerdir ki bunlar İran mimarisinde şaheser niteliktedir ve yine Tebriz kentinin çarşısında 19 adet timçesi vardır.

Yukarıda açıklanan tüm bu öğeler büyükçe bir mekân oluşturur bunun adı mecmuedir. Mecmue’nin şekil alması için Timce, Sera ve bir aks bir araya gelmesi gerekir. Örneğin, Tebriz pazarının kuzeyinde yer alan Hacı Şefie Mecmuesi. Tebriz çarşısının kuzeyinde halıcıların yer aldığı; bir sera, birkaç timce ve akstan oluşan daha karmaşık bir mecmue bulunmaktadır. Tebriz çarşısındaki bir sera iki timce ve iki akstan oluşan Emir Mecmuesi en iyi örnektir. Mecmueler değişik birleşimlerle oluşabilir. Örneğin; iki kapı mecmuesi ( Doderi ) , 3 timce, 1 sera ve Hacı Şeyh Mecmuesi; 3 timce, bir dalandan oluşmaktadır.

iran-carsi-6

Kapalı Çarşının Servis Mekânları
Çarşılar tek bir fonksiyona sahip değillerdi. Amaç sadece yapıp satmaktan öteydi. Kentlerin ana mekânlarını oluşturan çarşılar, sosyal faaliyetler, kültür, politika, spor faaliyetleri için bir kompleksti. Bir çarşı bu şekilde tamamlanmış oluyordu.

Ticari olmayan mekânlar

Cami ve mescitler; Bu camiler bazen belirli meslek gruplarına aitti, bu nedenle birkaç timce ve aksta çalışan insanlar oralara giderdi. Ancak büyük camiler kent için hizmet verirdi. Tebriz Camisi kendi bünyesinde 17 camisi mevcuttur.

Tekke ve Hüseyniye; İran çarşılarında yer alan bir diğer kamusal hizmet mekânıdır. Mahallelerdeki meydanlar gibi açık avlulara sahiptirler ve nasıl ki meydanlar mahallelere farklılık sağlıyorsa bu avlularda aynı işi görmektedir. Örneğin; daha çok çöl bölgelerinin çarşılarında muhakkak bu mekânlardan mevcuttur, ama Tebriz Çarşısının böyle bir mekânı yoktur. Çünkü muharrem ayında varlıklı insanlar aşevleri aracılığı ile yardımlaşıyordu ve aşure günü camiden çıkan insanlar Tebriz de Tekke ve Hüseyniye olmadığı için çarşılara giderek Timçe ve Rastelerde yas tutarlardı. Bunlar çarşının en önemli yas tutma yerleridir. ( Hatırlatmak gerekir ki, Tebriz kentinin hiçbir yerinde Tekke ve Hüseyniye yoktur. Ancak kuzeydoğu çarşısında Haydar Tekkiyesi’nin adı geçer., ancak varlığına rastlanamaz. )

Hamam; Çarşının en önemli hizmet mekânlarındandır ve her zaman bir camiye yakın veya bir camiye aittir. Hamamı Mirza Mehdi hamamı ulu caminin yakınında yer alan Tebriz çarşısının en muhteşem hamamıdır. Tebriz çarşısının dört hamamı çalışmaktadır.
Zurhane; Spor faaliyetlerinin yapıldığı hizmet mekânlarındandır. Tüm çarşılarda vardır. Tebriz çarşısının büyük Delezen pazarında Sadıkiye Çaharsu zürhanesi çalışmaktadır.

iran-carsi-7

Kaynak: Ali Khayyat Khasraghi
Farsça – Türkçe Çeviri: Öğr. Gör. Dr. Mona PAŞAPUR (Muğla Üniversitesi, Milas Sıtkı Koçman MYO,Milas MUĞLA)
Düzenleme: Mimar Seda Şahin

1 Yorum
  1. Bu güzel yazınız için teşekkür edip, kutlarım. başarılar.

    şerare arbatlı | 25 Nisan 2010


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org