Kaz Dağları’nda altın aramaya karşı çıkan sivil örgütler kararlı: Herkes bu kavgada taraf olmalı. Kaybedersek, çocuklarımız ‘Yazıklar olsun’ der.

Kaz Dağları’nda ilk sondajlara başlayan altın madeni işletmecilerine karşı sivil toplum örgütleri ayaklandı. Çanakkale’de, Çevre Derneği, TEMA, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çanakkale Kadınlar Birliği, Barolar Birliği, DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar, Eğitim-Sen, Türkiye Mimar Mühendisler Odası’na bağlı meslek odaları gibi 30 kuruluşun katılımıyla ‘Çanakkale Çevre Platformu’ kuruldu.

Balıkesir’de de 24 sivil toplum örgütü bir araya gelerek Kaz Dağları’nı korumak için ortak hareket etme kararı verdi Balıkesir ve Çanakkale örgütleri, Kaz Dağları için birlikte hareket edecek.

‘Bakan, şirketin toplantısında’

Çanakkale Çevre Platformu, 27 Ekim’de Çanakkale’ye gelecek olan Enerji Bakanı Hilmi Güler toplantısına katılmama kararı aldı. Platform başkanı Hicri Nalbant, “Toplantının yapıldığı saatte biz de bir basın

açıklaması yapacağız. Toplantının sponsorluğunu bölgede arama faaliyeti gösteren Teck Cominco firmasının yapacağını duyduk. Bakan Güler, zaten bu işe razı olmuş görünüyor. Toplantıya katılıp Kaz Dağları’nın yok edilmesine alet olmayacağız” dedi.

Belediye başkanlarının da ÇED aşamasından sonra aktif olarak eylemlere katılacaklarına dair söz verdiğini vurgulayan Nalbant, “Kaz Dağları’nda altına izin verilirse Türkiye, bugüne kadarki en büyük çevre eylemine şahit olacak” dedi.

Balıkesir’de de 24 sivil toplum örgütü Kaz Dağları için ortak hareket kararı verdi. Önce ormanlarda maden ruhsatı verme yetkisini Enerji Bakanlığı’na veren Maden Yasası’nın iptali için imza kampanyaları başlatılacak. Tüm Türkiye’nin dikkatini Kaz Dağları’na çekecek eylemler yapılacak.
Balıkesir’deki örgütlenmeye öncülük eden Balıkesir Barosu avukatlarından Necdet Bayhan “24 kuruluşun katıldığı bir toplantı yaptık. Oluşumun tam adı belirlenmedi ancak Çanakkale gibi biz de tek yürek Kaz Dağları için mücadele edeceğiz. Sorun tüm Türkiye’nindir” diye konuştu.

‘Zararı 300 yılda telafi olmaz’

Bölgedeki bir diğer sivil toplum örgütü de Troia İda Platformu. Başkan Muzaffer Bayraktar, “Kaz Dağları’nı kaybedersek çocuklarımız bize ‘yazıklar olsun’ der. Madenciler, en az 300 yıl telafi edilemeyecek bir bir yıkıma neden olacak. Türkiye’deki herkesin bu duruma taraf olması gerekir” dedi.

Çanakkale Çevre Derneği Başkanı Yıldıray Ölçe’ye göre konu zaten Türkiye gündeminde: “Kaz Dağları’nda olanları TRT’nin radyosunda dahi dinledim. Demek ki konu herkesin gündeminde. Tüm insanlar buna ses çıkarıyor, hükümet kulak tıkıyor.” Çanakkale Çevre Platformu üyesi ve Çanakkale Barosu avukatlarından Ardahan Dikmen, baro olarak idari konularda ilgili kurumlara davalar açacaklarını söyledi. Sosyal Demokrasi Vakfı da Edremit’teki gençlik kampında, çalışmaları protesto edecek.

Sivil toplum örgütleri ve köylüler maden varlığını tespit için yapılan sondajlarla bile suları kirleten ve ağaç kesen uluslararası firmaların altın çıkarmaya başladıklarında bölgeyi bitireceğini söylüyor. Bölgede 250-300 ton altın olduğu tahmin ediliyor.

Kaynak: Radikal

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir