Sky-Terra Kuleleri - MİMDAP
Ana Sayfa Bağlantılar Biz Kimiz İletişim Mimar İş İlanları
ANA SAYFA
Sky-Terra Kuleleri
Share 25 Nisan 2009
Bu konuyu Mimdap forumlarında tartışmak için TIKLAYIN

Kentsel alanlar daha da yoğunlaştıkça, kentliler için dışarıda vakit geçirmek, spor yapmak ve rahatlamak gün geçtikçe zorlaşıyor. Gökdelenler kamusal alanların üzerine yapılıyor ve güneşi kapatıyor, kent sokakları ise hem çöp yığınına dönüyor hem de araçlar nedeniyle boğuluyor.

borek-ed01.jpg

San Francisco merkezli tasarımcı Joanna Borek-Clement, yeşil kentsel alan ihtiyacıyla mücadele edebilmek amacıyla bu göz kamaştırıcı “Sky-Terra” Kuleleri tasarladı. Tasarım yalnızca bir binadan oluşmuyor, nöronlardan ilham alarak birbiriyle bağlantılı kule ağları öneriyor. Bu gökdelen yapısı, kamusal parklar, amfi tiyatrolar, tarlalar, yüzme havuzları ve hamamların bulunduğu yeni bir kent katmanı sunuyor.

borek-ed02.jpg

2009 eVodo Gökdelen yarışmasında da yer alan proje, halihazırda aşırı yoğun olan ve kamusal rekreasyon alanı ihtiyacı bulunana Tokyo kenti düşünülerek tasarlanmış.

borek-ed03.jpg

Sky-Terra kuleleri, çok derin ve sağlam bir temelin üzerine oturan ince bir tabandan meydana geliyor. Kuleler yaklaşık 500 metre kadar yükselip, en üstteki düz plazayı oluşturacak şekilde genişliyorlar. Kuleler mevcut binaların üzerinde köprü şeklinde uzanıp, kentin kargaşası ve kirliliğinin üzerinde yeni bir katman oluşturuyor. Bu plazalarda birbirinden farklı kamuya açık işlevler yer alabiliyor. Örneğin kamusal parklar, yeşil kemerler, oyun alanları, koşu parkurları, amfi tiyatrolar, havuzlar, hamamlar vb.

borek-ed04.jpg

Joanna Borek-Clement, Sky-Terra için pek çok yeşil öğe tasarlamış. Ulaşım sistemi birbirine bağlanmış yürüme yolları ve 1,2 metrelik bisiklet ya da küçük elektrikli araçlardan oluşturulmuş. Yol dışında kalan her bir alan, kentsel ısı adası etkisini azaltacak yeşil alanlarla kaplanmış. Yağmur suyunun toplanmasıyla yeşil alanların ihtiyacı olan su karşılanacak ve kulelerin yapımında kullanılan malzemeler sayesinde kaynaklar ve enerji korunacak.

borek-ed05.jpg

Her bir yapının merkezinde, insanları cadde ile tepe arasında taşıyacak asansörler yer alacak. Kulenin genişlediği yerlerde, mümkün olduğu takdirde ofis, ticaret ve konut alanları da yapılacak. Ayrıca güneş ışığını engellememesi ve altına geçirebilmesi için plazaların ararında boşluklar da tasarlanmış.

borek-ed06.jpg

Kaynak: Inhabitat
Çeviri: Mimdap

Bu konuyu Mimdap forumlarında tartışmak için TIKLAYIN
1 Yorum
  1. Anlaşıldığı kadarıyla iş çığırından çıkıyor. Hiç mi hiç düzelmeye yanaşmıyoruz. Çok katlı evler/işyerleri, çok katlı yaya geçitleri, çok katlı yollar, çok katlı bahçeler ve en son çok katlı şehirler…

    San Francisco’yu gördüm, gezdim, kısa da olsa bulundum. Böylesi kitsch’lere, kent karartılarına ne gerek var? Tamamen modaya uygun bir biçimde herkes gökyüzünü nasıl parsellerim diye uğraşıyor. Bir iki egoistin egolarını tatmin etmek için milyonlarca, milyarlarca insan nelerini feda etmiyor ki? Kendisini, sağlığını, ailesini, çocuğunu, temiz havasını, huzurunu ve buna bağlı neler nelerini.

    Yerde yer mi bitti ki, göklere açıldık? Japonya bile elinden geldiği kadar az katlı konutlara ve yapılara yönelmiş iken; toprağı bol olan ülkelere ne oluyor ki, gökyüzü yarışına katılıyorlar? Yer yüzünde yapılabilecek şeyleri teknoloji kullanarak ve masraf ederek yukarılarda inşa etmenin ne mantığı var?

    Ey insan! Nereye gidiyorsun? Kendini düşünmüyorsan, çocuğunu, torununu düşün. Yarınını teslime edeceğin kuşakları düşün. Böylesi frapanlıklar bitmeli ve insanoğlu doğru yere, yer yüzüne, dengeye, huzura yönelmeli. Egoların tatmin yeri mimari ve şehircilik olmamalı. Egoistler gitsinler egolarını tatmin edecek başka alanlar bulsunlar. Ey kullanıcı! Bu yüksek binalar seni mutlu etmez. Çok katlı şehirler belki geçici olarak insana değişiklik nedeniyle hoş gelebilir. Ama daimi olarak seni mutlu etmez. Vazgeç bu yükseklik hastalığı sahiplerine satın alarak, kullanarak destek vermekten. Alıcısı-kullanıcısı bulunmazsa bunlar da bu egoist mimariden vazgeçerler.

    İnsanoğlu küresel krizin hâlâ daha başta israftan, birbirinin emeğine saygısızlıktan vb. ileri geldiğini nasıl da unutup yanlış işler yapmaya devam ediyor? Ey insan, ey mimarlar, ey şehir plancıları, ey tüm ilgililer! Havalarda gezmekten vazgeçin! Gelin yere, o toprağın yumuşak, munis ve güzel dokusuna kendinizi teslim edin. Gelin, yaratıldığınız ana maddeniz olan toprağa yakın durun. Bu yakınlık uzun vadede sana zarar değil, bilakis fayda sağlayacaktır.

    Hayati Binler | 1 Mayıs 2009


Yorum yazmak için


  Avustralya’nın Melbourne kentindeki Penleigh ve Essendon Gramer Okulu’ndaki (PEGS) Müzik Merkezi, McBride Charles Ryan’ın (MCR) PEGS Kampüsleri genelindeki bir dizi girişiminin bir parçasıdır. 

Copyright © 2024 All Rights Reserved | Mimdap.org